13 Ağustos 2016 Cumartesi

BATUM


Türkiye’den Batum’a,  hem karayoluyla Karadeniz’in en doğu noktası Sarp sınır kapısından geçerek hem de havayoluyla ulaşım mümkün. Havalimanı, Sarp sınır kapısına yaklaşık 10 km. uzaklıkta. 2011 Aralık ayından bu yana Türk vatandaşlarının Gürcistan’a nüfus cüzdanıyla seyahati mümkün olduğundan THY’nin İstanbul-Hopa seferleri de Batum üzerinden yapılıyormuş. Biz de Sarp sınır kapısından ayak basıyoruz Batum’a. Ancak bahsettiğim kara sınırı geçişi son yıllarda (hatta hayatım boyunca) yaptığım en sancılı kara geçişiydi. Dolayısıyla hele ki Batum’da fazla zaman geçirmeyecekseniz kara sınırı yerine havayoluyla gelmenizi tavsiye edebilirim. Zira sınırdan geçerken önce Türk pasaport kontrolünü sonra da Gürcistan pasaport kontrolünü geçmek gerekiyor . Ancak buraları geçmek, aşırı izdihamdan ve sıraya girme kültürünün olmamasından dolayı pek de kolay değil. Ezilme tehlikesi geçirerek kan ter içinde işlemlerimizi halledebiliyoruz. Bizim, uyarıldığımız için ve 24 saatten az kalacağımız için bavulumuz yoktu ve iyi ki de yoktu. Bu izdihamda bir de bavulunuz varsa Sarp sınırını geçmenin daha da bir kabus olacağına şüphe yok. 

Otelimizden Batum manzarası


Sarp Sınır Kapısı - Batum tarafı
 

Neyse sözü uzatmayalım ve gelelim Batum’da 24 saatten az vaktiniz varsa nereleri görüp neler yapabileceğinize... Batum merkezi, Sarp sınır kapısından yaklaşık 20 km. uzaklıkta ve yol üzerinde hem Batum havalimanı görülüyor hem de Çoruh Nehri’nin üzerinden geçiliyor. Şehir merkezi Karadeniz’in kıyısında yer aldığından şehre girdiğimiz cadde cıvıl cıvıl. Şehir son yıllarda Amerika’dan gelen yardımla İtalyan bir mimarın eserlerinden yola çıkılarak belli başlı noktalarına inşa edilen tarihi görünümlü yapılar ve meydanlarıyla kimi zaman sanki İtalya’daymışız izlenimi verirken sahile yakın sokaklarındaki kolonyal binalarıyla da Küba’nın izlerini taşıyor. Diğer yandan eski Sovyet Rusya döneminde yapılmış bizim TOKİ yapılarına benzer yapıları da bu sanatsal binaların arasından boy gösteriyor. Bütün bunlar arasında dolaşırken sahile indiğinizde yapısından dolayı adını San Francisco’daki Pier 39’dan esinlenerek verildiğini düşündüğüm Pier Batumi bizi karşılıyor. Batum’un genelinde yeniden inşanın etkilerini görmek mümkün. 

Çoruh Nehri

Piazza
 

Batum’da bahsettiğim İtalyan etkilerini en fazla göreceğiniz yerler arasında  ismiyle de İtalyan çağrışımı yapan Piazza Meydanı, Bologna’daki heykelin bir benzerinin yer aldığı Neptün Meydanı ve Medea Heykeli’nin yer aldığı meydanı sayabiliriz. Ancak bu meydanların arkasından, sağından-solundan boy gösteren eski Sovyet döneminden kalma yapılar aslında İtalya’da olmadığımızı hatırlatıyor bize. Gerçekten bu tarihi görünümlü binaların ve meydanların 10 yıldan daha az bir geçmişinin olduğuna inanmak zor:)

Piazza

Piazza

Medea

Medea Heykeli'nin bulunduğu meydan
Batum


Şehir merkezi, sahile paralel uzanan Rustavili Caddesi ile batıda Melikishvili Caddesi, güneyde Chavchavadze Caddesi ile doğuda Gogebashvili Caddesi arasındaki çok büyük olmayan bir alana yayılmış durumda. Sahilde ulaştığınızda ise geniş bir Park alanı ile havalimanına kadar uzanan bir yürüyüş ve bisiklet yolunun yer aldığı cıvıl cıvıl bir parkur var. Bu yol, şimdilik havalimanına kadar uzanıyormuş ve bu yolun Sarp sınırına kadar uzatılması gündemdeymiş. Bu bölgenin en doğu ucunda yer alan Azeri Ali ile Gürcü kızı Nino’nun aşkını anlatan ve hareket ederek önce ayrılıp sonra bir araya gelen heykel kesinlikle Batum’da görmeniz gereken etkileyici eserlerden biri. Bu heykel, sahildeki park bölgesinde yer alan dönme dolabın hemen yanında yer alıyor. 


Batum Sokakları

Batum Sokakları

Batum Sokakları

Nino & Ali

Nino & Ali

Dönme Dolap

Pier Batumi

Plaj

Yürüyüş ve Bisiklet Yolu

Park & Liman
 

Bunun dışında Pier Batumi’nin hemen girişinde yer alan “Dancing Fountains” (Danseden Fıskiyeler) olarak bilinen ve geceleri ışık ve su gösterisinin yapıldığı bölüm de görülmeye değer noktalardan. Ayrıca yine bu bölgede yer alan ve üzerinde Gürcü alfabesinin harflerinin yer aldığı “Alphabetic Tower” (Alfabe Kulesi) ilgi çeken modern görünümlü yapılardan. Doğu uçta yer alan Chacha Tower da bana İzmir Saat Kulesi’ni anımsatan bir yapı oldu. Bu hat üzerinde ayrıca pek çok beş yıldızlı otel yer alıyor. 

Alphabetical Tower

Dancing Fountains
 

Chavhavadze Caddesi ile Gogebashvili Caddesinin sahilde kesiştiği noktada yer alan teleferikle de 5 Lari (yaklaşık 7TL) ödeyerek teleferiğin ulaştığı noktadan şehrin kuşbakışı manzarasını izleyebilirsiniz. Özellikle geceleri şehrin ışıl ışıl görünen manzarası bir başka güzel oluyormuş. 

Yemek opsiyonlarına gelince, Piazza’da yer alan restoranlar hem uluslararası hem de lokal yemek yiyebileceğiniz pek çok alternatif barındırıyor. Ayrıca şehir merkezinde yer alan Kostava ve Zviad Gamsakhurdia caddeleri üzerinden pek çok kafe ve bar var. Bu bölgeyi Batum’un Soho’su olarak tanımlamak sanırım pek yanlış olmaz. Burada yer alan Divan Oteli’nin de civarında pek çok güzel alternatif var. Fiyatlar Türkiye’den pek farklı değil, hatta şık görünen yerler Türkiye’den biraz daha pahalı. Batum’da ne yenilir konusuna gelince, haçapuri adı verilen peynirli pide, hinkal adı verilen ve bizim bildiğimiz mantıdan hayli büyük yapılan mantı ile pek çok markası olan ve şeker katılmadan yapılan bir çeşit armutlu gazoza benzer armut suyu en bilinen ve sıkça rastlayacağınız tatlar...

Armut Suyu
 
Batum

Batum

Batum


Aynı zamanda Acara Özerk Bölgesi’nin başkenti olan Batum’da bu bölgenin en önemli milli parklarından biri olan Mtirala Milli Parkı ve Botanik Bahçesi de Batum’a yolunuz düşerse ve zamanınız varsa mutlaka görülmesi gereken yerlerden. Mtirala Milli Parkı şehir merkezine 25 km. uzaklıkta ve deniz seviyesinden 1381 km. yükseklikte yer alıyormuş. Botanik Bahçesi’nin şehir merkezine uzaklığı ise 10km. imiş.  Biz ne yazık ki zamansızlıktan her ikisini de göremiyoruz ve bir dahaki sefere diyerek Batum’dan ayrılıyoruz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder