İsveç’in ikinci, İskandinavya’nın ise dördüncü büyük şehri
olan Göteborg, aynı zamanda İskandinavya’nın en çok öğrenci barındıran
şehriymiş. Göteborg’a 2 saat 40 dakikalık rahat bir uçak yolculuğu ile ulaşmak mümkün. Şehirde iki havalimanı var. THY’nin de kullandığı uluslararası uçuşların
daha çok olduğu Landvetter Havalimanı,
şehir merkezine 20 km. uzaklıkta.
|
Göteborg |
Havalimanından şehre ulaşımı, taksi alternatifi dışında,
diğer bazı İskandinav şehirlerinde de bulunan Flygbussarna ile de yapmak mümkün. Taksi genelde 340 SEK (yaklaşık
150 TL) civarında tutuyormuş ama mutlaka binmeden pazarlık
yapılıp fiyat konusunda anlaşılması öneriliyor. Bizim de kullandığımız Flygbussarna
ise gerçekten çok pratik bir alternatif ve hemen havalimanı çıkışında 15
dakikada bir kalkan seferlerle yarım saatte şehir merkezine ulaşabiliyorsunuz.
Bu yolculuğun bedeli ise internet üzerinden gidiş-geliş olarak alırsanız 185
SEK (yaklaşık 65 TL), tek yön alırsanız 95 SEK (yaklaşık 35 TL), eğer havalimanından
alırsanız tek yön 105 SEK. Otobüste
nakit para ile bilet almak mümkün değil, o yüzden önceden internet üzerinden
biletinizi almadıysanız ya otobüse binmeden havalimanından ya da duraktaki
makineden biletinizi almanız ya da kredi kartı ile otobüste ödeme yapmanız
gerekiyor.
|
Central Station |
|
Nils Ericsson Terminal / Central Station |
Biz de Flygbussarna ile
yarım saatlik yolculuk sonrası şehir merkezindeki otelimize eşyalarımızı
bırakarak şehri tanımak üzere önce eski şehir bölgesi olarak da tanımlayabileceğim 19. yüzyıldan kalma binaları ve tabloyu andıran sokaklarıyla ünlü Haga Bölgesi’nde alıyoruz soluğu. Haga, tarihi atmosferi, tasarım kokan
butik mağazaları ve büyüklü küçüklü kafeleriyle gerçekten dolaşmaktan ve
yorulduğunuzda da soluklanıp bir İsveç klasiği olan tarçınlı bir çörek eşliğinde
kahve yudumlamaktan zevk alacağınız bir yer.
|
Haga |
Göteborg’da, günlük ya da 3 günlük olarak satılan ve
limitsiz tramvay, otobüs ve adalara giden tekne ve feribotları da kullanım
şansı veren ulaşım kartlarından almanızı tavsiye ederim. Göteborg çok büyük
bir şehir değil ama Botanik Bahçesi ve Archipelago
olarak bilinen takımadalar bölgesine gidiş gibi olanakları da ücretsiz
sağladığından ve gezerken zaman kazandırdığından dolayı bu kartlar hayat
kurtarıcı. 3 günlük olanı 170 SEK.
|
Opera Binası |
Haga dışında Göteborg’da görülmesi gereken başka bir nokta
da, yine Central Station’dan bir
sonraki tram durağı olup yürüyerek de en fazla 10 dakikada ulaşacağınız Brunsparken. Bu iki durak arasında da
kapalı alışveriş merkezi Nordstan yer
alıyor. Denildiğinde göre 55 futbol sahası büyüklüğündeki bu alışveriş merkezi
İskandinavya’nın en büyük alışveriş merkeziymiş. Ancak hem Göteborg’un hem
de İsveç’in genelinin alışveriş için çok pahalı olduğunu söylemem gerek. Yine
de minimalist tasarım dükkanlarına bakmaktan kendini alamıyor insan. Nordstan’ın
içinde ise daha çok butik tarzı dükkanlar ve Ahlens denilen İsveç’in meşhur çok
katlı mağazasının bir şubesi de var.
|
Brunsparken |
Brunsparken’dan
sahile doğru ilerlediğinizde Lilla Bommen
durağından geçerek Göta Alv denilen
ve Göteborg’u ikiye bölen kanala ulaşıyorsunuz. Burada ruja benzeyen şeklinden
dolayı şu anda bir iş merkezi olarak kullanılan “Lipstick Building”e ve hemen yanında hali hazırda otel ve restoran
olarak kullanılan “Viking” gemisi ile
karşılaşıyorsunuz. Viking gemisinin bir ismi de gemi kanala girdikten sonra direklerinin
uzunluğu sebebiyle yapılan köprülerin altından geçmesi mümkün olmadığı için “Prisoner”mış:) Limanın sol yanında ise, bir gemiye benzediği
söylenen Opera Binası Göteborg’da görülmesi gereken yerlerden...
|
Viking & Lipstick Building |
Göteborg’daki ilk günümüzün gezi programını, şehri kuşbakışı izlemek için en güzel
noktalarından biri olduğunu duyduğumuz Mastuggskyrken’a
giderek sonlandırıyoruz. Buraya gitmek için 3, 9 veya 11 no’lu tram hatlarını
kullanıp Stigbergstorget durağında
inmeniz ve biraz merdiven tırmanmanız gerekiyor ama sonuçta ulaşılan nokta,
Göteborg’un en güzel fotoğraf veren yerlerinden biri.
|
Mastuggskyrken |
|
Mastuggskyrken'dan kuşbakışı Göteborg |
İkinci günümüze, Paddan
Sightseeing olarak bilinen tekne turunu alarak başlamak üzere Kungsportsplatsen’a gidiyoruz. Burada büyük
bir turizm ofisi de var ve içinde hem zevkli hem de şehrin diğer yerlerine göre
daha uygun fiyatlı hediyelik eşyalar da bulabilirsiniz. Hemen turizm ofisinin
karşı sokağında Kungstorget da Saluhallen denilen, kapalı yiyecek
Pazarı var. Bu pazarda dilerseniz her çeşit yiyecek alabileceğiniz gibi, yemek
yiyebileceğiniz küçük restoranlar da
var. Bir şey almasanız da fotoğraflamak için bile görmenizi önerebileceğim
lokal bir yiyecek pazarı burası.
|
Saluhallen |
|
Saluhallen |
|
Saluhallen |
|
Saluhallen'den... |
Demin de dediğim gibi ana amacımız tekne turu almak olduğu için
kısaca Saluhallen’i gezdikten sonra
11:00’deki tekneye binmek üzere Kungsportplatsen’daki
tekne biniş noktasına gidiyoruz. Bu tekneler üzerleri açık ve daha çok büyük
bir kayığı andıran tekneler, o yüzden yağmurlu havalarda pek zevkli
olmayabilir. Ancak, hava iyiyse mutlaka bu turu almanızı öneririm, karadan
gördüğünüz yerleri bir de su tarafından izlemek çok zevkli. Ve tabi bazı
köprülerin ne kadar alçaktan yapıldığını görmek hayrete düşürüyor insanı. Tekne
turu sırasında merkezdeki binaların dışında, kanalın açıldığı liman bölümünü de
geziyor ve oradaki yapılar hakkında da bilgi sahibi oluyor insan. Bu turun
ücreti ise 165 SEK ve yaklaşık 50 dakika sürüyor.
|
Göte Alv |
|
Göte Alv |
|
Göte Alv |
Tur sonrasında, anlamı şeklinden ve kullanım amacından
dolayı Balık Kilisesi olan ve şu an kapalı balık pazarı olarak kullanılan Fiskekryka’ya (Feskekorka olarak da biliniyor) gidiyoruz. Buranın mimarının, bu pazarı projelendirmeden önce hep kilise
yaptığı için burayı da kilise şeklinde yaptığı söyleniyor:)
|
Fiskekryka - Feskekorka |
|
Fiskekryka - Feskekorka |
Göteborg’da şehrin merkezinde pek çok park var ve yine biraz
daha dışındaki Botanik Parkı da 1919’da açılmış ve Avrupa’nın en büyüklerinden
biri olarak biliniyor. Ancak burayı göremeseniz bile bu küçük şehir merkezinde
bile oturmaktan, gölgesinde yürüyüş yapmaktan zevk alabileceğiniz pek çok park
var.
Bu şirin kuzey şehrinde son günümüzü ise Adalar’a
ayırıyoruz. Göteborg’un kuzeydoğusu ve güneydoğusunda olmak üzere iki ayrı grup
takımada var. Kuzeydekiler daha fazla insanın yaşadığı daha kalabalık
adalarmış, güney takımadaları da bazıları daha kalabalık ve bazıları oldukça
tenha (hatta hiç insan olmayanları bile varmış) birçok adadan oluşuyor.
Güneydoğudaki adalara 11 No’lu hatla Saltholmen’e ulaşarak feribot veya büyük
teknelerle ulaşım sağlanıyor. Eğer 3 günlük kartınız varsa bu tekne ve
feribotlara da ücretsiz binip adalar arasında gezebiliyorsunuz. Biz
zamansızlıktan sadece Brannö ve Asperö adalarını görebildik.
|
Gemiden Asperö |
|
Asperö |
|
Brannö |
|
Brannö |
Bu bilgilerin ardından biraz da Göteborg’da ne yiyebileceğimizden
bahsedelim. İsveç’in genelinde olduğu gibi balık ve özellikle de herring (ringa
balığı) ve somon çok meşhur ve tabi yengeç, ıstakoz, karides gibi diğer deniz
ürünleri de. Bunu da en taze bulabileceğiniz yer Fiskekryka. Bir de İsveç
köftesi meşhur. Dilerseniz Olivedalsgatan
veya Linneplatsen duraklarından
rahatça ulaşabileceğiniz Linnegatan 54 adresindeki Karlsons Garage & Bar’da hem balık hem köfte tadabilirsiniz.
Fiyatı da diğer restoranlara göre oldukça uygun 129 SEK civarında her ikisi
de. Buraya gitmek için 1,2 veya 6
numaralı hatlardan faydalanabilirsiniz. Bir de tarçınlı çörek olarak tanımlayabileceğimiz
bizdeki tahinli çöreğin tarçınla yapılanı kanebulle’yi
en iyi yapan fırınlardan biri Haga’daki Husaren.
Burada her daim kuyruk var. Haga’daki şirin dekorasyonlu pek çok kafeden biri
olan Hebbe Lelle Cafe’de de mola
verebilirsiniz.
|
Karlsons Garage |
|
Linnegatan |
|
Hebbe Lelle'den Haga |
Son olarak diyebilirim ki, belki diğer büyük şehirler gibi
sonsuz imkanlar sunan bir yer değil ama kısa bir mola almak istediğinizde
kafanızı dinlemek için güzel bir alternatif İskandinavya’nın bu şirin şehri...