Brüksel ve Brugge arasında yarı yol diye nitelenebilecek bir
noktada yer alan Ghent’e Brüksel’den trenle yarım saatte ulaşılıyor. Belçika
demiryollarının 10 kullanımlık biletini aldığınızda 76 Euro gibi bir bedel
ödeniyor ve bu biletle Brüksel civarındaki tüm şehirlere yolculuk
yapılabiliyor. Böylece gidiş-dönüş yolculuğumuz kişi başı 15 Euro civarında
tutuyor. Aynı biletle Brüksel’den havalimanına da gidilebiliyor. Ancak
havalimanı yönü için 5.10 Euro ekstra bir ücret ödemek gerekiyor.
|
Leie Nehri ve Ghent |
|
Ghent St. Pieters Garı |
|
Ghent St. Pieters Garı |
Sabah saatlerinde Brüksel Gare Centrale’den bindiğimiz trenle yarım saatte Gent- St.Pieters Gar’ına ulaşıyoruz. Ghent’in
tren istasyonu şehrin biraz dışında. O yüzden hemen tren istasyonundan
çıktıktan sonra sol tarafa yönelip 2.Peron’dan kalkan tramvayla 15 dakikada
şehir merkezine ulaşıyoruz. Şehir merkezine ulaşım için 4 No’lu tramvayı da
kullanmak mümkün ancak bu hat biraz daha dolandığı için merkeze yarım saatte
ulaşıyormuş. Eğer bu tramvayı tercih ederseniz tren istasyonun sağ tarafından
devam ederek 6 No’lu tramvay durağına gitmeniz gerekiyor. Ghent içindeki bilet
için tek yön 3 Euro, günlük bilet için de 6 Euro ödeniyor.Biletleri hemen her
tramvay durağında bulunan bilet makinelerden satın almak mümkün. Yalnız
İngilizce seçeneği olmadığı, hatta “English” seçeneği olduğu halde sadece
başlıkları İngilizce çıkan bir ekranla karşılaştığımız için biraz da el
yordamıyla günlük biletlerimize kavuşup 1 No.lu tramvaya binmek üzere tramvay
durağına gidiyoruz:)
|
Korenmarkt |
Tramvaydan Korenmarkt
denilen şehrin kalbi diyeceğimiz durakta indikten sonra Ghent’i yaya olarak
gezmeye başlıyoruz. İndiğimiz noktada Ghent’in meşhur 3 kulesi karşılıyor bizi.
Bunlar, ortada Belfry (ya da Belfort)
denilen Saat Kulesi, sol yanında St.Nicolas
Kilisesi ve sağ tarafında biraz ilerleyerek ulaşılan Sint Baafs Meydanındaki Sint-Baafskatedral (St. Bavo Katedrali). Bu üç kuleyi panoramik şekilde
fotoğraflayabileceğiniz diğer bir nokta da hemen Korenmarkt’ın arkasında yer alan St. Michel Köprüsü.
|
Korenmarkt |
|
St.Nicolas Kilisesi |
|
3 Kule birarada... |
Korenmarkt, Ghent’in
ana meydanı olma özelliği taşıyor. Pekçok tarihi yapıyla, restoran ve kafeyle
çevrelenmiş güzel bir meydan. Biz de şehrin sembolik kulelerini gördükten sonra
turumuza buradan başlıyoruz. Ghent’in merkezinin
batısında Leie Nehri, doğusunda ise Schelde Nehri yer alıyor. Biz de Leie Nehri’ne doğru ilerleyip bu nehir
üzerinde en bilinen köprü olan St.Michel
Köprüsü’nden geçiyoruz. Buradan geçerken mutlaka arkanıza bakın ve şehrin sembolleşmiş 3 kulesini aynı
fotoğraf kalesine sığdırabildiğiniz fotoğraflardan çekmeyi unutmayın.
|
Leie |
|
Ghent Sokakları |
Köprüden geçer geçmez Korenlei’ye
ulaşmış oluyoruz. Nehrin iki yanı boyunca uzanan Korenlei ve Graslei, bolca
kafe ve restoranın yer aldığı bir bölge. Korenlei’nin devamında ise kanal
turlarının kalktığı noktaya ulaşılıyor. Korenlei’den
nehir boyunca devam edip Burgstraat’dan
sağa doğru köprüden ilerleyerek ulaştığımız nokta da karşımıza Gravesteen (Castle of the Counts – Kontlar Kalesi) çıkıyor. Buranın girişi için
de 10 Euro.
|
Gravesteen |
|
Gravesteen |
Kalenin hemen çaprazında şu an içinde meşhur bir restoran
olan eski Balık Pazarı var. Buranın girişi de şaşaalı. Gelmişken en
azından fotoğraf çekmeyi ihmal etmeyin derim.
|
Balık Pazarı |
Buradan devam ederek Kalenin biraz daha kuzeyinde kalan Patershol Bölgesi’ne ulaşıyoruz. Ancak
bu bölge kış sezonu olması nedeniyle ölü şehir kıvamında, dükkanların ve
restoranların çoğu kapalı. Patershol, şehir
ilk kurulduğunda ticaret merkeziyken bir dönem genelevlerin bulunduğu bir bölge
olmuş. Şimdilerde ise sanat galerileri, restoran ve kafelerin olduğu bir bölge
halini almış.
|
Ghent'in en küçük binası... |
Patershol’den
tekrar Leie Nehri’nden geçip Vrijdagmarkt denilen ve Cuma günleri
kurulan pazar yüzünden Türkçe ismiyle “Cuma Günü Meydanı” olan bölgeye
ulaşıyoruz. Burada pek çok yemek
alternatifi mevcut. Buradaki restoranlardan biri olan De Jacob’da öğlen yemeğimizi yiyor ve çok da memnun kalıyoruz.
Çorba ve hayli seçenekli ana yemek için kişi başı 15 Euro ödüyoruz.
|
Vrijdagmarkt |
|
Vrijdagmarkt |
|
Vrijdagmarkt |
Yemek sonrası meydanın hemen arkasında yer alan St-Jacobs Kilisesi’nin bulunduğu St. Jacobs Meydanı’na ilerliyoruz. Burayı da gördükten sonra bu kez Langemunt Caddesi üzerinden devam ederek
nehir turlarının kalktığı noktaya
ulaşıyoruz. Mevsim dolayısıyla her saat başı kalkan nehir turunu alarak bu
güzel şehri bir de nehirden tanıyoruz. Bu turun bedeli de 7 Euro.
|
Nehir Turu |
|
Nehir Turu |
Bu turun sonunda hava da artık kararmaya başladığından
tekrar Korenmarkt’a yürüyüp tramvaya
binerek Brüksel’e dönmek üzere tren istasyonuna gidiyoruz. Ghent, 3 kuleli silüeti ve belki biraz da
yağmurlu gri havasının etkisiyle bana küçük bir Londra’dayım izlenimi verdi. Eğer
yolunuz Brüksel civarlarına düşerse içinden nehir geçen her Avrupa şehri gibi
“fotojenik” olan Ghent’e uğramayı ihmal etmeyin:)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder