Adıyaman denilince akla ilk gelen yer Nemrut. Toroslar ve
Fırat Nehri arasında kalan bölgede kurulan Kommagene Uygarlığı, tarihte pek çok
medeniyete ilham vermiş. Günümüzde ise Nemrut dağının 2150 metrelik zirvesinden
turistleri selamlayan Kommagene krallarının taştan heykelleri bölgenin en turistik
noktalarından biri.
Nemrut’a ulaşmak için İstanbul’dan 1.5 saatlik bir uçak
yolculuğu ile Adıyaman havalimanına ulaşıyor ve buradan Kahta’ya geçiyoruz.
Fırat Nehri’nin kuzeybatı ucunda kurulmuş Kahta, Nemrut Milli Parkı’nın 10 km.
güneyinde yer alıyor. Kahta’dan Nemrut’a çıkarken sırasıyla Karakuş Tümülüsü,
Cendere Köprüsü, Arsemia’ya uğruyoruz.
|
Karakuş Tümülüsü |
|
Karakuş Tümülüsü
|
|
Cendere Köprüsü |
|
Arsemia |
|
Arsemia |
Nemrut’a vardığımızda ise aylardan Nisan olmasına rağmen önce
yağmurla başlayan sonra kara çeviren bir yağış ve yolun iki yanında yüksekliği
2 metreyi bulan bir kar duvarı karşılıyor bizi. Buna rağmen Nemrut Dağı’na
çıkıp günü batırmaya niyetlensek de yarı yoldan geri dönmek zorunda kalıyoruz.
Nemrut’a çıkmak için belli bir yere kadar araçla çıkıyor, sonrasında tahta/taşalı
döşeli bir patikayı takip ederek zirveye çıkmak gerekiyor. Ancak biz gittiğimizde
bu yol da karlar altında kaldığından nereye gittiğimizi tam bilmeden bir süre
tırmanmamıza rağmen kar yağışının da başlaması ve inişi de düşünerek geri dönmek
zorunda kalıyor ve Kommagene krallarının kar altındaki heykellerinin
fotoğraflarını görmekle yetiniyoruz. Bir dahaki sefere gün doğumunu ya da batımını
izlemek için gelmeyi ümit ederek Nemrut’a veda ediyoruz.
|
Nemrut'a doğru... |
|
Nemrut |
Bu bölgede görülmesi gereken diğer önemli bir yer de
Kommagene Uygarlığı’nınen büyük şehirlerinden biri olan Perre Antik Kenti’nde
bulunan nekropol alanları ve taban mozaikleri…
|
Perre |
|
Perre |
Adıyaman’dan başladığımız turumuza ertesi gün Gaziantep’e
doğru devam ediyoruz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder