11 Temmuz 2018 Çarşamba

MİDİLLİ (Nam-ı Diğer LESVOS) Adası


Midilli Adası’na ulaşımın en pratik yolu, Ayvalık ve Küçükkuyu ‘dan feribot/tekne seferlerini kullanmak. Hatta en erken uçakla gelip, en son uçakla dönerseniz direkt adaya ulaşarak ayrıca Ayvalık’da konaklamaya gerek bile kalmadan seyahat edilebiliyor. Biz de pratik olması açısından bu yolu tercih ettik ve sabah çok erken uçakla Edremit Havalimanına ulaşıp taksi ile Ayvalık’a ulaştığımızda saat henüz 8:00 bile olmamış ve 9:00’daki feribot saatimize kadar hayli zamanımız kalmıştı. Bu vakti Ayvalık tostu yiyip, hemen liman kapısının karşısında yer alan Turyol iskelesinden on-line olarak aldığımız biletleri bastırtıp check-in işlemlerimizi yapmaya ayırdık. Saat 8:00’de açılan pasaport bankolarından geçerek 9:00’da kalkacak feribotumuza yerleştik. Yolculuk, 1.5 saat sürüyor.

Feribotumuz

Ayvalık’tan kalkan feribot, 10:30'da adanın güneyindeki merkez şehri Mitilini’ye ulaşıyor. Küçükkuyu’dan kalkan feribotlar ise adanın kuzeyinde yer alan Molivos’a ulaşıyormuş. Biz de sistem arızası sebebiyle hayli uzun bir bekleyişten sonra Yunan pasaport kontrolünden geçip adaya giriş yapabiliyoruz. Genelde Çarşamba günleri adaya günübirlik turlar yapıldığından pasaport kuyrukları daha uzun olabiliyormuş. Bir de Pazar dönüşleri daha kalabalık oluyormuş.

Limandan çıkar çıkmaz kiraladığımız aracı teslim almak üzere bizi karşılayan kiralık araç firması görevlisi Petrus ile buluşuyoruz. Hemen orada işlemlerimizi yapıp aracımıza binerek  konaklayacağımız Plomari’ye gitmek üzere yola çıkıyoruz. Yolda ilk olarak Agiasos (Ayasos) adındaki küçük bir köyde mola verip buradaki kiliseyi ve küçük şirin çarşısını ziyaret ediyoruz. Burada To Stavri denilen ilk bakışta daha çok bir köy kahvesini andıran restoranda harika bir yemek yiyoruz. Özellikle kabak çiçeği kızartması ve kalamar ızgarasına bayılıyoruz. Deniz ürünlerinin yanı sıra meşhur Greek Salad (domates, salatalık, soğan, peynirin bütünleştiği  Yunan Salatası) ve biradan oluşan menüye 3 kişi 30 Euro ödüyoruz. Buraya yolunuz düşerse köyün yukarısındaki bu restorana uğramanızı öneririm.

Agiasos (Ayasos)

Agiasos (Ayasos)

To Stavri

To Stavri

Agiasos (Ayasos)

Agiasos (Ayasos)

Agiasos (Ayasos)

Bu moladan sonra Plomari’ye doğru devam ediyoruz. Otelimizin bulunduğu Plomari, aynı zamanda en bilinen uzo markaları Barbayani ve Plomari uzolarının da üretildiği kasaba. Plaja çok yakın otelimize yerleşir yerleşmez plaja iniyoruz. Plaj aslında halk plajı ancak buradaki tesislerin şezlongları, bir şeyler yemek içmek karşılığında ücretsiz kullanılıyor. Bu uygulama adanın tamamında ve Yunanistan’ın ana karasının çoğu yerinde de geçerli.

İlk günümüzü Plomari’nin sahilinde yer alan otelimize de çok yakın “Aphrodite” adlı restoranda balık yiyerek kapatıyoruz ve burada yediğimiz yemekten ve servisten de çok memnun kalıyoruz. Özellikle ızgara sardalya ve barbunlar bir harika... Burası bizim de otelimizin bulunduğu Agios Issidoros bölgesinde Plomari merkezinin 2 km. kadar doğusunda.

Aphrodite

Aphrodite

Hedefimiz adanın batısındaki Petrified Forest bölgesini ve Erassos’u ve devamında da Vatera Plaj’ını görmek olsa da aynı günde bütün bunları yapmanın bizi çok yoracağını hatta imkansız olduğunu söyleyen otel sahibimize kulak veriyor ve günü yolu hayli bozuk olan Vatera Plajı’nda geçiriyoruz. Buraya giderken geçilen orman yolu ormanın ve uçurum bir bölgeden geçen hayli virajlı bir yol. Hatta buranın gerçek yol olup olmadığı konusunda hayli kafa yoruyoruz ancak sonrasında cesaretimizi toplayıp şansımızı deniyoruz. Yaklaşık 2 saat sonra da Vatera’ya ulaşıyor ve buradaki Mylos adlı sahil barında günümüzü geçiriyoruz. Burada da diğer plajlarda olduğu gibi yeme-içme karşılığı şezlong ve şemsiyeler ücretsiz kullanılabiliyor. Burası Midilli tatilimiz boyunca en beğendiğimiz plaj ve tesis oluyor.  Buradan geç saatlerde Plomari’ye doğru yola çıkıp Plomari merkezde yemeğimizi yedikten sonra otelimize dönüyoruz.

Mylos

Mylos

Vatera yolu...

Mylos

Plomari

Plomari

Plomari

Midilli (diğer adıyla Lesvos) Adası’ndaki son tam günümüzü adanın kuzeyini keşfe ayırıyoruz ve kahvaltı sonrası yola çıkarak 2.5 saatte önce Molivos’a oradan da hemen yanındaki Petra ve Anaxos plajlarına uğruyoruz. Molivos Midilli’nin en meşhur köylerinden biri ve tepede 190 basamakla çıkılan meşhur bir kilise de yer alıyor. Ayrıca Molivos ve Petra plajları arasında işleyen turistik bir tren de mevcut. Bu trene binmek isterseniz, tek yön ücreti 3.5 Euro, gidiş-dönüş ücreti ise 6 Euro. Molivos’un ve Petra’nın liman bölgelerinden bu trene binmek mümkün. Biz kendimizi sıcakta fazlaca yormak istemediğimizden kiliseyi atlayıp Anaxos Plajı’na geçiyoruz. Burada servisinden çok memnun kaldığımız ve renkli şemsiyeleri ile hemen ilgimizi çeken Aggelos’ta deniz ve yemek molası veriyoruz. Akşamüstü ayrıldığımız Anaxos’dan otelimize dönmeden önce methini önceden duyduğumuz Tarti Beach’e uğruyoruz. Burası, diğer plajlara göre daha kalabalık. Denizi çok güzel olmasına rağmen bizim gibi  dar alanlarda kalabalıklardan hoşlanmıyorsanız burada biraz zorluk çekebilirsiniz. Bir de bir dağ eteğinde kaldığı için güneş, bu plajda diğerlerine göre biraz daha erken batıyor. Burada da denize girdikten sonra otelimize geri dönüyoruz. Son gecemizde otelimizin hemen yanında Agios Issıdoros’ta yer alan Sunset adlı mekanda yemek yiyor ve buradan da çok memnun kalıyoruz.

Molivos

Molivos

Molivos

Molivos'ta Frappe:)

Molivos'ta Turk Kahvaltısı:)

Molivos

Aggelos

Aggelos

Sunset

Ve dönüş günümüz gelip çatıyor. Son günümüzü adanın merkezi diyebileceğim ve feribotumuzun da kalkacağı Mitilini’ye ayırıyoruz. Feribot saatine kadar arabamızı limandaki otoparka park edip, merkezdeki meşhur alışveriş caddesi Ernou üzerinde vakit geçiriyor, kiliseyi görüp bir Osmanlı Binası içinde hizmet veren Panellinion adlı pastanede bir mola alarak geçiriyoruz. Merkezde görülebilecek yerler arasında Osmanlılardan kalma bir cami ve hamam da var.

Mitilini

Mitilini

Ernou

Ernou

Ernou

Panellinion

Panellinion

Mitilini

Mitilini

Mitilini

Mitilini

Midilli, aynı zamanda Yunanlı yazar Sappho ve Barbaros Hayrettin Paşa’nın da doğduğu şehir olarak biliniyor. Ayrıca, Girit ve Rodos’tan sonra Ege Denizi’nin üçüncü büyük adası olma özelliğini taşıyor.

Ne yazık ki Ada’nın batısını ve burada yer alan Sigri Bölgesindeki “Fosilleşmiş Ağaçlar Ormanı-Müzesi”ni (Petrified Tree Forest & Museum) ve Erassos ile Midilli’nın en güzel plajlarından biri olarak bilinen Skala Erassos Plajı’nı görmek için şansımız olmuyor. Belki buraları da başka bir sefer görürüz diyerek kısacık ama dolu dolu geçen ada günlerimizin sonuna geliyoruz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder