Birkaç ay önce gitme fırsatı bulduğum Karanlıkta Diyalog, aslında dünyada 130 şehirde neredeyse 7 milyon insanın
hayatına dokunmuş. Evim, metro hattı üzerinde olduğundan sıklıkla metroyla ulaşımı
kullanıyorum. İlk olarak Gayrettepe
İstasyonu civarında beyaz bastonlu genç, yaşlı pek çok insanımızı görerek
tanıştım Karanlıkta Diyalog’la...
Ancak tanışmamdan aylar sonra ziyaret edebildim burayı ve iyi ki de etmişim
dedim kendime. Herkesin mutlaka
deneyimlemesi gereken bir tecrübe kanımca.
Gayrettepe Metro İstasyonu içindeki sergi alanında yer alan Karanlıkta Diyalog’a giriş ücreti 25 TL,
indirimli bilet ise 17TL. Cumartesi
günleri 10:00’dan itibaren diğer günler ise 12:00-19:15 saatleri arasında nasıl
geçtiğini anlayamayacağınız 45 dakikalık bu serüveni deneyimleyebilirsiniz.
Biz önceden bilet almadığımız için kapıdan bilet alıyor ve
15 dakika bekleyerek her 15 dakikada bir gerçekleşen seanslardan birine
giriyoruz. Kapıdan girdikten sonra yarı aydınlık bir bölümde beyaz bastonlarımız elimize veriliyor ve o zamana
kadar hiç bilmediğimiz yönleriyle İstanbul’u tanımak üzere zifiri karanlık
bölüme geçiğimizde kendisi de ama olan rehberimize emanet ediliyoruz.
Rehberimiz Özden Çetin, uzun süre iş hayatında aktif olarak
çalıştıktan sonra tavuk karası hastalığı yüzünden bir gün aniden görme yetisini
kaybetmiş. Daha önceleri varlığını bildiği hastalığı, uzun yıllar kendisini
belli etmediğinden de bir sabah uyanıp da dünyayı görememek çok kötü bir
sürpriz olmuş.
Gelelim Karanlıkta Diyalog’da yaşadıklarımıza... Kapkaranlık
bir İstanbul düşünün; içinde sadece seslerin olduğu bir İstanbul. Ve tabi
sadece dokunarak ve bastonunuzu dokundurarak hissedebileceğiniz bir İstanbul.
Önce bir parkta dolaşıp, sonra el ve bastonunuz yardımıyla karşıdan karşıya
geçtiğiniz, sonra toplu taşımaya yine aynı şekilde binmeyi denediğiniz kaotik bir
İstanbul. Tüm bunları görerek yapmakla tamamen karanlıkta yapmak o kadar farklı
ki, o yüzden yazarak anlatmam hayli zor. Bir de tabi dokunarak, duyarak tahmin
etmeye çalışacağınız daha bir çok detay bu serüvende sizi bekliyor.
Ben anlatmayayım da siz yaşayarak görün en iyisi ama mutlaka
deneyimleyin derim. Çıktığımda ben, artık eski ben değildim. Hiç tanımadığım
bir kaç insanla birlikte bu tecrübede, karanlık İstanbul’dan çıktıktan sonra birbirimizin
neye benzediğimizi görebildik ama bize rehberlik eden ve deyim yerindeyse o
karanlık İstanbul’da gözümüz olan rehberimizi sadece sesiyle tanıyoruz, tabi o
da bizi...
Bir saatliğine bile olsa, gerçekten bambaşka bir dünyaya
götüren bir tecrübe yaşattığı için Karanlıkta Diyalog’da emeği geçen herkese
çok teşekkürler...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder