24 Kasım 2016 Perşembe

3 Kulenin Şehri: GHENT



Brüksel ve Brugge arasında yarı yol diye nitelenebilecek bir noktada yer alan Ghent’e Brüksel’den trenle yarım saatte ulaşılıyor. Belçika demiryollarının 10 kullanımlık biletini aldığınızda 76 Euro gibi bir bedel ödeniyor ve bu biletle Brüksel civarındaki tüm şehirlere yolculuk yapılabiliyor. Böylece gidiş-dönüş yolculuğumuz kişi başı 15 Euro civarında tutuyor. Aynı biletle Brüksel’den havalimanına da gidilebiliyor. Ancak havalimanı yönü için 5.10 Euro ekstra bir ücret ödemek gerekiyor. 

Leie Nehri ve Ghent

Ghent St. Pieters Garı

Ghent St. Pieters Garı
 

Sabah saatlerinde Brüksel Gare Centrale’den bindiğimiz trenle yarım saatte Gent- St.Pieters Gar’ına ulaşıyoruz. Ghent’in tren istasyonu şehrin biraz dışında. O yüzden hemen tren istasyonundan çıktıktan sonra sol tarafa yönelip 2.Peron’dan kalkan tramvayla 15 dakikada şehir merkezine ulaşıyoruz. Şehir merkezine ulaşım için 4 No’lu tramvayı da kullanmak mümkün ancak bu hat biraz daha dolandığı için merkeze yarım saatte ulaşıyormuş. Eğer bu tramvayı tercih ederseniz tren istasyonun sağ tarafından devam ederek 6 No’lu tramvay durağına gitmeniz gerekiyor. Ghent içindeki bilet için tek yön 3 Euro, günlük bilet için de 6 Euro ödeniyor.Biletleri hemen her tramvay durağında bulunan bilet makinelerden satın almak mümkün. Yalnız İngilizce seçeneği olmadığı, hatta “English” seçeneği olduğu halde sadece başlıkları İngilizce çıkan bir ekranla karşılaştığımız için biraz da el yordamıyla günlük biletlerimize kavuşup 1 No.lu tramvaya binmek üzere tramvay durağına gidiyoruz:)

Korenmarkt
 

Tramvaydan Korenmarkt denilen şehrin kalbi diyeceğimiz durakta indikten sonra Ghent’i yaya olarak gezmeye başlıyoruz. İndiğimiz noktada Ghent’in meşhur 3 kulesi karşılıyor bizi. Bunlar, ortada Belfry (ya da Belfort) denilen Saat Kulesi, sol yanında St.Nicolas Kilisesi ve sağ tarafında biraz ilerleyerek ulaşılan Sint Baafs Meydanındaki  Sint-Baafskatedral (St. Bavo Katedrali).  Bu üç kuleyi panoramik şekilde fotoğraflayabileceğiniz diğer bir nokta da hemen Korenmarkt’ın arkasında yer alan St. Michel Köprüsü.

Korenmarkt

St.Nicolas Kilisesi

3 Kule birarada...


Korenmarkt, Ghent’in ana meydanı olma özelliği taşıyor. Pekçok tarihi yapıyla, restoran ve kafeyle çevrelenmiş güzel bir meydan. Biz de şehrin sembolik kulelerini gördükten sonra turumuza buradan başlıyoruz.  Ghent’in merkezinin batısında Leie Nehri, doğusunda ise Schelde Nehri yer alıyor. Biz de Leie Nehri’ne doğru ilerleyip bu nehir üzerinde en bilinen köprü olan St.Michel Köprüsü’nden geçiyoruz. Buradan geçerken mutlaka arkanıza  bakın ve şehrin sembolleşmiş 3 kulesini aynı fotoğraf kalesine sığdırabildiğiniz fotoğraflardan çekmeyi unutmayın.

Leie

Ghent Sokakları
 

Köprüden geçer geçmez Korenlei’ye ulaşmış oluyoruz. Nehrin iki yanı boyunca uzanan Korenlei ve Graslei, bolca kafe ve restoranın yer aldığı bir bölge. Korenlei’nin devamında ise kanal turlarının kalktığı noktaya ulaşılıyor. Korenlei’den nehir boyunca devam edip Burgstraat’dan sağa doğru köprüden ilerleyerek ulaştığımız nokta da karşımıza Gravesteen (Castle of the Counts – Kontlar Kalesi) çıkıyor. Buranın girişi için de 10 Euro. 

Gravesteen

Gravesteen
 

Kalenin hemen çaprazında şu an içinde meşhur bir restoran olan eski Balık Pazarı var. Buranın girişi de şaşaalı. Gelmişken en azından fotoğraf çekmeyi ihmal etmeyin derim.

Balık Pazarı


Buradan devam ederek Kalenin biraz daha kuzeyinde kalan Patershol Bölgesi’ne ulaşıyoruz. Ancak bu bölge kış sezonu olması nedeniyle ölü şehir kıvamında, dükkanların ve restoranların çoğu kapalı. Patershol, şehir ilk kurulduğunda ticaret merkeziyken bir dönem genelevlerin bulunduğu bir bölge olmuş. Şimdilerde ise sanat galerileri, restoran ve kafelerin olduğu bir bölge halini almış.

Ghent'in en küçük binası...
 

Patershol’den tekrar Leie Nehri’nden geçip Vrijdagmarkt denilen ve Cuma günleri kurulan pazar yüzünden Türkçe ismiyle “Cuma Günü Meydanı” olan bölgeye ulaşıyoruz.  Burada pek çok yemek alternatifi mevcut. Buradaki restoranlardan biri olan De Jacob’da öğlen yemeğimizi yiyor ve çok da memnun kalıyoruz. Çorba ve hayli seçenekli ana yemek için kişi başı 15 Euro ödüyoruz.  

Vrijdagmarkt

Vrijdagmarkt

Vrijdagmarkt
 

Yemek sonrası meydanın hemen arkasında yer alan St-Jacobs Kilisesi’nin bulunduğu St. Jacobs Meydanı’na ilerliyoruz.  Burayı da gördükten sonra bu kez Langemunt Caddesi üzerinden devam ederek nehir turlarının  kalktığı noktaya ulaşıyoruz. Mevsim dolayısıyla her saat başı kalkan nehir turunu alarak bu güzel şehri bir de nehirden tanıyoruz. Bu turun bedeli de 7 Euro.

Nehir Turu

Nehir Turu
 

Bu turun sonunda hava da artık kararmaya başladığından tekrar Korenmarkt’a yürüyüp tramvaya binerek Brüksel’e dönmek üzere tren istasyonuna gidiyoruz.  Ghent, 3 kuleli silüeti ve belki biraz da yağmurlu gri havasının etkisiyle bana küçük bir Londra’dayım izlenimi verdi. Eğer yolunuz Brüksel civarlarına düşerse içinden nehir geçen her Avrupa şehri gibi “fotojenik” olan Ghent’e uğramayı ihmal etmeyin:)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder