İtalyanlar arasında Firenze
adıyla bilinen Floransa, İtalya’nın
kuzeyindeki Toskana Bölgesi’nin
başkenti. Aynı zamanda Rönesans’ın da doğduğu bu güzel yer, çocukluğumun çizgi
film kahramanı Pinokyo’nun da doğduğu
şehirmiş.
|
Arno Nehri |
|
Arno Nehri |
|
Arno Nehri |
Bologna’dan yarım saatlik bir hızlı tren yolculuğu
sonrasında Floransa’ya ulaşıyoruz. Santa Maria
Novella adındaki merkez tren istasyonu, hemen şehrin içinde diyebileceğimiz
bir noktada. İstasyondan çıkıp biraz ilerlediğimizde karşımıza turizm ofisi çıkıyor.
Biz de buradan haritalarımızı ve şehir hakkında kısa bir bilgi aldıktan sonra
Floransa’daki kısa turumuza başlıyoruz.
|
Floransa Caddeleri |
İlk iş, zamanımız kısıtlı olduğundan ve her yere yürüyerek
gidemeyeceğimizden “Citysightseeing” turunun hemen kalkmakta olan mavi hattına
binerek bir saatlik rotayı izlemek oluyor. Normalde daha sık olan bu otobüslerden
istediğiniz yerde inerek bölgeye aşina olduktan sonra bir sonraki otobüsle
devam etmek mümkün, ancak turizm sezonu kapandığından saatte bir geçen bu
otobüsle şehrin yürüyemeyeceğimiz noktalarından bir kez geçip fotoğraf çekmekle
yetiniyoruz. Özellikle Arno Nehri’ni ve
eski şehri kuşbakışı olarak gören Piazzale
Michalengelo’ya çıkmak ve merkezden biraz daha uzak olan Piazza S.Croce’yi görmek için bu otobüs
iyi bir alternatif.
|
Floransa Sokakları |
|
Floransa Sokakları |
|
Floransa Sokakları |
|
S. Croce |
|
Floransa Sokakları |
|
Piazzale Michalengelo'dan kuşbakışı Floransa |
Başladığımız noktaya yani Santa Maria Novella tren garının hemen yanındaki durağa geldiğimizde
otobüsümüzden iniyoruz. Artık şehri yaya olarak keşfetmeye hazırız. İlk olarak
yöreye özgü kurutulmuş porcini mantarlarından satın almak için
tren istasyonuna çok yakın mesafedeki Piazza
Del Mercato Centrale’ye gitmek
üzere Via S. Antonio’da ilerliyoruz. 5
dakikada ulaştığımız meydanda, İtalya’ya özgü yiyecek maddelerinden tutun da, deri
ürünler ve hediyelik eşyaya kadar çok şey bulabileceğiniz bir açık hava pazarı
var. Ancak daha da önemlisi, buradaki Mercato
adı verilen binadaki yerleşik pazarda
hem bölgesel yiyecek ürünleri satın almanız, hem de tatmanız mümkün. Sebze
meyveden tutun da, peynire, mantara, et ürünlerine kadar pek çok şeyi yerinden
alabiliyorsunuz. Biz de ilk iş, kurutulmuş mantarlarımızı garantiye aldıktan
sonra, şehir turumuza başlıyoruz.
|
Mercato Centrale |
|
Mercato Centrale |
|
Mercanto Centrale'den Duoma'ya giderken tezgahlar... |
Mercato’dan
sonraki durağımız Duomo oluyor. Duomo, gerçekten muhteşem güzellikte bir
yapı. Yıllarca önce geldiğim Floransa'da, Duomo’yu
ilk gördüğümde de çok etkilendiğimi hatırlıyorum. O zaman Duomo’nun çevresinde resim yapan çok sayıda insan vardı, bu kez resmeden
insanlardan çok, turist olarak gelen ve Duomo’nun
fotoğrafını çeken insan var. Ben de bu modaya uyarak fotoğraflıyorum bu güzel
yapıyı. Duomo’nun beyaz, kırmızı ve
yeşil renkteki mermerleri, Toskana Bölgesi’nde üretilen mermerlerimiş. Margarita pizzadan sonra, İtalyan
bayrağında bu mermerlerin renklerinden de esinlenildiği söyleniyor.
|
Duomo |
|
Duomo |
Duomo’dan sonra Via Calzaiuoli’den ilerleyerek Palazzo Vecchio ( Eski Saray) ve Uffizi’den geçerek Arno Nehri’ne, Floransa’nın alamet-i farikası meşhur köprü Ponte Vecchio’ya çok yakın bir noktaya
ulaşıyoruz. Hem Palazzo Vecchio hem
de Galeri Uffizi kompleksinin
içindeki heykeller görülmeye değer ve şehrin niye bir sanat şehri olarak
anıldığının bir özeti bence.
|
Palazzo Vecchio |
|
Palazzo Vecchio |
|
Uffizi |
Ponte Vecchio, daha çok altın satılan dükkanların yoğunlaştığı tarihi bir
köprü. Buradan geçerek karşı yakaya ulaşıyoruz. Via de Guicciardini’den ilerleyerek Floransa’nın yine görülesi
meydanlarından biri olan Piazza Dei Pitti’ye
ulaşıyoruz. Bu meydana adını veren Palazzo
Pitti, Floransa’nın önde gelen ailelerinden Medici’lere aitmiş. 13. ye 17. yüzyıllar arasında yaşamış güçlü ve etkin bir aile olan
Medici’ler üç papa, çok sayıda
Floransa hükümdarı ve daha sonra Fransa kraliyet mensupları yetiştirmiş, ayrıca
İtalyan Rönesansı'nı etkilemiş. Medici
isminin kökeni kesin olarak bilinmese de tıp kökenli olduğu düşünülüyormuş
(medico). Hatta İngilizcesi “Medicine” olarak bilinen tıp biliminin bu isimden
doğduğu söyleniyor. Aile, bilimle ilgilendiği mütevazı bir başlangıçtan sonra
ilk defa bankacılık ile güç kazanmış.
|
Ponte Vecchio |
|
Ponte Vecchio'ya giderken... |
|
Piazza Dei Pitti |
Piazza Pitti’deki kahve molamızın ardından, bu kez Ponte S.Trinita köprüsünden geçmek üzere Via Maggio’dan ilerliyoruz. Köprüyü geçerek Piazza S.Trinita’yı görüyoruz ve buradan Via Porta Rossa’dan ilerleyerek Loggia
del Mercato Nuova’ya ulaşıyoruz.
Bu meydanda süslü bir sahneyi andıran
bir yükseltide kurulu üstü kısmen kapalı açık bir pazar var. Satılan ürünler
deri ağırlıklı. Ancak bu meydanın asıl önemli özelliği, güneye bakan
tarafındaki domuz heykeli. Bu heykelin burnunu okşarsanız şehre yeniden
geleceğinize inanılıyor:) Bir nevi Roma’daki Fontana di Trevi (Aşk Çeşmesi) rolünü
üstlenmiş bu domuz heykelciği anlayacağınız...
|
Ponte S. Trinita |
|
Ponte Vecchio |
|
Via Porta Rossa |
|
Domuz Heykeli |
|
Loggia
del Mercato Nuova |
Kuzeye doğru biraz daha ilerlediğimizde
Piazza Republica’ya ulaşıyoruz.
Burası ortadaki carousel’i ile çok
şirin bir meydan. Bu meydanda 1733 yılından beri hizmet veren Caffe Gilli karşımıza çıkıyor. Şehrin en
eski kafesi Gilli, tiramisusu ile çok
meşhurmuş ancak biz henüz birşeyler yediğimiz için içeri girmiyoruz. Yine de
zamanınız varsa, oturup bir kahve içmenizi hatta tiramisunun tadına bakmanızı
öneririm.
|
Piazza Republica |
Buradan sonra şehrin en önmeli
alışveriş caddelerinden biri olan Via
Corsa’da alıyoruz soluğu. Buradaki vitrinler de Noel ve yılbaşı
nedeniyle çok güzel süslenmiş ve ışıl ışıl. Havanın kararıp ışıkların
yanmasıyla daha da güzel geliyor gözüme.
|
Bir sokak ressamı |
Via Corsa’dan sonra, tekrar Republica
Meydanı’ndan geçerek Via Strozzi,
Via de Vecchietti ve Via Panzani yolunu takip ederek bizi
Bologna’ya geri götürecek trenimize binmek üzere yine S.Maria Novella İstasyonu’ndayız.
Floransa, gerçekten her adımı
sanat kokan bir şehir. Dolaştığım her noktası, Rönesans’ın neden başka bir yerde değil de burada doğduğunu çok net
anlatıyor kanımca...
E' una citta' molto interessante. E' anche la citta' di Fiorentina.
YanıtlaSil:)
Sil