18 Eylül 2015 Cuma

KYOTO

Başkent Tokyo’ya 450 km. uzaklıktaki Kyoto, 1868’e kadar Japonya’ya başkentlik yapmış oldukça önemli bir şehir. Tokyo-Kyoto arasını karayoluyla alabileceğiniz gibi Shinkansen / Bullet Train (yani hızından dolayı kurşun tren) denilen hızlı trenle de yaklaşık 2.5 saatte katetmeniz mümkün. Tabi tren tecrübesi bambaşka ve kendimi bu tecrübeyi yaşayabildiğim için çok şanslı hissediyorum.

Kamo Nehri

Shinkansen biletlerimiz, Japonya’da yaşayan arkadaşım Nadide sayesinde yolculuk öncesinde alındığı için yolculuk sabahı hareket saatinden 15 dakika önce Tokyo Station denilen merkez tren istasyonunda olmamız yetiyor. Trenler saat gibi çalışıyor ve olağandışı bir şey olmadıkça hep zamanında hareket ediyor, dolayısıyla istasyona çok önceden gelmenize gerek yok. Hızlı tren olarak Tokyo-Kyoto arasında genellikle Nozomi denilen ve çok az sayıda istasyonda sadece yolcu indirip yeni yolcu almaya yetecek kadar  kısa molalar verdiği için 2.5 saat gibi bir sürede yolculuğu tamamlayan bir tren çalışıyor. Daha fazla istasyona uğrayan alternatifler de mevcut. Ancak tabi ki bu pratikliğinden ve hızından dolayı Shinkansen biletleri, diğer alternatife göre hayli pahalı.  Tren hızının, yolun çoğunluğunda 300 km/saat’e çıktığını da söylemem gerek, sırf bunun için bile yaşanması gereken bir tecrübe Shinkansen. Trenler çok konforlu, ancak yine de “ben daha da konforlu seyahat etmek istiyorum” diyenlerdenseniz,  1.sınıf bilet alarak daha geniş koltukları olan halılı vagonlarda yolculuk yapabilirsiniz.

Tokyo İstastonu - Shinkansen beklerken

Shinkansen

Kyoto İstasyonu

Sabah 9:20’de bindiğimiz 217 No’lu Nozomi kodlu Shinkansen trenimizle 2.5 saatte Koyoto’ya varıyoruz. Tren istasyonundaki “tourist information” merkezine uğrayarak biraz harita ve merkeze ulaşım ile ilgili bilgi ediniyoruz. Burada da Tokyo’da kullanılan Suica kartlar geçerli, ancak isterseniz 24 saat ya da 48 saatlik otobüs ve metroda geçerli biletlerden alabilirsiniz. Günlük biletler 1000 Yen (yaklaşık 25 TL), 48 saatlik biletler 2000 Yen (Yaklaşık 50 TL) civarında ve istediğiniz kadar toplu taşıma aracına binebiliyorsunuz... Tokyo’dan farklı olarak Kyoto da otobüsler de şehir içi ulaşımı için çok iyi bir alternatif. Günlük bilet almayıp otobüse her bindiğinizde ödeme yapmak isterseniz 230 Yen (yaklaşık 10 TL) ödemeniz gerekli. Otobüslere arkadan binilip, önden iniliyor.

Kyoto metro

Biz de tren istasyonundan metroya binerek şehir merkezindeki otelimize eşyalarımızı bıraktıktan sonra 12 No’lu otobüsle önce şehrin kuzeydoğusundaki Kinkakuji Temple (Golden Pavillion) denilen Budist Tapınağına  gidiyoruz. Tapınağın içinde bulunduğu bahçe ve gölet de muhteşem. Girişi 500 Yen ve 17:00’e kadar ziyaret edilebiliyor. Aynı zamanda bahçesi içindeki “teahouse” (çayevi)’nde, 500 Yen karşılığında sıcak ya da soğuk yeşil çay içerek küçük bir yeşil çay seremonisi yaşayabilirsiniz.

Kinkakuji- Golden Temple

Buradan sonraki durağımız, yine 12 No’lu otobüsle ulaşabileceğiniz Nijo Castle oluyor. Burası da, Kyoto’nun görülmesi gereken yerlerinden biri. 1603’de Edo döneminin ilk shogun’u için inşa edilen yapı, yapılan eklemelerle hayli büyütülmüş ve 1867’den sonra bir dönem  kraliyet sarayı olarak da kullanılmış. İçindeki harika bahçeleri ve ahşap mimarisinin etkisiyle de 1994 yılında Unesco Dünya Mirası listesine alınmış. Buraya giriş 600 Yen ve burası da 17:00’de kapanıyor, 16:30’a kadar ziyaret için giriş yapılabiliyor.

