Alcatraz ile -hatta belki hapishane kavramı ile- ilk tanışmam, yıllar önce ben doğmadan çekilen,
başrolünü Burt Lancaster’ın oynadığı, “Alcatraz
Kuşçusu” adlı filmi, televizyonun
tek kanal olduğu dönemde bir Pazar günü televizyonda seyrederek oldu. Ancak şimdilerde bir müze olan yılların
cezaevini ziyaret etmek bugüne kadar kısmet olmamıştı.
|
Alcatraz'a yaklaşırken... |
|
Alcatraz |
San Francisco’dan Alcatraz’a gitmek için Pier 33’den kalkan
turu almanız gerekiyor. İsterseniz internet üzerinden bu turu önceden
alabileceğiniz gibi hafta içi çok yoğun olmadığından aşağı yukarı yarım saatlik aralıklarla yapılan turlara
gişeden de bilet alabilirsiniz. Biz de böyle yaptık. Tur, bizi Pier 33’den
alıyor, bir tekne ile Alcatraz’a götürüyor ve burada kulaklıkla yapılan turun
sonunda tekrar Pier 33’e geri getiriyor. Bu turistik gezinin ücreti ise 30$.
|
Tekneden Alcatraz |
Alcatraz’a vardığımızda, limanda karşılanıyoruz ve bize National Park Services (Ulusal Parklar
Servisi)’nin bir çalışanı ada ile ilgili genel bir bilgi verip gezmek üzere
bizi serbest bırakıyor. Ne ilginçtir, ama Alcatraz
(Hapishanesi) müze olduktan sonra üzerinde bulunduğu adadan olsa gerek “Ulusal
Parklar” tarafından yönetiliyormuş.
|
Eskiden çalışanların lojmanı olarak kullanılan bina |
Adada, liman bölgesi hariç, yemek-içmek yasak. Sadece su
içebiliyorsunuz. Bir de buraya “Hapishane” denmiyor, onun yerine İngilizce
adıyla Penitentiary ya da Correction Facility (bizdeki Islahevi
misali) denmesini tercih ediyorlar.
|
Alcatraz'dan manzara! |
|
Alcatraz'dan San Francisco'ya bakıyoruz |
Alcatraz
birçok sinema filmine konu olmuş bir yer. İtalyan asıllı Amerikan mafya lideri Al Capone da 1934-1938 yılları arasında burada
“ağırlanmış”. Ayrıca, Doc Barker,
"makineli tüfek" George Kelly,
benim burayı ilk duymama sebep olan "kuş adam" ya da Alkatraz Kuşçusu
olarak bilinen Robert Franklin Stroud,
Bonnie ve Clyde ikilisinin şoförü Floyd
Hamilton ve Alvin Karpis gibi
isimler de burada “ağırlanan” isimler arasında yer alıyormuş.
|
Alcatraz'da "ağırlanan ünlüler" |
Ziyaretimiz sırasında ana binadaki hücreleri, kitaplığı,
idare binasını ve avluyu, yemekhaneyi ve tabi müze bölümünü görüyoruz.
Alcatraz’ın hizmet verdiği dönemde çalışanlarının büyük bölümü de hemen sahilde
limana yakın lojmanda aileleriyle yaşıyorlarmış. 1934’de federal cezaevi olarak kullanılmaya başlanan Alcatraz, 1963’de
işletme maliyetlerinin yüksekliği nedeniyle burada kalan son mahkumların başka
cezaevlerine nakledilmesiyle kapatılmış.
|
Hücreler |
|
Hücreler... |
|
Gün ışığı almayan kapalı hücreler |
Önceleri İspanyol'ların
yönetiminde olan ada, "La Isla de
los Alcatraces" (Pelikanlar Adası) adını taşıyormuş. 1848 yılında ABD
yönetimine geçmiş ve bir süre San Francisco'nun savunması için askeri amaçlarla
kullanılmış. 1868 yılında yapılan, yerli isyancıların önderlerinin tutulduğu
hapishane, Alcatraz adasının gelecekteki rolünü de belirlemiş. Ek binalarla
giderek büyüyen cezaevi, 1934 tarihinde federal hapishaneye dönüştürülmüş.
Disiplinin sıkı tutulması amacıyla yeni hükümlü alınmayıp, diğer cezaevlerinden
tehlikeli hükümlüler buraya nakledilmiş. 1934 Haziran'ında çeşitli yerlerden
196 tutuklu ve hükümlü bu kaçılması çok zor olan adaya taşınmış.
|
Sergilenen mutfak gereçleri |
|
Bir hücre... |
|
Yemekhane |
|
Mutfak - solda eğer bıçak çalınırsa kolay anlaşılması için hazırlanmış özel dolap var |
Hükümlülerin sayılarla
isimlendirildiği Alcatraz'da çok basit temel gereksinimler dışında hiçbir ayrıcalık
yokmuş. Cezaevi kitaplığından yararlanmak için bile en az beş yıl sorun
çıkarmayan bir mahkûm olma şartı aranıyor, aşırı akıntıyla çevrili adadan
kaçışın çok zor olduğu hapishane koşulları, esir kamplarına benziyormuş.
Sığınma yeri, yemek, kıyafet ve sağlık yardımının dışında hiçbir şey
verilmiyormuş. Çoğu mahkum, günün 23 saatini hücresinde geçiriyormuş. Ancak
fırsat gelirse, dışarıya -temizlikçi olarak- bir saat kadar çıkabiliyorlarmış. Anakaraya
çok yakın olmasına rağmen akıntı ve kötü deniz koşullarından dolayı denizden
yüzerek kaçmanın neredeyse imkansız
olduğu Alcatraz’dan -hepsi başarısızlıkla sonuçlanan- 14 adet kaçma girişimi
olmuş.
|
"Görüş" pencereleri |
|
İdare Odası |
Buradaki gezimiz yaklaşık bir buçuk saat sürüyor. Hepsi
birbirinin aynı olan hücrelerde, insanların aylarını hatta yıllarını
geçirdiklerini bilmek hayli ürkütücü bir duygu. Bir de şu gözlemi yapmadan geçemeyeceğim; söz konusu turizm olunca, eski bir hapishanenin
bile etinden suyundan nasıl faydalanılabileceğinin çok güzel bir örneği olmuş
kanımca Alcatraz...
|
Geçmişte kullanılmış bir araç... |