Fransa’nın Alsace Bölgesi’nde yer alan Colmar, Basel’dan
yaklaşık 60 km. uzaklıkta ve trenle ister Mulhouse ister St.Louis’den aktarma
yaparak 50 dakikada ulaşılıyor. Biz de giderken St.Louis üzerinden dönerken de
Mulhouse’da aktarma yaparak Basel’dan Colmar’a seyahat ediyoruz. Bilete de kişi
başı 32 CHF (İsviçre Frangı) ödüyoruz. Bu hatta, Alsace Bölgesi’ne özel Fransa
demiryolu işletmesine bağlı lokal trenler hizmet veriyor. Bu trenler, Basel tren garında 30-35 No’lu
peronlardan kalkıyor ve aslında
ülkelerarası bir yolculuk yapıldığı için pasaport kontrolü yapılmasa da çıkarken
üzerinde Fransa yazan bir kapıdan bu peronlara gidiliyor ve aynı şekilde
dönüşte de üzerinde İsviçre yazan kapıdan giriş yapılıyor. Özellikle dönüşte
belli miktarın üstünde alışveriş ürünü getirmek yasakmış. Gümrük görevlileri
gerekli görürlerse valizleri açtırabiliyorlar. Basel pahalı bir şehir
olduğundan daha ucuz ürünlerin fazla miktarda ülkeye girmesini önlemek amacıyla
böyle bir yöntem geliştirmişler.
|
Colmar |
|
Tren Garı |
|
Trenimiz |
Sabah 10:00’da Colmar’a ulaşır ulaşmaz Ana Tren İstasyonunun
açıldığı Avenue de la Republique’den
dümdüz ilerleyerek bu şirin şehrin merkezine 10 dakikada ulaşıyoruz. Colmar
yürüyerek en fazla 2-3 saatte rahatça gezilebilecek bir şehir. Biz de önce Avenue de la Republique’in sonlandığı
noktada yer alan ve Rue des Tetes
üzerindeki Maison des Tetes (Kafalar Evi)’ni görüyoruz. Burası Colmar’ın en çok
ziyaretçi alan noktalarından biri. Bu binanın üzerinde kafa heykelleri
olduğundan bu ismi almış ve şimdilerle bir otel ve restoran olarak hizmet
veriyor.
|
Maison des Tetes |
|
Maison des Tetes |
Evin bulunduğu Rue des
Tetes’den devam edip Place des Martyrs
de la Resistance’a ulaşılıyor. Bu meydanın solunda meşhur Unterlinten Müzesi ve biraz ilerisinde
de Tiyatro var. Place des Martyrs de la
Resistance’da şehir turu yapan mini trene rastlıyoruz ve kişi başı 7 Euro
vererek 40 dakikalık bu mini turla şehrin sokaklarını gezmeye başlıyoruz. Şehir
hakkında genel bir bilgi de verdiğinden bu turu almak iyi bir tercih.
|
Mini tren Colmar sokaklarında... |
Mini tren turumuzda Colmar’ın dar sokaklarından ve
meydanlarından geçip bir Alsace klasiği olan ve bir benzerinin Alsace’ın
başkenti Strasbourg’da olduğu Little
Venice’e ulaşıyoruz. Ayrıca şehri dışardan çevreleyen caddelerin üzerinden
de geçiyoruz bu tur sırasında. Bu
caddelerin birinde yer alan ve Amerika’nın New York eyaletinde bulunan Özgürlük
Heykeli’ni yapan Bartholdi’nin heykeli de gözümüze çarpıyor. Bartholdi, Colmar’lı
bir heykeltraşmış. En bilinen eseri de Amerika’daki Özgürlük Heykeli.
Kendisinin Colmar’da doğduğu ev, şu an müze olarak hizmet veriyor.
|
Colmar |
|
Bartholdi Heykeli |
Bu kısa turdan sonra başladığımız nokta olan Place des Martyrs de la Resistance’a döndükten sonra bu kez yaya olarak Colmar’ı
tanımaya devam ediyoruz. İlk olarak bir kenarında Dominicain Kilisesi’nin bulunduğu Place des Dominicains’deki bir çok kafeden biri olan Maison Dussourd’da bir kahve molası
verip biraz ısınıyor ve dinleniyoruz. Yine bu meydanda yer alan Poulaillon da cezbedici tatlılarıyla
denenebilecek başka bir alternatif. Meydanda yer alan Kilise, 1.5 Euro
karşılığında gezilebiliyor.
|
Poulaillon |
Buradan devam ederek Place
de la Catherdale (Katedral Meydanı)nda buluyoruz kendimizi. Sırasıyla
Rue Morel, Grand Rue, Rue des Tanneurs’dan
geçerek Marche Couvert’e (Kapalı Pazar) ulaşıyoruz. Burada pek çok meyve-sebze,
yerel yiyecek ve hatta yeni yıl / noel
için hediyelik eşya bulmak mümkün. Biraz daha devam edip ulaştığımız nokta, Rue de la Poissonnnerie (Balıkçılar Caddesi).
Burası eskiden daha çok balıkçıların
yaşadığı bölgeymiş. 1700’lü yılların başında çıkan bir yangında bölgede 40’dan
fazla ev zarar görmüş ve 1980’li
yıllarda evler yenilenerek restore edilip şimdiki halini almış.
|
Grand Rue |
|
Katedral |
|
Marche Couvert |
|
Marche Couvert |
|
Colmar |
|
Colmar |
Yol boyunca suyu takip ederek ulaştığımız yer de Colmar’ın
en turistik yeri olan Little Venice
yani “Küçük Venedik”. Burası gerçekten görselliği ile insanda hayranlık
uyandırıyor ve fotoğraflamak için harika bir bölüm. Colmar’da en çok fotoğraf
çekilen yerin burası olduğuna şaşırmamak gerek.
|
Little Venice |
Biz gittiğimizde Colmar’da yeni yıl pazarlarının kurulma
hazırlıkları devam ediyordu. Eğer çok soğuk demezseniz Colmar’ı Kasım sonundan
Noel’e dek süren noel pazarları döneminde gezmek güzel bir alternatif. Bu
dönemde şehir daha da bir ışıl ışıl oluyormuş.
Colmar’da ne yenilir konusuna gelecek olursak; yerel bir tat
olan ve çeşitli harçlarla yapılan bizim lahmacuna ya da ince hamurlu pizza’ya
benzeyen Tarte Flambee ‘yi (Almancası Flammkuchen) önerebilirim. Biz yürürken süslemeleri çok
hoşumuza gittiği için Les Tanneurs
adındaki restoranda sebze çorbası ve Tarte Flambee yiyoruz. Servisi de restoranın bölge tarzında döşenmiş
dekorasyonu da hoşumuza gidiyor. Fiyatları da Avrupa standartlarına göre hayli
uygun. Alsace Bölgesi şaraplarıyla da ünlü, daha sek olan şarap çeşidinin adı Riesling, daha tatlı aromalı olanının
adı ise Gewürztraminer.
|
Les Tanneurs |
|
Tarte Flambee |
Kısacası Colmar, şirin ve renkli evleri, dar sokakları, küçük
ama renkli ve ışıltılı meydanlarıyla insana masal diyarında geziyormuş izlenimi
veren görülesi bir Alsace şehri. Aynı zamanda Alsace’ın başkenti Strasbourg’dan
sonra en fazla turist çeken noktası...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder