2 Ocak 2020 Perşembe

Victor Hugo'nun Köyü: VİANDEN

Lüksemburg’un yaklaşık 30 km. kuzeyinde yer alan Vianden, 2000 nüfuslu küçük bir köy. Buraya ulaşım için karayolu dışında bir alternatif tercih ediyorsanız, Lüksemburg merkez tren istasyonundan yarım saatte bir kalkan trenlerle Ettelbruck’a gidip buradan 570 No’lu otobüse aktarma yapmak gerekiyor. Bu yolculuk hızlı trenle gidilirse 1 saat, daha fazla durakta duran “Regional” (Bölgesel) trenle gidilirse 1 saat 15 dakika kadar sürüyor.

Vianden

Vianden, Victor Hugo’nun köyü olarak biliniyor ve burada 3 yıl yaşadığı ev şimdilerde müze olarak hizmet veriyor. Müze girişi normalde 5 Euro. Ancak günlük Lüksemburg Kart alırsanız (13 Euro), hem Lüksemburg-Vianden arası yolculuğu ücretsiz yapabilir, hem de Lüksemburg genelindeki çoğu müzeye ücretsiz girebilirsiniz. Hatta 5 kişiye kadar toplu günlük kart alırsanız toplamda 28 Euro ödemek yetiyor.

Victor Hugo Müzesi

Victor Hugo Müzesi

Biz de Vianden’e varır varmaz öncelikle Grand Rue denilen ve köyün ana caddesinden yokuş yukarı 15 dakika kadar yürüyerek Kale’ye ulaşıyoruz. Vianden’e gelirseniz mutlaka Kale’yi gezmenizi tavsiye ederim. Buraya giriş 7 Euro ama Lüksemburg Kart ile ücretsiz. Kale’den köyün manzarası da görülmeye değer…

Kale

Kale

Kale'den Vianden

Kale

Kale

Kale

Kale

Vianden - Grand Rue

Kaleyi gezdikten sonra geldiğimiz Grand Rue’den köy merkezine devam ederek hemen nehir kenarındaki turizm ofisinin hemen karşısında bulunan Victor Hugo’nun müze olan evini ziyaret ediyoruz. Grand Rue üzerinde Trinity Kilisesi de Vianden’e yolunuz düşerse görülmesi gereken yerlerden.

Vianden - Grand Rue

Trinity Kilisesi

Grand Rue’nun girişinde nehir manzaralı Du Pont Cafe'de kısa bir molanın ardından Lüksemburg’a dönmek üzere yola çıkıyoruz.

1 Ocak 2020 Çarşamba

Bir Köy, Üç Ülke: SCHENGEN


Özellikle bordo pasaport sahibi Türk vatandaşlarının sıkça duyduğu ve almak için hayli uğraş verdiği vizeye de adını veren Schengen aslında 4000 nüfuslu küçücük bir kasaba. Lüksemburg’un yaklaşık 30 km. güneyindeki bu şirin köye ulaşım için en pratik yol özel araçla seyahat etmek.

Schengen


Ancak biz bu kez araba kiralamadığımızdan Lüksemburg’dan sabah saatlerinde Ana Tren garının önünden her yarım saatte bir kalkan 175 no’lu otobüsle Bech-Kleinmacher’a gelip buradan 185 no’lu son durağı Mondorf olan otobüse aktarma yaparak 1.5 saatte Schengen’e ulaşıyoruz. Ancak aktarma aralıkları kış aylarında oldukça sıkıntılı, o yüzden yola çıkmadan önce saatleri kontrol etmekte fayda var. Lüksemburg genelinde kullanabileceğiniz günlük toplu taşıma bileti 4 Euro ve bu biletle tüm gün seyahat edilebiliyor. Biz de Schengen’e gitmek için bu biletten satın alıyoruz. Ancak Mart 2020’den sonra Lüksemburg’da toplu ulaşımın ücretsiz olacağı bilgisini de alıyoruz.

Schengen'e doğru...

Moselle nehrinin kenarında kurulu Schengen küçücük bir köy. Otobüs durağının hemen yanındaki pasajdan geçerek Moselle Nehri kenarına ulaşılıyor. Nehri karşınıza aldığınızda sol tarafınızda Almanya, sağınızda ise Fransa kalıyor. Kısacası bu üç ülkenin sınırı Moselle Nehrinde… Bu özelliğiyle bu küçük köy aslında 3 ülkenin kesişim noktasında. Hepimizin bir şekilde duyduğu Schengen Anlaşmasının da burada imzalanmasında bu özelliği etkili olmuş.

Moselle Nehri'nin karşı yakası Almanya

Schengen

Schengen

Schengen

Schengen’de ne görülür derseniz; Moselle Nehri’ni, Avrupa Müzesi’ni, hemen yanındaki Schengen Schloss (Schengen Sarayı)’nı, Kilise’ye doğru ilerlediğinizde karşınıza çıkacak Anlaşmanın imzalanmasına ev sahipliği yapmış binayı ve tabi ki her köy ve kasabanın vazgeçilmezi Kilise’yi sayabilirim. Müze içinde güzel bir de kafe var.

Schengen

Schengen

Avrupa Müzesi

Saray

Anlaşmanın imzalandığı bina

Kilise

Kilise

Schengen

Müzenin kafesi

Biz de bu kısa turun ardından Lüksemburg’a gitmek üzere yola çıkıyoruz. Ama bu kez saatleri göz önüne alarak hareket ediyor ve aktarmalı da olsa 1 saatte Lüksemburg merkeze ulaşıyoruz.