Başkent Tokyo’ya 450
km. uzaklıktaki Kyoto, 1868’e kadar Japonya’ya başkentlik yapmış oldukça önemli
bir şehir. Tokyo-Kyoto arasını karayoluyla alabileceğiniz gibi Shinkansen /
Bullet Train (yani hızından dolayı kurşun tren) denilen hızlı trenle de yaklaşık
2.5 saatte katetmeniz mümkün. Tabi tren tecrübesi bambaşka ve kendimi bu
tecrübeyi yaşayabildiğim için çok şanslı hissediyorum.
|
Kamo Nehri |
Shinkansen biletlerimiz, Japonya’da yaşayan arkadaşım Nadide
sayesinde yolculuk öncesinde alındığı için yolculuk sabahı hareket saatinden 15
dakika önce Tokyo Station denilen
merkez tren istasyonunda olmamız yetiyor. Trenler saat gibi çalışıyor ve
olağandışı bir şey olmadıkça hep zamanında hareket ediyor, dolayısıyla istasyona
çok önceden gelmenize gerek yok. Hızlı
tren olarak Tokyo-Kyoto arasında genellikle Nozomi
denilen ve çok az sayıda istasyonda sadece yolcu indirip yeni yolcu almaya
yetecek kadar kısa molalar verdiği için
2.5 saat gibi bir sürede yolculuğu tamamlayan bir tren çalışıyor. Daha fazla
istasyona uğrayan alternatifler de mevcut. Ancak tabi ki bu pratikliğinden ve hızından
dolayı Shinkansen biletleri, diğer alternatife göre hayli pahalı. Tren hızının, yolun çoğunluğunda 300
km/saat’e çıktığını da söylemem gerek, sırf bunun için bile yaşanması gereken
bir tecrübe Shinkansen. Trenler çok konforlu, ancak yine de “ben daha da
konforlu seyahat etmek istiyorum” diyenlerdenseniz, 1.sınıf bilet alarak daha geniş koltukları
olan halılı vagonlarda yolculuk yapabilirsiniz.
|
Tokyo İstastonu - Shinkansen beklerken |
|
Shinkansen |
|
Kyoto İstasyonu |
Sabah 9:20’de bindiğimiz 217 No’lu Nozomi kodlu Shinkansen
trenimizle 2.5 saatte Koyoto’ya varıyoruz. Tren istasyonundaki “tourist
information” merkezine uğrayarak biraz harita ve merkeze ulaşım ile ilgili
bilgi ediniyoruz. Burada da Tokyo’da kullanılan Suica kartlar geçerli, ancak isterseniz 24 saat ya da 48 saatlik
otobüs ve metroda geçerli biletlerden alabilirsiniz. Günlük biletler 1000 Yen
(yaklaşık 25 TL), 48 saatlik biletler 2000 Yen (Yaklaşık 50 TL) civarında ve
istediğiniz kadar toplu taşıma aracına binebiliyorsunuz... Tokyo’dan farklı
olarak Kyoto da otobüsler de şehir içi ulaşımı için çok iyi bir alternatif.
Günlük bilet almayıp otobüse her bindiğinizde ödeme yapmak isterseniz 230 Yen
(yaklaşık 10 TL) ödemeniz gerekli. Otobüslere arkadan binilip, önden iniliyor.
|
Kyoto metro |
Biz de tren istasyonundan metroya binerek şehir merkezindeki
otelimize eşyalarımızı bıraktıktan sonra 12 No’lu otobüsle önce şehrin
kuzeydoğusundaki Kinkakuji Temple
(Golden Pavillion) denilen Budist Tapınağına gidiyoruz. Tapınağın içinde bulunduğu bahçe ve
gölet de muhteşem. Girişi 500 Yen ve 17:00’e kadar ziyaret edilebiliyor. Aynı
zamanda bahçesi içindeki “teahouse” (çayevi)’nde, 500 Yen karşılığında sıcak ya
da soğuk yeşil çay içerek küçük bir yeşil çay seremonisi yaşayabilirsiniz.
|
Kinkakuji- Golden Temple |
Buradan sonraki durağımız, yine 12 No’lu otobüsle
ulaşabileceğiniz Nijo Castle oluyor.
Burası da, Kyoto’nun görülmesi gereken yerlerinden biri. 1603’de Edo döneminin
ilk shogun’u için inşa edilen yapı, yapılan eklemelerle hayli büyütülmüş ve
1867’den sonra bir dönem kraliyet sarayı
olarak da kullanılmış. İçindeki harika bahçeleri ve ahşap mimarisinin etkisiyle
de 1994 yılında Unesco Dünya Mirası listesine alınmış. Buraya giriş 600 Yen ve
burası da 17:00’de kapanıyor, 16:30’a kadar ziyaret için giriş yapılabiliyor.
|
Nijo Castle |
Otelimizin üzerinde bulunduğu Shijo-dori, Kyoto’yu kuzey/güney yönünde ikiye bölen ve Kamo Nehri’ne kadar uzanan en önemli
caddelerinden biri. Bu yoldan batı yönünde ilerleyerek gittiğinizde eski Kyoto
diye de adlandırabileceğimiz Gion
Bölgesi’ne ulaşıyoruz. Tam olarak Kamo
nehri ile Kyoto’nun en önemli Shinto tapınağı olan Yasaka Shrine (Tapınak)’ı arasındaki
bu bölge, aynı zamanda Geisha Bölgesi
olarak da biliniyor. Şanlıysanız pek fazla ortada olmasalar da geleneksel giysiler
ve makyajları ile geyşaya rastlayabilirsiniz. Biz de bu anlamda şanslıydık ve hem
gece hem de gündüz bu bölgeyi gezerken çok fazla olmasa da birkaç geyşa
karşımıza çıktı:)
|
Gion |
Gion Bölgesi’nde Kamo nehri kıyısındaki Kiyamachi-dori Caddesi, bazıları nehir
manzaralı olmak üzere bizdeki ocakbaşı mantığına benzeyen “tepenyaki” yapılan restoranlarla, Japon meyhanesi olarak
niteleyebileceğimiz “izakaya”lara ev
sahipliği yapıyor. Akşam yemeği için biz de bu caddeyi tercih ettik.
Kyoto’daki ikinci ve son günümüzde, 26 no’lu otobüsle
gittiğimiz Gümüş Tapınak olarak da bilinen Ginkakuji
Temple ilk durağımız oldu. Ne yazık ki yine yağmurun azizliğine uğradık ve
buradaki harika bahçeyi yağmur altında gezmek zorunda kaldık. Otobüsle
indiğimiz yer ile tapınak arasında çok fazla sayıda hediyelik eşya dükkanı var,
bunlara da göz atmadan geçmeyin derim. Tapınağa giriş 500 Yen. Tapınaktan çıktıktan sonra da güneye doğru
inen Philosopher’s Path (Filozofun
Yolu)’ndan mutlaka yürümek gerek. Burası sakura dönemi açan çiçeklerle ayrı bir
güzel oluyormuş ama yağmurda bile bu yoldan yürümek çok dinlendirici ve huzur
vericiydi. Bir kanal boyunca Ginkakuji
ile Nanzenji tapınakları arasında
uzanan bu dar ve ağaçlı patika ismini, 20.yüzyılın önemli Japon filozoflarından
ve Kyoto Üniversitesi profesörü Nishida
Kitaro’dan alıyormuş. Kendisi her gün üniversiteye giderken bu yolu
kullanıp bir nevi günlük meditasyonunu bu şekilde yaparmış. Bu yol üzerinde pek
çok irili ufaklı tapınağın yanı sıra birkaç kafe de var.
|
Ginkakuji |
|
Ginkakuji |
|
Ginkakuji |
|
Philosopher's Path |
|
Philosopher's Path |
Bu yolun sonundan tekrar şehir merkezine inmek üzere 100
No.lu ekspres otobüsü kullandık. Yol sorduğumuz, yürümekte bile zorlanan yaşlı
Japon Amca’nın dilimizi anlamak için uğraşmasını ve tarif edemediği için de zar
zor yürüdüğü halde yolunu değiştirip bizimle belli bir yere kadar gelip otobüse
kadar yolcu etmesini hala unutamıyorum. Japonlar, çok yardımseverler. Japonca
dışında fazlaca dil bilmediklerinden zaman zaman anlaşmak problem olsa da size
yardım etmek için ellerinden geleni yapıyorlar.
|
Otelimizin de bulunduğu Shijo-dori |
Şehir merkezinde de, aynı zamanda Gion Shrine olarak da bilinen Yasaka
Shrine (Tapınak)’ını ziyaret ettik. Buradan Gion’ a geçerek öğle yemeğimizi
yedikten sonra akşamüstü tren saatimize kadar, Kyoto’nun görülmesi şart
yerlerinden biri olan Shijo-dori üzerindeki
Nishiki Market’e uğrayarak çeşit
çeşit Japon yiyecek ve özellikle kurutulmuş balığı ve daha birçok ürünü renkli sunumlarla
gördüğümüz zevkli bir gezinti yaptık.
|
Yasaka Shrine |
|
Yasaka'dan Shijo Dori'ye bakış |
|
Nishiki |
|
Nishiki |
|
Nishiki |
|
Nishiki |
Sonrasında da 2.5 saatlik “hızlı” bir Shinkansen yolculuğu
ile tekrar Tokyo’daydık... Eğer Japonya’ya yolunuz düşerse ve birkaç gününüz
varsa mutlaka en azından 1 gece Kyoto’da kalacak şekilde bir program yapın ki,
bu güzel şehrin huzurlu ama bir o kadar da modern havasını tatma fırsatı
yakalayın derim.