2 Nisan 2016 Cumartesi

GRAZ

Graz’a THY’nin tarifeli seferiyle 1 saat 50 dakikalık bir uçuş sonrası ulaşıyoruz. Havalimanı şehir merkezine yaklaşık 12 km. uzaklıkta ve şehre ulaşım için geliş terminalinin önünden kalkan 630 veya 631 no’lu otobüslerle veya yine terminale yakın tren yoluyla ulaşım mümkün. Her ikisinin rotası da şehrin kalbi kabul edilen Altstadt’a 2 km uzaklıktaki merkez tren istasyonunda (Hauptbahnhof) sonlanıyor. Buradan ister taksi ister tramvayla merkeze ulaşmak mümkün. 1 saat geçerli toplu taşıma bileti için 2.10 Euro ödemek gerekiyor. Sizi tren istasyonuna götüren otobüsten sonra aktarma yapacağınız tramvay için de bu bileti kullanabiliyorsunuz. Ancak havalimanından otobüs seferleri saatte bir olduğundan geldiğimiz saate yakın bir saatte bizi karşılayan otobüs olmadığından fazla zaman kaybetmemek adına biz taksi ile merkezde bulunan otelimize gidiyoruz. Bu yolculuk için de 22 Euro ödüyoruz ve 20 dakikada otelimize varıyoruz.

Herrengasse'de bir çiçekçi...
Herrengasse

Eşyalarımızı otele bıraktıktan sonra da Graz’ı tanımak için yola düşüyoruz. Mur Nehri kenarında kurulu Graz, yaya olarak en fazla 2 günde keşfedebileceğiniz güzel ve şirin bir şehir. Görülecek çoğu yeri de nehrin doğu yakasında nehir ve Stadtpark ( Şehir Parkı) arasında kalan bölgede yer alıyor.


Paskalya süslemeleri...



Erzherzog-Johann Brücke & Mur

Bu bölgede mutlaka görülmesi gereken yerler arasında üzerinde pek çok mağazanın bulunduğu, geniş ve büyük bir yaya yolu Herrengasse var. Bu cadde, tramvayların da transfer noktası olan büyük meydan Jakominiplatz ile Rathaus’un (Belediye Binası) bulunduğu Hauptplatz arasında uzanıyor ve tramvaylar da bu cadde üzerinden geçiyor. Graz’ın en önemli özelliği avluları. Bu avlulardan en bilinenleri de yine Herrengasse üzerinde yer alıyor. Herrengasse 16 numarada yer alan Landhaushof (Landhaus Avlusu), 9 numaradaki Herzoghof (Herzoghof  Avlusu) ve 7 numaradaki Generalihof (Generalihof Avlusu) bunların en bilinenleri.


Herrengasse


Landhaushof

Landhaushof
Jakominiplatz

Hauptplatz’dan nehre doğru ilerleyerek Erzherzog-Johann Brücke (Köprüsü)’ne ulaşılıyor ve bu köprünün hemen diğer ucunda Kunsthaus denilen modern yapısıyla şehre farklı bir hava veren ve mimarisi yüzünden “dost canlısı uzaylı” diye adlandırılan Sanat Evi’ni görüyoruz. Burası aynı zamanda Modern Sanat Müzesi. İçinde bir de cafe’si var. Geceleri burası yanıp sönen ışıklarla aydınlatıldığından hem gece hem de gündüz ziyaret etmekte fayda var. Buranın hemen yanında Maria-Hilferplatz’dan devam ederek 2003 yılında Graz’ın Kültür Başkenti seçildiği yıl yapılan ve deniz kabuğunu andıran mimarisi ile tanınan yapay ada Murinsel (Muradası)’e ulaşıyoruz. Bu adanın geceleri dikkat çeken mavi ışıklandırılması da görülmeye değer. Çelik ve cam kullanılarak inşa edilen bu adada da güzel bir kafe var.



Rathaus

Hauptplatz

Hauptplatz'da Paskalya Pazarı

Hauptplatz'da Paskalya Pazarı


Kunsthaus

Murinsel'de Cafe...

Murinsel'den Mur Nehri

Kunsthaus
Murinsel

Murinsel’den geçip şehrin doğu yakasına ulaştığımızda tekrar Hauptplatz’a giderek bu kez Sporgasse’den yukarı doğru çıkarak Graz Katedrali’ni ve Mozolesini (Dom & Mausoleum) görmek için Hofgasse’den sağa dönüyoruz. Katedralin tam karşısındaki hükümet binasının yer aldığı meydandaki  3 numaralı girişten (Stieg 3) devam ederek ulaşılan Burg Doppelwendeltreppe (Spiral Merdivenler) Graz’a gelirseniz görmeniz gereken noktalardan. Sonsuzluğu simgelediği söylenen bu merdivenin tarihi 1499’a dayanıyormuş.


Dom

Spiral Merdivenler giriş (Stieg3)

Spiral Merdivenler


Sporgasse’den Hofgasse’ye dönmeyip düz devam ettiğinizde yolun sonuna doğru (Sporgasse 25 adresinde) solunuzda göreceğiniz Palais Saurau (Saurau Sarayı) Damat İbrahim Paşa’nın bu şehre yaptığı seferde kullandığı saraymış ve en üst katından palasıyla sarkan yeniçeri askeri, bu barok sarayın penceresinden gelip geçene bakıyor. Bu yeniçeri büstü, 1532’de Türklerin şehri kuşatmasına ithafen yapılmış.


Sporgasse

Yeri gelmişken, Hofgasse üzerinde yer alan Hofbackerei Edeger-Tax şehrin en meşhur fırını ve bir müzeyi andıran ahşap dekorasyonu ile sadece fotoğrafını çekmek için bile görmeye değer. Buranın vanilyalı kurabiyeleri çok meşhurmuş. Önünden geçerken hem ahşap dekorasyonu hem de vanilyalı kokusuyla mutlaka fark ediliyor:)


Hofbackerei Edeger-Tax

Hofbackerei Edeger-Tax

Yine bu bölgede yer alan Glockenspielplatz, Hofgasse’nin bir alt paralel caddesi üzerinde yer alan  Farberplatz’ın hemen yanında yer alıyor. Buradaki 24 çan, 11:00, 15:00 ve 18:00 saatlerinde üç değişik melodi çalıyor ve burası da Graz’da görmenizi tavsiye edeceğim noktalardan biri.


Glockenspielplatz


Farbergasse


Şehrin görülmesi gereken diğer önemli bir noktası da Hauptplatz’dan devam ederek ulaşılan Sackstrasse’nin başında yer alan asansör veya mertdivenler ile ya da aynı caddenin sonunda yer alan Schlossbergbahn füniküleri ile ulaşılan Schlossberg (Kale). Size tavsiyem, hayli dik bir yolu olduğundan ve çıkarken de manzaranın tadına varmak için füniküler ile çıkmanız ve inerken ya asansörü ya da merdiveni kullanmanız. Fünikülerle çıktığınız noktada fiyatı hayli uygun self-servis bir açık hava restoranıyla, Terrace adında pahalı bir restoran var. Asansörle iniş noktasına yakın ise, Aiola adında oldukça pahalı bar restoran var. Aiola Restoran aynı zamanda şehrin en meşhur restoranlarından da biriymiş. Kalede görülecek noktalar arasında; Saat Kulesi, Çan Kulesi var. Saat kulesinin akrep ve yelkovanının ters olduğu bilgisini de vereyim.  Kalede ayrıca çimenlerin üzerinde kısa bir mola da verebilirsiniz. 


Füniküler

Füniküler

Füniküler
Füniküler



Schlossberg restorant

Çan Kulesi

Kaleden kuşbakışı Mur

Schlossberg - Kale

Schlossberg - Kale'den kuşbakışı Kunsthaus
Saat Kulesi



Kaleden merdivenlerle inerken

Kaleden merdivenlerle inerken

Merdivenler

Biz de Kale ziyaretimizden sonra şehrin en bilinen park alanlarından biri olan Stadtpark (Şehir Parkı)’a gidiyoruz. Burası da yine çimenler üzerinde güneşin tadını çıkaran ve spor yapan  insanlarla dolu.  Küçücük bir şehirde bile bu kadar büyük yeşil alan görebilmek şaşırtıyor bizi.


Stadtpark

Stadtpark

Yeri gelmişken Graz,  tüm Avusturya şehirleri gibi sanat kokan bir şehir. Opera Binası da bu anlamda en önemli yapılarından biri ve hemen şehir merkezinden, kısa bir yürüyüş ya da tramvay yolculuğu ile ulaşılan Kaiser-Josefplatz’da yer alıyor. Ana giriş kapısı ise Opernring caddesi üzerinde.


Kaiser-Josefplatz

Kaiser-Josefplatz

Opera - Opernhaus

Opernring


Kaiser-Josephplatz,  aynı zamanda Pazaresi-Cumartesi günleri arasında hergün sabah saatlerinde kurulan ve 13:00’e kadar açık olan bir açıkhava pazarına da ev sahipliği yapıyor ve görülmesi gereken noktalarından biri.

Son olarak, şehrin biraz dışında yer alan Schloss Eggenberg (Eggenberg Sarayı)’na da mutlaka uğramanızı öneririm. Buraya Hauptplatz’dan geçen 1 numaralı tramvay ile ulaşmak mümkün. Saray Ocak-Mart ayları arası kapalı olmasına rağmen bahçesini görmek için bile gitmeye değer. Ayrıca kapalı olsa da Saray’ın binasının avlularında ve katlarında dolaşmak mümkün, sadece odalarına girmek mümkün olmuyor. Kitaplarda bahsi geçen Barok mimarisinin süslemeleriyle bilinen “Planetery Room”a girmek mümkün olmasa da camlarından bakarak fotoğraflıyoruz. Sarayın bahçesinde yer alan Pavillon adındaki kafesi de bir kahve içip soluklanmak için güzel bir mekan.


Schloss Eggenberg 

Schloss Eggenberg 

Schloss Eggenberg 

Schloss Eggenberg 

Schloss Eggenberg - Bahçe


Graz yaya olarak dolaşmak için uygun küçük bir şehir. Ancak merkezden istasyona ya da Eggenberg Saray’ına gitmek için tramvay kullanmanız gerekebilir. Bunun için 1 saat geçerli toplu taşıma biletleri 2.10 Euro, 24 saatlik biletler ise 5 Euro. Bu biletler aynı zamanda Schlossberg’e çıkmak için kullanılan fünikülerde de kullanılabiliyor.


Hauptbahnhof

Şimdi gelelim Graz’da nerede ne yiyelim konusuna; Avusturya mutfağı tahmin edeceğiniz gibi özellikle şinitzeli ile tanınıyor. Ancak şinitzel genelde domuz etinden yapılıyor. Bunun dışında çoğu yemekte domuz eti kullanıldığından bu tadı sevmeyenler için İtalyan ya da uluslararası yemekler sunan seçimler de mevcut. Graz’da aynı zamanda pek çok kafe de var. En güzel ve görülmesi gereken kafe & restoranlardan biri, Sackstrasse üzerinde yer alan K&O adlı alışveriş merkezinin terasında yer alan Freiblick by Eckstein. Burada tam şehrin kalbinden, damların estetik görüntüsü arasından şehre kuşbakışı bakmak da hayli zevkli. Biz de kendimize burada bir kahve molası verdik. Bunun yanında Herrengasse üzerindeki Sacher Cafe de Viyana’nın meshur Sacher Torte’sini tatmak isterseniz ziyaret edebileceğiniz bir mekan. Hauptplatz ile Erzherzog-Johann Brücke (Köprüsü) arasında yer alan Franziskanerviertel (ki burası da görebileceğiniz başka bir kilise)’nin yer aldığı Franziskanerplatz 13 numaradaki Dreizehn Bar da hem şık dekorasyonu hem de lezzetli menüsüyle uğramanızı önereceğim yerlerden. Başlangıç ve ana yemekten oluşan iki seçenekli bir menüye kişi başı 8.70 Euro ödedik. Üst katının modern dekorasyonu da hayli ilgi çekici. Graz Avusturya’nın Styria Bölgesi’nde yer alıyor ve bölgesel yemek isterseniz bunun için en bilinen yerlerden biri de Glockenspielplatz’da yer alan Glockl Brau. Ancak burada genelde domuz etinden yapılan yemekler var. O yüzden domuz eti tercih etmiyorsanız sizin için pek uygun olmayabilir... Akşam ya da öğle yemeği için en güzel yerlerden biri de Glockenspielplatz’ın yanı başındaki Mehlplatz’da yer alan L’Osteria. Burada hem porsiyonlar çok büyük hem de lezzetli. Risotto ve şaraptan oluşan menüye kişi başı 14 Euro ödedik. Pizzaları da çok güzelmiş. Ayrıca, Herrengasse üzerindeki Salamander ayakkabı mağazasının hemen yanındaki Glockspiel Durchgang (geçit)’i kullanarak ulaşılan Mau Shi adındaki kafe de şirin döşemesi, füzyon mutfağı,  değişik sunumlu içecekleri ve atıştırmalıkları ile gençlerin uğrak noktası. Biz de birkaç kez buraya uğradık ve memnun kaldık. Son olarak akşamları içki içmek isterseniz eski şehir kapılarından biri olan Burgtor’un hemen çıkışında yer alan Promenade da uğrayabileceğiniz başka bir nokta. Çoğu şarap çeşitlerini kadeh olarak da sunan Promenade, hoş dekorasyonu ile de  ister kahve ister içki içmek için önerebileceğim bir mekan.


Franziskanerviertel 

Freiblick by Eckstein'dan Herrengasse... 

Freiblick by Eckstein'dan Schlossberg...
Glockspiel Durchgang



Mau Shi



Mehlplatz


Promenade

Diyebilirim ki  Graz, içinde yer alan 5 üniversitesi ve 20'yi aşkın müzesiyle tam bir kültür şehri. Bir öğrenci şehri olduğu için de yeme içme mekanları oldukça fazla. Ancak genç nüfus kadar, yaşlı nüfus da var bu güzel şehirde. Bu haliyle de klasik bir şehir havasını elden bırakmıyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder