Nice’e bundan 15 yıl kadar önce, o zaman çalıştığım şirketin bir toplantısı
için Şubat ayında gitmiştim. Tabi iş için yapılan seyahatlerde genelde şehri
tanıma fırsatı özellikle zaman ayıramıyorsanız pek de mümkün olmuyor, benim
için de böyle olduğundan elime tekrar gitme fırsatı çıktığında çok mutlu oldum...
O zaman Nice Cote d’Azur havalimanına gitmek
için, hayatımda ilk defa pervaneli uçağa binmiştim. Bu kez THY’nın tarifeli uçağıyla indim aynı havalimanına. Ancak çok
fırtınalı ve yağmurlu bir havada indiğimizden ve havalimanı da deniz
doldurularak yapıldığından inişimiz biraz korkuttu beni bu kez. Neyse ki sağ
salim indik ve biz indikten sonra da yağmur ve fırtınadan dolayı havalimanının
kapatıldığı haberini aldık... Bu arada küçük bir hatırlatma yapayım; THY, Terminal 1’e
iniyor ve dönüşte Terminal 1 demezseniz sizi kuvvetle muhtemel Terminal 2’ye
bırakabilirler, o yüzden bu konuda dikkatli olmakta fayda var.
Havalimanından yaklaşık 6 km. uzaklıktaki şehir merkezine
ulaşım için farklı alternatifler var. Taksiler hayli pahalı, o yüzden taksiyle
gitmek isterseniz 35-40 Euro gibi bir bedel ödemek gerekiyor. Bizim otelimizin
de bulunduğu Avenue Medecin civarındaki bölgeye ulaşım için ise havalimanından
Tren Gar’ına giden 99 No’lu ekspres otobüsü kullanabilirsiniz. Bunun ücreti ise
kişi başı 6 Euro. Fiyatlar hayli farklı anlayacağınız:) Bir de otobüs ekspres
olduğundan yarım saatte şehir merkezine ulaşmak mümkün. Ne yazık ki biz
indiğimizde öyle bir yağmur vardı ki ıslanmayı göze alamayıp taksiye 40 Euro
ödeyerek otelimize ulaştık. Bu kadar para vermişken Türkiye’yi de ziyaret etmiş
olan taksi şoförümüzden Nice ile ilgili kısa bilgiler almayı ihmal etmedik tabi.
|
Tren Garı |
|
Bir Fransız klasiği... |
Nice denilince görülmesi gereken birkaç bölge aklıma
geliyor. İlki, İzmir kordon boyunu andıran Promenade
Des Anglais ve bunun devamındaki eski şehrin kıyı bölgesinde yer alan Quai des
Etats-Unis ve Quai Rauba Capeu.
|
Promenade des Anglais |
|
Akdeniz |
|
Promenade des Anglais |
İkincisi, Adalet Sarayı’nı ve bazı resmi binaları,
kiliseleri, irili ufaklı hediyelik eşya dükkanları ve kafeleri barındıran Vieux
Nice yani eski şehir bölgesi.
|
Vieux Nice - Eski Şehir |
|
Vieux Nice |
Bir
başkası da, buradan biraz daha tırmanılarak ulaşılan Parc de la Colline Chateau.
Bu park ve kale bölgesinden şehrin kuşbakışı manzarasını izlemek gerek.
|
Kuşbakışı Nice... |
Son olarak eski şehrin bitiminde yer alan Place
Garibaldi’den, Boulevard
Jean Jaures veya Avenue Felix Faure’den
ilerleyerek ulaşacağınız Place Massena ve bu meydandan tren
istasyonuna kadar uzanan Avenue Medecin
adındaki yaya yolu görülesi yerlerden. Avenue
Medecin üzerinde irili ufaklı alışveriş merkezlerinin yanı sıra kafeler de
yer alıyor. Bu kafelerden en meşhuru caddenin ortalarına doğru yer alan Grand Cafe de Lyon. Burada kahve içmek
isterseniz kahve fiyatları günün değişik saatlerinde farklı fiyatlandırılıyor.
Kahvenizi sabah saatlerinde 3-5 Ero civarında , 9:30’dan sonra ise 4-8 Euro civarında
bir fiyattan içebilirsiniz.
|
Avenue Medecin |
|
Place Massena |
|
Grand Cafe de Lyon'dan Avenue Medecin... |
Nice aslında yürüyerek gezilebilecek bir şehir ama Chateau’ya tırmanış hayli yorucu
olabiliyor. O yüzden Promenade des
Anglais üzerindeki Le Meridien
Otel’inin hemen önünde, sahilden kalkan Petite
Tren ile şehirde 45 dakikalık turu almak daha az yorularak daha hızlı
gezmek için iyi bir alternatif. Bu turun ücreti 9 Euro. Bunun dışında her şehirde
olduğu gibi daha uzak yerlere de götüren üstü açık otobüsle yapılan "hop-on
hop-off" turlarını da alabilirsiniz. Bu turun ücreti ise 1 ve 2 günlük oluşuna
göre 22-25 Euro civarında.
|
Petite Tren |
Vieux Nice, yani eski
şehir, bölgesinde hemen sahile paralel bir yaya sokağı olan Cours Saleya mutlaka görülmesi gereken bir sokak derim. Hemen
buranın girişindeki çiçek pazarı da içini ferahlatıyor insanın. Cours Saleya’nın sonundan eski şehrin
sokaklarına dalarak Place Garibaldi’ye ulaşmak güzel bir alternatif.
|
Vieux Nice- Opera Binası |
|
Place Rosetti |
Nice'de de, tüm Avrupa şehirlerinde olduğu gibi irili ufaklı pek
çok meydan var. Place Garibaldi ve Place Massena şehrin en önemli iki
meydanı. Bunlardan beni daha çok
etkileyen Place Massena oldu. Bu iki
meydan arasında Boulevard Jean Jaures
ve Avenue Felix Faure arasında yer
alan Promenade du Paillon ise şehrin
ortasında yemyeşil bir park ve Place Massena’ya yakın ucunda su gösterisi
yapılan güzel bir bölümü var. Ne yazık ki biz gittiğimizde hava hayli yağmurlu
olduğundan bu su gösterisini seyretme fırsatımız olmadı ama yağışsız günlerde
hem bu gösteriyi hem de zeminde oluşan su aynasından şehrin siluetini
seyretmenin pek zevkli olduğuna eminim.
|
Promenade du Paillon |
Akdeniz ve Fransız mutfağından çeşitli seçenekleri
bulabileceğiniz bir yer Nice. Pek çok farklı restoran ve kafe var şehirde.
Bunlar genelde Place Garibaldi ve Place Massena ve eski şehir bölgesinde
yoğunlaşmış. Birkaç isim vermem gerekirse Place
Garibaldi’nin hemen yanındaki Cafe de
Turin nispeten uygun fiyata deniz mahsulleri yiyebileceğiniz bir yer.
Ayrıca ben gidemesem de birkaç ayrı yerde adını duyduğum ve bir dahaki sefere
kendim de gitmeyi planladığın Place
Massena’daki La Taverne iyi pizza
yiyebileceğiniz bir yermiş. Son olarak Place
Garibaldi ‘den ve Place Massena’ya
giderken sol taraftaki dükkanlar
arasındaki kırmızı tenteli Fennochio’nun dondurmalarının tadına
bakmayı da unutmayın derim.
|
Cafe de Turin |
Kısacası Nice bende, bir Fransız şehrinden çok bir İtalyan
şehrinde geziyormuşum izlenimi bıraktı. Hem gezilmesi rahat hem de gezerken
zevk alacağınız bir şehir burası. Yanı başındaki Cannes ve Monaco-Monte Carlo’ya
ulaşım için de çok merkezi bir konumda. Aynı zamanda Avrupa’nın birçok
şehrinde olduğu gibi sanat kokuyor bu güzel sahil kenti, bunu da şehirde yer
alan Chagall ve Matisse müzeleri ile taçlandırmış.