Isparta denilince akla ilk gül gelir. Ancak son yıllarda
Kuyucak Köyü lavantasıyla Fransa’nın Provence bölgesini andıran fotoğraflarıyla
ilgi çeken seyahat noktalarından biri oldu. Bir de aynı rota üzerinde yer alan
ve ilkokulda Göller Bölgesi olarak öğrendiğimiz bölgenin bir parçası olan Salda
Gölü de turkuaz rengi suyu ve beyaz kumsalı ile Maldivlere benzetildiğinden
kısaca Saldivler olarak anılıyor😊
Biz de Isparta’nın güneyine Sütçüler Köyü’ne yaptığımız
gezimizin son gününde rotamızı Isparta’nın kuzeybatısına çevirip önce Isparta’ya
bağlı Kuyucak Köyü’nü sonra da Burdur’a bağlı Salda Gölü’nü ziyaret ettik.
Lavanta zamanı, Haziran ortasından Temmuz sonuna kadar
sürdüğünden lavanta tarlalarını görmek ve mis gibi lavanta kokusunu içinize
çekmek için en uygun zaman bu dönem. Kuyucak Köyü’ne giderken yol üzerinde
lavanta tarlaları başlıyor ve bir yanda da ayçiçek tarlaları ile sarı ve mor
yoğunluğu olan harika fotoğraf veriyorlar.
|
Kuyucak |
|
Kuyucak |
Yol boyunca hediyelik eşya ve lavanta ürünleri satan pek çok
ufak tesis yapılmış. Her birine ait lavanta tarlalarında fotoğraf çeken oldukça
kalabalık gruplara rastlamak mümkün. Bazı hediyelik eşya dükkanları aynı
zamanda yiyecek ve içecek de satıyor.
|
Kuyucak |
|
Kuyucak |
|
Kuyucak |
Yaklaşık 2 km’lik bu yolun sonunda Kuyucak Köyü’ne
varıyoruz. Köyde de pek çok hediyelik lavanta ürünü ve yöresel ürün satan küçük
dükkan var. Köy halkı genelde kendi evlerinin bahçelerinde veya kapılarında
satış yapıyorlar. Hemen köyün girişinde Lavanta Kafede de lavantalı kahveden tutun
da lavanta dondurmasına kadar lavanta temalı birçok ürünün tadına
bakabilirsiniz. Biz dondurmanın ve kahvenin tadına bakıyoruz. Ancak dondurma, fabrikasyon
bir ürün. Şirin kafede fotoğraflar çekip yolumuza Salda’ya doğru devam
ediyoruz.
|
Kuyucak |
|
Kuyucak |
|
Kuyucak |
|
Kuyucak |
Salda’ya ulaştığımızda mevsimden beklenmeyecek şekilde havayı
biraz bozulmuş görüyoruz. Göle ulaşmak için araçların park edildiği noktadan plaj
boyunca uzun bir yürüyüş yapmak gerekiyor. Gölünün rengi gerçekten muhteşem. Hafif tuzlu bir göl olan Salda’nın dışa akışı yokmuş. Bu sebeple de iyi korunması gereken göllerimizden.
|
Salda |
|
Salda |
Araç Parkı ile plaj arasında yer
alan bölümde ise pek çok küçük kafe ve gözleme yapan büfe mevcut. Ancak
özellikle gözleme yemek isterseniz belli saatlerde uzun kuyruklar beklemeye
hazır olmanızda fayda var. Fiyatlar gayet uygun. Burada biraz geç de olsa gözleme
ile karnımızı doyurup Isparta’ya doğru yola çıkıyoruz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder