Çoğumuzun en az bir kere adını duyduğu Sumela, Trabzon’dan
yaklaşık 50 km. uzaklıkta (ki bu yol 1 saat saat kadar sürüyor), 1150 metre
rakımda yer alan bir Rum Ortodoks Kilisesi ve Manastırı. Burası, 360-390 yılları
arasında 30 yılda tamamlanmış. O kadar büyülü bir yer ki, ilk gördüğümde
yüzyıllarca önce bu kadar yüksekte böyle bir yapıyı inşa edebilmenin
zorluklarını düşününce yapanların azmi bana inanılmaz gelmişti. Sumela adını,
siyah anlamına gelen ve buradaki Meryem tasvirinin siyah renginden alan “melas”
sözünden alıyormuş.
Sumela'ya doğru... |
Sumela’ya Trabzon’dan da geçen Karadeniz sahil yolu
üzerinden Maçka & Gümüşhane yönüne saparak gidiliyor. Sahil yolunu dik
kesen ve tırmanılarak çıkılan bu yol, Zigana geçidine ve buradan da Gümüşhane’ye
kadar uzanıyor. İlk olarak Altındere sapağından devam ederek Sumela’ya
oradan da tekrar ana yola çıkıp Gümüşhane
sınırındaki Hamsiköy’e uğruyoruz. Hamsiköy’ün sütlacı çok meşhur. Hazır yerine gelmişken, hep adını
duyduğum sütlacın tadına ben de baktım ama çok yoğun bir
sütten yapıldığından ve hayli sulu kıvamından olsa gerek benim ağız tadıma pek
uygun olmadığını söylemeden geçmiyeyim. Bu sütlacın orjinali cam kasede servis ediliyor ve içine tadını daha iyi versin diye biraz tuz katılıyormuş. Bir de Hamsiköy sütlacını fındıkla yemek gerekir diyor bilenler...
Gelelim Sumela’ya... Kendi aracınızla da gidebileceğiniz gibi isterseniz tur otobüslerinin bıraktığı
yerden kalkan minibüsleri de kullanabilirsiniz, ancak her durumda yolun bir
bölümünde yürümek şart. Hayli yüksekteki Manastır’a ister taşıtla gelerek
nispeten yakın bir noktadan (400 metre
kadar) tırmanıp gidebilir, isterseniz de
kondüsyon zorlayıcı ama bir o kadar da
zevkli yaklaşık 1 km.lik bir doğa yürüyüşü ile ulaşabilirsiniz.
Ben ilk seferinde minibüsle çıkmıştım ancak ikinci gidişimde yürüyerek çıkmayı
denedim ve iyi ki de öyle yapmışım dedim. Bu yürüyüş sırasında vadide akan Meryem Ana Deresi olarak bilinen derenin
gürleyen sesi de size eşlik ediyor.
Sumela |
Sumela’ya giriş, müze kartınız varsa ücretsiz, kartınız yoksa
8 TL... Hem Sumela’dan vadinin, hem de vadiden sadece belli bir noktada sis
izin verirse izlenebilen Sumela’nın manzarası görülmeye değer. Manastıra ulaştığınızda karşınıza çıkan
merdivenlerden dik olanı kiliseye, diğeri ise suyu şifalı olduğu kabul edilen
ayazmaya yönlendiriyor gelenleri.
Ziyarete izin verilen bölüm |
Kilisenin içini kaplayan freskler ne yazık ki üzeri yazılıp
çizilerek hayli tahribat görmüş. Sumela, hem yerli hem yabancı turistler
arasında hayli rağbet görmesine rağmen tuvaletleri çok pis. Uzun süredir restorasyon yapıldığı için çoğu
bölümü ziyarete kapalı olan Manastır’ın gezilmesine izin verilen bölümlerdeki
freskler ne acıdır ki ciddi tahribat görmüş ve görünürde olmayan güvenliğe
bakınca tahribat görmeye de devam edecekmiş gibi bir izlenim bıraktı bende.
Freskler |
Yaşadığı tahribata rağmen yine de mutlaka görülmesi gereken
bir yer bence Sumela. Miladi takvimin başlarında 4.yüzyılda yürüyerek bile
zor çıkılan bir yamaçta, katırlar üzerinde malzeme taşınarak yapılan bu güzel
yapı, bunca tahribata rağmen 17 yüzyıl boyunca ayakta kalmayı başarmış ve hala
büyük bir ihtişamla Trabzon’un Maçka ilçesinden dünyayı selamlıyor. Bundan sonra
bize düşen de, dünyada sayılı yerlerden biri olan Sumela’ya gerçek anlamda sahip çıkmak sanırım...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder