New York’un kalbi diye bildiğimiz ve birçok filme mekan
olmuş Manhattan, parklarından ziyade gökdelenleri ve camlı yüksek binaları ile
bilinir. Hatta 11 Eylül'ün de nişanesi haline gelmiş İkiz Kuleler belki de bu
gökdelenler arasında en meşhur olanlarıdır.
Ama geçtiğimiz günlerde yaptığım New York seyahatinde
Manhattan’ın farklı bir yüzünü keşfe çıktım. Bu kez binaları değil de binalar
arasına serpiştirilmiş parklarını gezelim dedik. Manhattan ve Park kelimeleri
bir araya geldiğinde ilk akla gelen Central Park oluyor haliyle. Ancak bu kez
Manhattan’ın ortasından kuzeye doğru uzanan Central Park değil de güneyinden
ortasına doğru serpiştirilmiş Park’lardı hedefimiz.
En güneydeki Battery Park’tan başladık turumuza. Burası aynı
zamanda Staten Island Ferry denilen ve geçmişinde 25 cent’e yolculuk ettiğim
Staten Island ile Manhattan arasında yolculuk eden feribotların da kalkış noktası.
Finans sektörünün yakından tanıdığı Wall Street’e de çok yakın. Bu kadar iş
merkezinin ortasında hava alabilmek iyi geliyor insana... Özellikle öğle
saatlerinde tüm Manhattan Parkları gibi bir kenarda oturup öğle yemeğini
yiyenlerle doluyor buralar.
Battery Park |
Battery Park |
Battery Park |
Biz de en güneydeki Battery Park’tan devam edip yıkılan İkiz
Kulelerin yerine yapılan yeni World Trade Center (Dünya Ticaret Merkezi) binası
ve anıtının bulunduğu alandan geçip aynı zamanda PATH adı verilen trenlerin de
istasyonunu bünyesinde barındıran ve ilginç mimari yapısıyla ilgi çeken Oculus’u görüp kuzeye doğru yolumuza
devam ediyoruz. Burayı arkanıza alıp sahile doğru ilerlerseniz Brookfield Place
adında ikinci bir alışveriş merkezi ve liman bölgesi göreceksiniz. Buraya kadar
gelmişken bu bölgeye de uğrayıp zaman geçirmenizi, soluklanmanızı öneririm.
WTC - Dünya Ticaret Merkezi |
Brookfield Place |
Oculus |
Oculus |
Daha sonra sırasıyla City Hall Park, Washington Square Park,
Union Square Park ve son olarak da Madison Square Park’ı da gördükten sonra
Manhattan’ın güneyinde yer alan Park turumuzu tamamlıyoruz. Bu büyüklü küçüklü
parkların her biri yüksek binaların arasında bir vaha gibi insanlara nefes alma
şansı veren yerler. Buraya yolunuz düşer ve vaktiniz olursa kendinize nefes
aldırıp Manhattan Parklarında da vakit geçirmek hep yüksek binalara bakıp
gezmenin yanında güzel bir alternatif.
City Hall Park |
Washington Square Park |
Madison Square Park & Flatiron Binası |
Union Square Park |
Union Square Park |
Washington Square Park |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder