8 Haziran 2016 Çarşamba

POROS


Atina’nın Pire limanından bir saatlik bir deniz otobüsü yolculuğu ile kolayca ulaşılabilen Poros, küçük ama bir o kadar da şirin bir ada. Sabah İstanbul’dan bindiğimiz uçakla önce Atina Havalimanına ulaşıyor ve buradan 6 Euro vererek bindiğimiz X96 otobüsüyle 90 dakikada Pire Limanında buluyoruz kendimizi. Dilerseniz havalimanından Pire limanına taksi ile 40 Euro ödeyerek de ulaşabilirsiniz. Ancak, taksi ile fiyatı mutlaka önceden konuşun çünkü taksiciler çok farklı fiyatlar isteyebiliyor Atina’da. Bu anlamda dikkatli olmak gerek.


Poros
 
Pire Limanının E8 girişini kullanarak bindiğimiz deniz otobüsü ile de yaklaşık 1 saatte Poros’a ulaşıyoruz. Bu arada eğer vaktiniz varsa hemen E8 Kapısı girişindeki Sto Limani adlı kafede zaman geçirebilir ya da Pire Limanına yakın Mikrolimano Bölgesi’ndeki balık restoranlarından birini deneyebilirsiniz. 

Sto Limani
 
Kış aylarında günde bir kez olan seferler,  Mayıs’tan itibaren günde 3 keze kadar artıyor. Biz Hellenic Seaways adli şirketin deniz otobüsünü kullanarak adaya ulaşıyoruz. Bu yolculuğun tek yön ücreti gittiğimiz Mayıs 2016da 26 Euro idi. Yine E8 kapısı yanında Hellenic Seaways’in bilet satış ofisi de var. 

Poros Sokakları

Poros Sokakları

Yerel ürünler

Atina'ya götürecek deniz otobüsümüz...
 
Eğer adaya anakaradan ulaşmak isterseniz, Atina’dan Corinth üzerinden 3.5 saatlik bir araba yolculuğu ile ulaşacağınız Galatas ‘dan 5 dakikada tekne ile geçmek mümkün. Anakara, bir noktada Poros’a neredeyse yüzülebilecek kadar yakın görünüyor. Bazı ada esnafı zaten Galatas’da oturup Poros’a her gün tekne ile geçiyormuş.

Poros'ta gece

Poros Sokakları
 
Poros, bizim Prens Adalarına benzer bir şekilde birbirine yakın Hydra, Aegina ve Poros ada üçlüsünden biri. Bu adalara Atina’dan günübirlik turlar da düzenleniyor ama adada kalmak eğer Atina’yı görmek gibi bir niyetiniz yoksa çok daha zevkli. Biz de böyle yapıyor ve Poros Adası’nda konaklıyoruz. 

Konakladığımız Xenia Poros Image Hotel limana yaklaşık 1.5 km. mesafede özel plajı da olan bir otel. Denizi biraz soğuk ama bulunduğu koy bir harika. Fiyatları da gayet uygun. Özellikle denizi gören odalarından manzara muhteşem. Adanın merkezi ile Love Bay adı verilen meşhur plajı arasında yer alıyor ama bana sorarsanız kendi plajı Love Bay’den daha güzel ve sakin. 

Otelimiz
 
Küçücük bir ada olduğu için denize girmek dışında yapılabilecek pek bir alternatif yok aslında. Şehir merkezinin dar, yokuşlu, bir o kadar da renkli sokaklarında bir akşamüstü dolaşmayı ihmal etmeyin. Limana hemen yakın bir yokuşla ulaşacağınız butikteki satıcı hanım, bizim İstanbul’dan geldiğimizi görünce çok heyecanlanıyor ve bize o kadar yakın davranıyor ki onunla dönüş için deniz otobüsü saatimize çok az vakit kalmasına rağmen en azından bir fotoğraf çektirmeyi ihmal etmiyoruz.

Otel'den Poros manzarası

Gün batareken...

Poros

Otelden merkeze doğru karşımıza çıkanlar

Otel'den Love Bay'e doğru yürürken...

Love Bay

Love Bay

Otelin plajına doğru giderken...

Poros'ta gece ve saat kulesi
 
Poros’ta ne yenilir konusuna gelince tabi ki balık ve deniz ürünleri derim. Merkezde sahil boyunca pek çok restoran ve kafe var ama biz, merkezin girişinde yer alan Poseidon Teverna’yı  deniyor ve çok da memnun kalıyoruz. Hem lezzetli hem de Türkiye’deki benzerlerine göre hayli ucuz. 

Kısacası Poros, ulaşımı oldukça rahat ve diğer Yunan Adalarına göre Atina tarafında kaldığı için daha az turistik bir ada. Bu yüzden  hem ada havası almak hem de kafa dinlemek isterseniz tercihleriniz arasına alabilirsiniz.

7 Haziran 2016 Salı

KASTAMONU



Karadeniz’in tarihi konaklarıyla ün yapmış bu şirin şehrine kara yoluyla ulaşabileceğiniz gibi THY’nin her gün yapılan düzenli seferleriyle de ulaşmak mümkün. Biz de böyle yapıyor ve sabah bindiğimiz uçakla 10:30da Kastamonu’ya varıyoruz. Kastamonu şehir merkezinden çok, etrafındaki kanyonları, Küre ve Ilgaz Milli Parkları, sahil kasabaları ile ünlü. Şehir merkezinin güneybatısında yer alan Safranbolu, başlı başına nam salmış, lokumuyla, safranıyla ve tarihi konaklarıyla meşhur turistik bir kasaba.

Kastamonu Konakları


Şehirde lüks oteller olmasa da çok sayıda 3 yıldızlı otel ve tarihi konaklarda ve hanlarda hizmet veren oteller mevcut. Bunların en bilinenlerinden biri de bizim de konakladığımız Kurşunluhan...


Kurşunluhan



Görmeyi planladığımız uzun listede, şehir merkezi, İnebolu, Ilgaz Milli Parkı, Küre Dağları Milli Parkı'nda yer alan Çatak Kanyonu ve Ilıca Şelalesi ile Kasaba Köyü'ndeki 700 yıllık Mahmutbey Camii var.

Saat Kulesi'ne çıkarken...

Karaçomak Deresi
 

Havalimanından kiraladığımız aracımızla yarım saat içinde Kastamonu şehir merkezine varıyoruz. Kastamonu, Karaçomak Deresinin iki yakasında kurulu tarihi konaklarıyla görülmeye değer tarihi şirin bir şehir. Şehir merkezinde görülmesi gereken yerler arasında, Cumhuriyet Meydanı’nda yer alan Şerife Bacı Anıtı, Valilik Binası, Kastamonu Üniversitesi Rektörlüğü ile aynı meydandan yukarı doğru çıkılarak ulaşılan Saat Kulesi, Cumhuriyet Maydanı’nın karşı yakasında yer alan Hepkebirler Mahallesi’nde yer alan Nasrullah Camii, Münire Medresesi, Yılanlı Camii, Aşir Efendi Hanı, Penbe Han,Yakupağa Külliyesi ve Cem Sultan Hanı var. Şehrin batı sınırında yer alan Şeyh Şaban-ı Veli Camii ve Külliyesi de Kastamonu'nun alamet-i farikalarından. Ayrıca şehrin kuzey ucundaki İsmail Bey Camii ve Külliyesi de  biraz şehir dışında gibi görünse de yürüyerek bile rahatça ulaşılabilecek bir noktada.




Penbe Han

Yılanlı Külliyesi


Kastamonu Konakları & Yakupağa Külliyesi

Osmanlı Sarayı
Cumhuriyet Meydanı


Kastamonu Üniversitesi Rektörlük Binası

Şeyh Şaban-ı Veli Caddesi

Şeyh Şaban-ı Veli Külliyesi Müzesi

Şeyh Şaban-ı Veli Külliyesi

İsmail Bey Camii

İsmail Bey Külliyesi


Münire Medresesi’nde hem yerel hediyelik eşyaların satıldığı bir çarşı hem de "tirit", "banduma" gibi yöresel yemekleri tadabileceğiniz güzel bir restoran var. Ayrıca biraz daha güneyinde yer alan Kastamonu Kalesi’nden şehre kuş bakışı bakmak da Kastamonu’ya gelmişken yapılması gerekenlerden... Saat Kulesi de şehre kuş bakışı bakabilmek için ziyaret edilmesi gereken diğer bir nokta. Burada yer alan çay bahçesinde Kastamonu manzarasına karşı kahve içerek yorgunluk atmak iyi bir tercih olabilir. Son olarak Yakupağa Külliyesi şehre hakim bir noktada yer alıyor.  Buradaki çay bahçesi de Kastamonu sokaklarında dolaşırken soluklanabileceğiniz diğer bir nokta. 

Münire Medresesi'nden...
Tirit

Yakupağa Küllüyesi'nden Kastamonu'ya bakış
 
Saat Kulesi'nden Kale ve Kastamonu manzarası

Saat Kulesi

Kale


Kale'den Kastamonu

Kale'nin tarihçesi

Kale



Karaçomak Deresi üzerinde yer alan ve aynı zamanda Kambur Köprü olarak da bilinen Nasrullah Köprüsü, iki yakayı birbirine bağlayan pek çok köprüden en tarihi olanı. 

Nasrullah Köprüsü
 

Liva Paşa Konağı’nda yer alan Etnografya Müzesi ve hemen Karaçomak Deresi kıyısında  Cumhuriyet Caddesi üzerindeki Arkeoloji Müzesi Kastamonu’ya yolunuz düşerse görülmesi gereken müzeler. Hem Arkeoloji Müzesi hem de Etnografya Müzesi ücretsiz gezilebiliyor.
Arkeoloji Müzesi

Etnografya Müzesi
 

Gelelim Kastamonu’da neler yenilir konusuna; etli ekmek yemek isterseniz 125.Yıl Caddesi üzerindeki Hoşgör Pide ve Etli Ekmek Salonu’nu tavsiye ederim. Hem porsiyonları çok büyük hem de servisi iyi. Ayrıca yöresel yemekler denemek isterseniz Eflanili Konağı ve Münire Sultan Sofrası önerebileceğim yerler. Hemen Nasrullah Cami'nin bulunduğu meydanda yer alan Tarihi Nasrullah Çorbacısı da çorbalarıyla ve döneriyle meşhur. Aynı yerde gül suyuyla yapılan ve süt muhallebisi diye anılıp benim daha çok su muhallebisine benzettiğim tatlının da tadına bakmanızı öneririm. Biz hep Kayseri'yi pastırması ile meşhur bilirdik. Kastamonu pastırmasının da en az Kayseri pastırması kadar leziz olduğunu söylemeden geçmeyeyim. Özellikle merkezdeki Tabakoğlu'nun pastırmasını ve tereyağlı çekme helva, siyes bulguru ve unu gibi ürünlerinden deneyebilir hatta satın alarak evde bu güzel tatları yemeye devam edebilirsiniz. Bir de yörede sarımsak hayli meşhur.   


Eflanili Konağı

Eflanili Konağı
 

Kastamonu çevresinde günübirlik gidebileceğiniz yerlerden biri de İnebolu. İnebolu evlerinin bordo renkli tipik bir mimarisi var. İnebolu sahilinde, gittiğimizde devam eden sahil yolu çalışmaları sebebiyle ne yazık ki plaj ve sahil bölgesi daha çok bir şantiyeyi andırıyordu. İnebolu merkezinde yer alan ve Atatürk’ün de kasabayı ziyareti sırasında kaldığı Türk Ocağı Binası ve çoğu bordo renkli konaklar bu şirin kasabanın en önemli yapıları.

İnebolu  Pazarı

Tarihi İnebolu Evleri

İnebolu Sokaklarından

İnebolu Meydan

Türk Ocağı Evi

Türk Ocağı Evi
Yemeğimizi merkezdeki İnebalık adlı balık restoranında yiyoruz ve çok da memnun kalıyoruz. Dönüş yolunda uğradığımız Geriş Tepesi de manastır kalıntıları ve kasabaya kuşbakışı hakim konumundan dolayı görülmesi gereken yerlerden. Ancak buraya çıkan yol çok dar ve engebeli, o yüzden çıkış için dikkatli olmak gerekiyor.

Geriş Tepesi'ne çıkarken
 

Kastamonu’dan günübirlik gittiğimiz başka bir yer de Ilgaz Dağları Milli Parkı oldu. Burası daha çok kayak turizmi ile ünlü bir yer ve biz gittiğimizde kayak sezonu kapandığından Milli Park içinde yer alan misafirhane ve otel çok tenhaydı. Burada yürüyüş yapmak veya piknik yapmak isterseniz doğayla iç içe zevkli vakit geçirebilirsiniz. Ilgaz Dağları Milli Parkı ile Kastamonu kara yolu arasında yer alan Set Alabalık Tesisleri’nde de bir mola veriyor ve tereyağında pişirilmiş alabalık ile tarhana çorbasından tadıyoruz. Hava da hayli soğuk olduğundan bu ikili bize ilaç gibi geliyor.

Ilgaz Dağları Milli Parkı

Ilgaz Dağları'nda çamlar

Ilgaz
 

Kastamonu’dan ayrılırken aklımızda kalanlar, bu şirin şehrin ortasından geçen derenin iki yakasına kurulu renkli görüntüsü ve meşhur konaklarıyla vücut bulan tarihi dokusu oluyor.