Nijo Castle

Otelimizin üzerinde bulunduğu Shijo-dori, Kyoto’yu kuzey/güney yönünde ikiye bölen ve Kamo Nehri’ne kadar uzanan en önemli caddelerinden biri. Bu yoldan batı yönünde ilerleyerek gittiğinizde eski Kyoto diye de adlandırabileceğimiz Gion Bölgesi’ne ulaşıyoruz. Tam olarak Kamo nehri ile Kyoto’nun en önemli Shinto tapınağı olan Yasaka Shrine (Tapınak)’ı  arasındaki bu bölge, aynı zamanda Geisha Bölgesi olarak da biliniyor. Şanlıysanız pek fazla ortada olmasalar da geleneksel giysiler ve makyajları ile geyşaya rastlayabilirsiniz. Biz de bu anlamda şanslıydık ve hem gece hem de gündüz bu bölgeyi gezerken çok fazla olmasa da birkaç geyşa karşımıza çıktı:)

Gion

Gion Bölgesi’nde Kamo nehri kıyısındaki Kiyamachi-dori Caddesi, bazıları nehir manzaralı olmak üzere bizdeki ocakbaşı mantığına benzeyen “tepenyaki” yapılan restoranlarla, Japon meyhanesi olarak niteleyebileceğimiz “izakaya”lara ev sahipliği yapıyor. Akşam yemeği için biz de bu caddeyi tercih ettik.

Kyoto’daki ikinci ve son günümüzde, 26 no’lu otobüsle gittiğimiz Gümüş Tapınak olarak da bilinen Ginkakuji Temple ilk durağımız oldu. Ne yazık ki yine yağmurun azizliğine uğradık ve buradaki harika bahçeyi yağmur altında gezmek zorunda kaldık. Otobüsle indiğimiz yer ile tapınak arasında çok fazla sayıda hediyelik eşya dükkanı var, bunlara da göz atmadan geçmeyin derim. Tapınağa giriş 500 Yen.  Tapınaktan çıktıktan sonra da güneye doğru inen Philosopher’s Path (Filozofun Yolu)’ndan mutlaka yürümek gerek. Burası sakura dönemi açan çiçeklerle ayrı bir güzel oluyormuş ama yağmurda bile bu yoldan yürümek çok dinlendirici ve huzur vericiydi. Bir kanal boyunca Ginkakuji ile Nanzenji tapınakları arasında uzanan bu dar ve ağaçlı patika ismini, 20.yüzyılın önemli Japon filozoflarından ve Kyoto Üniversitesi profesörü Nishida Kitaro’dan alıyormuş. Kendisi her gün üniversiteye giderken bu yolu kullanıp bir nevi günlük meditasyonunu bu şekilde yaparmış. Bu yol üzerinde pek çok irili ufaklı tapınağın yanı sıra birkaç kafe de var.

Ginkakuji

Ginkakuji

Ginkakuji

Philosopher's Path

Philosopher's Path

Bu yolun sonundan tekrar şehir merkezine inmek üzere 100 No.lu ekspres otobüsü kullandık. Yol sorduğumuz, yürümekte bile zorlanan yaşlı Japon Amca’nın dilimizi anlamak için uğraşmasını ve tarif edemediği için de zar zor yürüdüğü halde yolunu değiştirip bizimle belli bir yere kadar gelip otobüse kadar yolcu etmesini hala unutamıyorum. Japonlar, çok yardımseverler. Japonca dışında fazlaca dil bilmediklerinden zaman zaman anlaşmak problem olsa da size yardım etmek için ellerinden geleni yapıyorlar.

Otelimizin de bulunduğu Shijo-dori 

Şehir merkezinde de, aynı zamanda Gion Shrine olarak da bilinen Yasaka Shrine (Tapınak)’ını ziyaret ettik. Buradan Gion’ a geçerek öğle yemeğimizi yedikten sonra akşamüstü tren saatimize kadar, Kyoto’nun görülmesi şart yerlerinden biri olan Shijo-dori üzerindeki Nishiki Market’e uğrayarak çeşit çeşit Japon yiyecek ve özellikle kurutulmuş balığı ve daha birçok ürünü renkli sunumlarla gördüğümüz zevkli bir gezinti yaptık.

Yasaka Shrine

Yasaka'dan Shijo Dori'ye bakış
Nishiki

Nishiki

Nishiki

Nishiki

Sonrasında da 2.5 saatlik “hızlı” bir Shinkansen yolculuğu ile tekrar Tokyo’daydık... Eğer Japonya’ya yolunuz düşerse ve birkaç gününüz varsa mutlaka en azından 1 gece Kyoto’da kalacak şekilde bir program yapın ki, bu güzel şehrin huzurlu ama bir o kadar da modern havasını tatma fırsatı yakalayın derim.

3 yorum:

  1. Çok faydalı ve güzel bi paylaşım.Emeklerine sağlık. Teşekkürler.

    YanıtlaSil
  2. Güzel bir yazı, teşekkürler.

    YanıtlaSil