21 Ekim 2016 Cuma

4. Durağımız, GRAND CANYON

Amerika’nın Arizona eyaletinde milyarlarca yıl boyunca Colorado nehri tarafından oyularak ve hava koşullarıyla tektonik faaliyetler sonucunda bugünkü haline gelen Grand Canyon sadece Amerika’nın en büyük vadisi olmakla kalmıyor ayını zamanda dünyanın sayılı vadilerinden biri. Ölçülerle anlatacak olursam, vadinin uzunluğu yaklaşık 450 km., genişliği yaklaşık 30 km. ve derinliği ise yaklaşık 1800 m. Bu vadi, binlerce yıl boyunca Kızılderililerin yaşadığı bir yer olmuş. Kimi topluluklar tarafından ise  kutsal sayılan vadiyi gelip gören ilk Avrupalı, 1540 yılında Garcia Lopez de Cardenas adındaki bir ispanyolmuş. 

Mather Point - Grand Canyon

Grand Canyon
 

Kuzey – Güney doğrultusunda uzanan vadinin asıl turistik olan ve yürüyüş parkurları, oteller ve başka tesislerin yer aldığı bölümü güney tarafı. Vadiye güney ve doğu tarafından olmak üzere 2 ana kapıdan giriş yapılıyor ve tahmin edebileceğiniz gibi burası da Milli Park statüsünde olduğu için yine benzer bir tutar olan 30 USD civarında bir bedel ödeyerek giriş yapılabiliyor. Güney tarafında , “Lodge” olarak adlandırılan ve büyük otel komplekslerinden ziyade bizdeki bungalovlara benzeyen kulübeler ve daha alçak katlı binalardan oluşan 3 otel yer alıyor. Bu tesisler milli parklar tarafından kiraya verilmiş ve Xanterra adındaki tek bir işletici firma tarafından işletiliyor. Biz de bu otellerden birinde konaklıyoruz. Ancak parkın içinde yer alan bu otellerin birinde konaklamak isterseniz en az 1 yıl öncesinden rezervasyon yapmak gerekiyor .


Grand Canyon
 

Death Valley’den uzun bir yolculuk sonrası  (ki bu yolculuk sırasında meşhur tarihi karayolu rotası Route 66’yı da görüyor ve burada yer alan Goldie’s Diner adındaki bir restoranda akşam yemeğimizi yiyoruz) gece geç saatlerde güney kapısından Grand Canyon’a ulaşıyoruz. Grand Canyon, öyle bir günde gezilebilecek bir park değil ve içinde ücretsiz hizmet veren değişik renklerle belirlenmiş 4 ayrı otobüs hattı mevcut.  Grand Canyon içinde yerleşimin olduğu bir kasaba da mevcut. 

Visitor Center - Ziyaretçi Merkezi


Biz de Grand Canyon’daki ilk günümüze, Visitor Center denilen Ziyaretçi Merkezine giderek başlıyoruz.  Buradaki salonda belli aralıklarla vadinin oluşumunu anlatan belgesel bir film dönüyor ve biz de Grand Canyon’ı canlı canlı görmeden önce 20 dakikalık bu belgeseli izleyerek günümüze başlıyoruz. Sonrasında ise Rim Trail denilen hemen Visitor Center yakınından başlayan ve değişik zorluk seviyeleri olan parkurura, Mather Point’e giderek başlıyoruz. Toplamda 21 km olan Rim Trail, Mather Point’den başlayarak Hermits Rest denilen noktaya kadar uzanıyor ve yol boyunca değişik noktalardan vadi manzarasını seyretmek ayrı bir zevk. Ayrıca değişik noktalarda mavi ve kırmızı otobüs hatlarının uğradığı duraklar da mevcut. Grand Canyon’daki yürüyüş parkurları çok iyi işaretlenmiş, bir sonraki  durağa ne kadar mesafe kaldığı, bulunduğunuz yerin yüksekliği gibi bilgiler işaretlerle belirtilmiş durumda. Rim Trail - parkurunun ilk 2 km’lik bölümü tekerlekli sandalyeliler için bile uygun olaracak şekilde düzenlenmiş. 

Rim Trail - başlangıç bölümü

Rim Trail

İşaretlemeler

Grand Canyon

Grand Canyon'da gökkuşağı

Grand Canyon
Grand Canyon

 

Grand Canyon


Rim Trail’ın yanısıra Bright Angel Trail (Parkuru), Grand Canyon’da tavsiye edeceğim diğer bir parkur. Bu parkur Rim Trail’a göre daha zor bir parkur ve tamamlamak isterseniz vadinin en alt noktasına kadar uzanıyor ve tek yön yaklaşık 27 km. civarında. Ancak yükseklik farkından ve zorluğu yüzünden bir günde inilip çıkılması önerilmiyor. Ancak, kolay, orta ve zor olarak düzeyleri belirlenmiş bölümleri mevcut. Ben de bu parkurun orta seviyesi olarak belirtilmiş ikinci tünele kadar olan bölümünü tamamladım. Gerçekten vadinin çok etkileyici görüntüsünü bir de aşağıdan yukarı izleyebilmek için bu parkurun tümünü tamamlamasanız bile ilk 2 bölümünü tamamlamanızı öneririm.

Bright Angel Trail

Bright Angel Trail
 

Grand Canyon’ın yine güney tarafında ama doğu girişine yakın bir noktada yer alan Desert View da vadi manzarasını farklı bir açıdan görebileceğiniz harika bir nokta. Burada aynı zamanda bir de kule yer alıyor ve kuleye çıkarak dilerseniz daha da yüksekten vadiye hakim bir görüntü yakalamak mümkün.

Desert View

Desert View

Sıra geldi Grand Canyon’daki konaklama ve restoran alternatiflerine... Bizim de kaldığımız ve konaklama alternatiflerinin bulunduğu güney ucunda 3 otel yer alıyor. Bunlar El Tovar, Bright Angel Lodge ve Maswik Lodge. Bu otellerden en lüks olanı El Tovar. Tüm bu oteller Xanterra denilen bir firma tarafından işletiliyor ve tümünün de restoranları var. Biz bu restoranların tümünde yemek yedik. El Tovar daha şık ve güzel bir restoran. Burada akşam yemekleri hayli pahalı, ana yemek 35-40 USD civarında ama sabah kahvaltıları ve öğlen yemekleri için daha nezih ve sakin bir ortamda yemek yemek isterseniz harika bir seçenek. Kahvaltı için de balık dahil çok farklı alternatifleri mevcut ve 15-20 USD civarında değişik kahvaltı menüleri var. Servisi de çok iyi. Bright Angel’ın restoranı ise eskiden Fred Harvey olarak bilinen mekanın izlerini de taşıyor ve bazı özel yemekleri Fred Harvey tarafından yıllar önce sunulmuş örnekleri içeriyor. Fiyatları uygun ve servisi de iyi. Ancak özellikle hafta sonları yoğunluktan dolayı akşam yemeklerinde kuyruk olabiliyor. Son olarak Maswik Lodge içinde de self-servis bir restoran var. Ancak self servis olduğu için genelde daha kalabalık ve gürültülü. Bu haliyle bize biraz yemekhane izlenimi verdiği için pek fazla tercih etmedik.

El Tovar

Bright Angel Lodge

Bright Angel Lodge
 

Güney tarafının dört mevsim boyunca  ve sadece bazı kamp alanlarının yer aldığı kuzey tarafının ise yaz aylarında açık olduğu Grand Canyon, sadece Amerika’nın değil belki de dünyanın sayılı vadilerinden. Vadiye baktığınızda görülen renkli katmanlar dünyanın oluşumundan bu yana geçirdiği evreleri  ve insanlığın bu uzun tarih içinde ne kadar kifayetsiz olduğunu bir kez daha hatırlamak için sunulan gerçek bir mucize.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder