Almanya’nın en zengin ve turistik eyaletlerinden biri olan
Bavyera’da yer alan ve kuzeyde Würzburg’da başlayıp güneyde Füssen’e kadar
uzayan yaklaşık 350 km.lik Romantik Rota’nın Würzburg, Rothenburg ob der Tauber
gibi bazı kasabalarını Nürnberg’e gittiğimde ziyaret etmiş ve daha önceki
yazılarımda buralardan bahsetmiştim. Bu seferki rotamız ise Münih’ten
başlayarak rotanın güneyinde kalan ve Augsburg’dan başlayıp Füssen’e kadar
uzanan bölümü oldu.
|
Romantik Yol |
|
Romantik Yol |
Münih Havalimanından kiraladığımız araçla yola çıkarak 3
günlük kısa turumuzun ilk durağı olan Augsburg’a ulaşıyoruz. Burada görülmesi
gereken yerler arasında, ana yaya yolu olan Maximillianstrasse’nin
kuzey ucunda yer alan Rathaus (Belediye
Binası) ve saat kulesi ile güney ucunda yer alan St.Ulrich Kilisesi var. Ayrıca Fuggerei
denilen dünyanın en eski yerleşim yeri olarak
tanınan ve 1521’de Augsburg’da yaşayan fakir halk için yapılan evlerden oluşan bölge
de 4 Euro karşılığında gezilebiliyor. Tek katlı evleri, şirin sokakları ile
yolunuz bu tarafa düşerse mutlaka ziyaret etmenizi tavsiye ederim. Son olarak, Maximillianstrasse’nin
kuzeyinde yaklaşık 10 dakikalık yürüme mesafesindeki Katedral’i de ziyaret
ettikten sonra sonraki durağımız Friedberg’e
devam ediyoruz.
|
Augsburg |
|
Augsburg |
|
Augsburg |
|
Augsburg |
|
Augsburg |
|
Fuggerei |
|
Fuggerei |
|
Fuggerei |
|
Fuggerei |
Friedberg, oldukça
küçük bir kasaba hatta bir köy... Burada Adolfsturm
(Adolf Kulesi) ile Kale görülmesi gereken yerler arasında yer alıyor. Ancak biz
gittiğimizde kale yenileme çalışmalarına alındığından kaleyi ziyaret edemedik. Friedberg’in
şirin sokaklarında dolaşıp fotoğraf çektikten sonra yolumuza, konaklayacağımız Landsberg am Lech’e doğru devam ediyoruz.
|
Friedberg |
|
Friedberg |
Landsberg am Lech,
şehre adını da veren Lech nehrinin iki yakasında kurulmuş, bulunduğu rotaya da
adının hakkını veren romantik bir şehir:)
Otelimize yerleştikten sonra aracımızı hemen nehre yakın açık otoparka park
edip (akşam 18:00 ile sabah 9:00 arası bu park yerleri ücretsizmiş), bu şirin
kasabayı yaya olarak tanımaya başlıyoruz. Lech Nehri’nin güney ucundaki Karolinenbrücke (Karoline Köprüsü)’den
geçerek güzel bir duvar boyamasıyla hemen tanıyacağınız ve bizim de otelimizin
hemen yanı başındaki kiliseden başlıyoruz. Kuzeye doğru nehir boyunca
ilerleyerek bir paralel sokakta yer alan yaya yoluna açılan ve eski şehir
kapılarından biri olan geçitten geçerek en kuzeydeki eski şehir kapısına
ulaşıyoruz. Yaya yolundan bu kez güneye doğru ilerleyerek sırasıyla St.John Kilisesi ve kasabanın ana
kilisesini gördükten sonra Rathaus (Belediye
Binası) ve hemen bunun yanındaki St.Mary
çeşmesinin bulunduğu ana meydana ulaşıyoruz. Günü, nehir kıyısında günbatımını
izleyerek tamamlıyoruz.
|
Landsberg am Lech |
|
Landsberg am Lech |
|
Landsberg am Lech |
|
Lech |
Ertesi gün otelİmizdeki güzel kahvaltıdan sonra sırasıyla Hohenfurch, Schongau, Rottenbuch, Wildsteig kasabalarından geçerek Füssen’e ulaşıyoruz. Füssen’e ulaşmadan
hemen önce uğradığımız Forggensee
Gölü belki de yaz mevsimi olduğundan oldukça kurumuş. Buradaki kısa moladan
sonra öğleden sonra Füssen’deyiz. İlk olarak hemen merkezdeki turizm ofisine
uğrayarak şehir hakkında bilgi edinip haritamıza kavuşuyor ve yaya olarak şehri
tanımaya başlıyoruz. Burada görülmesi gereken önemli yerler Eski Şehir içinde
yer alan Ekmek Meydanı olarak anılan ve bir anıt çeşmenin süslediği meydan ile
hemen bu meydanın diğer tarafında yer alan Şehir Çeşmesi olarak bilinen anıt
çeşme. Buradan başlayan Reichnenstrasse
ise pek çok alışveriş alternatifi, hediyelik eşya dükkanı, restoran ve kafe
bulabileceğiniz bir yaya yolu. Eski şehrin çoğunluğu bir yaya alanı. Merkez
dışında Lech Nehri boyunca yürümeyi
ve Hohes Schloss (Yüksek Saray)
olarak bilinen kale bölgesine de uğramanızı ve ziyaret etmenizi tavsiye ederim.
Kaleye giriş ücreti 7 Euro.
|
Hohenfurch |
|
Hohenfurch |
|
Forggensee |
|
Füssen |
|
Füssen |
|
Füssen |
|
Hohes Schloss |
|
Füssen |
|
Lech Kıyısı |
|
Lech Kıyısı |
|
Lech Kıyısı |
|
Füssen |
|
Füssen |
Füssen ziyaretimizden sonra kalacağımız Schwangau bölgesinin Nesselwang
kasabasına gitmek üzere yola çıkıyoruz. Bu kasaba aynı zamanda Alpenstrasse olarak bilinen Alp Dağı
rotasındaki ve bölgedeki diğer tüm kasabalar gibi bir masal kasabasını
andırıyor. Alpenrosen adındaki dağ
otelimize yerleştikten sonra akşam yemeği için kasaba merkezindeki Post Otelinin restoranına yürüyerek gidiyoruz.
Buraya giderken gördüğümüz dağ ve masalsı ev manzaralarına doyamıyoruz.
|
Nesselwang |
|
Nesselwang |
|
Nesselwang |
Bu bölgedeki son günümüzde, belki buraya gelmemizin ana
sebebi olan ve Schwangau’da yer alan Neuschwanstein
ve Hohenschwangau Şatolarını görmek
üzere sabahın erken saatlerinde yola çıkıp Hohenschwangau Şatosunun hemen
eteklerinde yer alan bilet ofisine ulaşıyoruz. Oldukça turistik olduğu için
burada uzun kuyruklar olabiliyor. Biz de yaklaşık 1 saatlik bekleyişin ardından
2 şatoya da giriş için 25 Euro’luk biletimizi alarak ziyaretimize ilk olarak
Neuschwanstein şatosundan başlıyoruz. 40 yaşında ölen 2. Ludwig’in yaptırdığı ve
yapımına 1868’de başlayan sarayın, özellikle içinde sarkıt ve dikitleri olan
mağara bölümü görülmeye değer. Şato, aynı zamanda Walt Disney’in logosuna da
ilham kaynağı olmuş. Kral Ludwig’in babası Kral Leopold’un yaşadığı Hohenschwangau Schloss (Yükselen Kuğular
Şatosu) ise daha küçük bir şato. Yatak odalarının birinde yer alan Türkiye’nin
resmedildiği duvar süslemeleri ilgimizi çekiyor. Kralın kardeşi, Osmanlı İmparatorluğu’na
yaptığı bir gezi sırasında hayran kaldığı İstanbul’dan çeşitli manzaralarla
Erciyes gibi bazı Anadolu şehirlerini odasının duvarına resmettirmiş. Neuschwanstein Şatosu’na bilet alınan
bölgeden otobüsle gitmekte fayda var çünkü en az yarım saatlik bir tırmanış
gerektiriyor. Otobüs için de tek yön 2.5 Euro, gidiş-dönüş için ise 3 Euro
ödeniyor. Hohenschwangau Şatosu ise
bilet ofislerinin bulunduğu bölgeye daha yakın ama buraya da atlı araba ile
çıkma alternatifi mevcut ve bu yolculuk için de çıkış için 4 Euro iniş
yolculuğu için ise 2.5 Euro ödeniyor. Ancak yürüyerek de çok pratik bir şekilde
bilet alınan merkez bölgeye ulaşım mümkün.
|
Neuschwanstein Şatosu'ndan manzara |
|
Kral Ludwig |
|
Neuschwanstein Şatosu |
|
Hohenschwangau Şatosu |
|
Hohenschwangau Şatosu |
|
Hohenschwangau Şatosu |
|
Hohenschwangau Şatosu & Neuschwanstein Şatosu |
Şato ziyaretimizi de tamamladıktan sonra öğleden sonra
methini önceden duyduğumuz Wieskirche (kilise)’ye
de uğrayarak Münih’e ulaşıyoruz. Bu kilisenin iç süslemeleri görülmeye değer. Son
gecemizi bu bölgeden sonra bize tam bir büyük şehir gibi gelen Münih’te
geçirdikten sonra artık dönme zamanı gelip çatıyor.
|
Wieskirche |
|
Wieskirche |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder