13 Kasım 2016 Pazar

Bir Alsace Klasiği: COLMAR


Fransa’nın Alsace Bölgesi’nde yer alan Colmar, Basel’dan yaklaşık 60 km. uzaklıkta ve trenle ister Mulhouse ister St.Louis’den aktarma yaparak 50 dakikada ulaşılıyor. Biz de giderken St.Louis üzerinden dönerken de Mulhouse’da aktarma yaparak Basel’dan Colmar’a seyahat ediyoruz. Bilete de kişi başı 32 CHF (İsviçre Frangı) ödüyoruz.  Bu hatta, Alsace Bölgesi’ne özel Fransa demiryolu işletmesine bağlı lokal trenler hizmet veriyor. Bu trenler, Basel tren garında 30-35 No’lu peronlardan kalkıyor  ve aslında ülkelerarası bir yolculuk yapıldığı için pasaport kontrolü yapılmasa da çıkarken üzerinde Fransa yazan bir kapıdan bu peronlara gidiliyor ve aynı şekilde dönüşte de üzerinde İsviçre yazan kapıdan giriş yapılıyor. Özellikle dönüşte belli miktarın üstünde alışveriş ürünü getirmek yasakmış. Gümrük görevlileri gerekli görürlerse valizleri açtırabiliyorlar. Basel pahalı bir şehir olduğundan daha ucuz ürünlerin fazla miktarda ülkeye girmesini önlemek amacıyla böyle bir yöntem geliştirmişler.

Colmar

Tren Garı

Trenimiz
 

Sabah 10:00’da Colmar’a ulaşır ulaşmaz Ana Tren İstasyonunun açıldığı Avenue de la Republique’den dümdüz ilerleyerek bu şirin şehrin merkezine 10 dakikada ulaşıyoruz. Colmar yürüyerek en fazla 2-3 saatte rahatça gezilebilecek bir şehir. Biz de önce Avenue de la Republique’in sonlandığı noktada yer alan ve Rue des Tetes üzerindeki Maison des Tetes (Kafalar Evi)’ni görüyoruz. Burası Colmar’ın en çok ziyaretçi alan noktalarından biri. Bu binanın üzerinde kafa heykelleri olduğundan bu ismi almış ve şimdilerle bir otel ve restoran olarak hizmet veriyor.

Maison des Tetes

Maison des Tetes
 

Evin bulunduğu Rue des Tetes’den devam edip Place des Martyrs de la Resistance’a ulaşılıyor. Bu meydanın solunda meşhur Unterlinten Müzesi ve biraz ilerisinde de Tiyatro var. Place des Martyrs de la Resistance’da şehir turu yapan mini trene rastlıyoruz ve kişi başı 7 Euro vererek 40 dakikalık bu mini turla şehrin sokaklarını gezmeye başlıyoruz. Şehir hakkında genel bir bilgi de verdiğinden bu turu almak iyi bir tercih. 

Mini tren Colmar sokaklarında...


Mini tren turumuzda Colmar’ın dar sokaklarından ve meydanlarından geçip bir Alsace klasiği olan ve bir benzerinin Alsace’ın başkenti Strasbourg’da olduğu Little Venice’e ulaşıyoruz. Ayrıca şehri dışardan çevreleyen caddelerin üzerinden de geçiyoruz bu tur sırasında.  Bu caddelerin birinde yer alan ve Amerika’nın New York eyaletinde bulunan Özgürlük Heykeli’ni yapan Bartholdi’nin heykeli de gözümüze çarpıyor. Bartholdi, Colmar’lı bir heykeltraşmış. En bilinen eseri de Amerika’daki Özgürlük Heykeli. Kendisinin Colmar’da doğduğu ev, şu an müze olarak hizmet veriyor.

 
Colmar

Bartholdi Heykeli



Bu kısa turdan sonra başladığımız nokta olan Place des Martyrs de la Resistance’a döndükten sonra bu kez yaya olarak Colmar’ı tanımaya devam ediyoruz. İlk olarak bir kenarında Dominicain Kilisesi’nin bulunduğu Place des Dominicains’deki bir çok kafeden biri olan Maison Dussourd’da bir kahve molası verip biraz ısınıyor ve dinleniyoruz. Yine bu meydanda yer alan Poulaillon da cezbedici tatlılarıyla denenebilecek başka bir alternatif. Meydanda yer alan Kilise, 1.5 Euro karşılığında gezilebiliyor.

Poulaillon
 

Buradan devam ederek Place de la Catherdale (Katedral Meydanı)nda buluyoruz kendimizi. Sırasıyla Rue Morel, Grand Rue, Rue des Tanneurs’dan geçerek Marche Couvert’e  (Kapalı Pazar) ulaşıyoruz. Burada pek çok meyve-sebze, yerel yiyecek ve hatta yeni yıl  / noel için hediyelik eşya bulmak mümkün.  Biraz daha devam edip ulaştığımız nokta, Rue de la Poissonnnerie (Balıkçılar Caddesi). Burası  eskiden daha çok balıkçıların yaşadığı bölgeymiş. 1700’lü yılların başında çıkan bir yangında bölgede 40’dan fazla ev zarar görmüş  ve 1980’li yıllarda evler yenilenerek restore edilip şimdiki halini almış. 

Grand Rue

Katedral

Marche Couvert

Marche Couvert

Colmar

 
Colmar


Yol boyunca suyu takip ederek ulaştığımız yer de Colmar’ın en turistik yeri olan Little Venice yani “Küçük Venedik”. Burası gerçekten görselliği ile insanda hayranlık uyandırıyor ve fotoğraflamak için harika bir bölüm. Colmar’da en çok fotoğraf çekilen yerin burası olduğuna şaşırmamak gerek. 

Little Venice
 

Biz gittiğimizde Colmar’da yeni yıl pazarlarının kurulma hazırlıkları devam ediyordu. Eğer çok soğuk demezseniz Colmar’ı Kasım sonundan Noel’e dek süren noel pazarları döneminde gezmek güzel bir alternatif. Bu dönemde şehir daha da bir ışıl ışıl oluyormuş. 

Colmar’da ne yenilir konusuna gelecek olursak; yerel bir tat olan ve çeşitli harçlarla yapılan bizim lahmacuna ya da ince hamurlu pizza’ya benzeyen Tarte Flambee ‘yi  (Almancası Flammkuchen)  önerebilirim. Biz yürürken süslemeleri çok hoşumuza gittiği için Les Tanneurs adındaki restoranda sebze çorbası ve Tarte Flambee yiyoruz. Servisi de restoranın bölge tarzında döşenmiş dekorasyonu da hoşumuza gidiyor. Fiyatları da Avrupa standartlarına göre hayli uygun. Alsace Bölgesi şaraplarıyla da ünlü, daha sek olan şarap çeşidinin adı Riesling, daha tatlı aromalı olanının adı ise Gewürztraminer

Les Tanneurs

Tarte Flambee
 

Kısacası Colmar, şirin ve renkli evleri, dar sokakları, küçük ama renkli ve ışıltılı meydanlarıyla insana masal diyarında geziyormuş izlenimi veren görülesi bir Alsace şehri. Aynı zamanda Alsace’ın başkenti Strasbourg’dan sonra en fazla turist çeken noktası...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder