Freiburg, Almanya’nın
güneybatısında Fransa sınırına 25 km,
İsviçre sınırına ise 60 km.
uzaklıkta bir şehir. Biz şehre, konakladığımız Baden Baden’dan tren ile
Offenburg tren istasyonundan aktarma yaparak yaklaşık 1.5 saatte ulaşıyoruz.
Bilet için de Almanya içi bir yolculuk olduğu için kişi başı 15 Euro ödüyoruz.
|
Altstadt |
|
Hauptbahnhof |
Freiburg tren istastonu yani Hauptbahnhof, şehir merkezine oldukça yakın. İstasyondan çıkar
çıkmaz turizm ofisi karşılıyor bizi. Buradan biraz bilgi alıp hemen turizm ofisinin
karşısındaki Einbahnstrasse’den yürüyerek
Rotteckring Caddesine ulaşıp karşıya
geçerek 10 dakikada şehir merkezinde buluyoruz kendimizi. Freiburg, nüfusu
200.000 civarında küçücük ama bir o kadar da şirin bir Alman şehri. Gittiğimiz
dönemde hala Noel pazarlarının kalıntıları devam ettiğinden de bir o kadar
renkli.
|
Vitrinler:) |
Altstadt denilen
Eski Şehir yürüyerek birkaç saat içinde rahatça dolaşılabilecek büyüklükte ve
sokaklarına dalarak gezinmek çok zevkli. Neredeyse tüm sokaklardaki su arkları
ilgimizi çekiyor. Öğrendiğimize göre bu arkların üzerinden atlayanlar,
Freiburg’a tekrar gelirlermiş:)
|
Rathaus Platz ve arklar... |
|
Kaiser Joseph Strasse |
Freiburg’un en önemli caddesi, geldiğimiz caddeyi dik kesen Kaiser Joseph Strasse. Bu cadde, hem
yayaların hem de tramvayların geçiş noktası olduğundan bizim İstiklal Caddesini
aratmayan şekilde her daim kalabalık. Üzerinde pek çok hediyelik eşya dükkanı,
mağaza zinciri, kafe ve restoran var. Güney ucundaki Martinstor da şehrin eski kapılarından biri.
|
Kaiser Joseph Strasse ve Martinstor |
|
Martinstor |
Hemen bu kapının yakınında Kaiser Joseph Strasse üzerinde
yer alan Reiss-Beck Cafe’de biraz
soluklanıp kahve eşliğinde yörenin tatlarından erikli turtayı deniyor ve çok beğeniyoruz. Yerel halk, birşeyler alıp
paketiyle dışarda yiyor ama içerde de salonları var, biz biraz da dinlenmek
için mekanda oturmayı tercih ediyoruz.
|
Reiss-Beck Cafe |
|
Vişneli turta |
Yine bu caddeden kuzeye, yani Martinstor’a arkanızı verip,
yürümeye devam ederseniz sağdaki ilk sokak Grunweldwalderstrasse’de hem yiyecek
içeceklerin satıldığı hem de ayaküstü atıştırabilceğiniz restoranların
bulunduğu MarktHalle’ye ulaşılıyor.
Gelmişken uğramak, hatta zamanınız varsa lokal tatları deneyimlemek için iyi
bir seçenek olduğunu söyleyebilirim.
|
MarktHalle |
|
MarktHalle |
Altstadt’da
görülecek en önemli meydanlar, Münsterplatz
ve Rathaus Platz. Münsterplatz’daki en kaydadeğer yapı ise
meydana adını veren “Münster” yani Notre Dame Kilisesi. Biz gittiğimizde
Meydanın çevresinde bir pazar da vardı.
|
Münster |
|
Münsterplatz |
Buraları gördükten sonra, şehrin kuzey ucunda yer alan ve
daha yeni bir meydan olan Karlsplatz’dan
bir üstgeçit ile geçerek ulaştığımız finiküler ile Kale’ye çıkıyoruz. Buraya
çıkış için finikülerin girişindeki makineden 3 Euro karşılığında bilet almak
gerekiyor. Kaleden şehrin kuşbakışı manzarası görülmeye değer. Sonrasında size
tavsiyem, finiküler ile değil de, 650 metrelik kıvrılarak inen yoldan yürüyerek inmeniz. İndiğiniz nokta, şehrin güneydeki
diğer bir kapısı olan Schwarbentor’a
ulaşıyor. Yolda değişik açılardan Freiburg manzarasını seyretmek mümkün. Bu
kapıya ulaşmadan biraz önce karşınıza çıkacak restoranda da zamanınız varsa
yemek yiyebilir ya da birşeyler içebilirsiniz.
|
Üstgeçit |
|
Finiküler İstasyonu |
|
Finiküler |
|
Kaleden inerken Altstadt ve Münster |
|
Kaleden inerken Schwarbentor |
|
Restoran ve restorana çıkan asansör |
|
Schwarbentor |
Ve geliyor dönüş vakti... Hava da erken karardığından biraz
da şehrin karanlık halini görerek tekrar tren istasyonuna yürüyor ve trenimize
binerek geri dönüyoruz. Freiburg, yarım günde rahat rahat gezebileceğiniz küçük
bir şehir, o yüzden uzun zaman ayırmaya gerek yok ve belki özellikle buraya
gelmeyi tercih etmeyebilirsiniz ama yolunuz Almanya’nın güneyine düşerse
görmekten zevk alacağınız ve nüfusunun %85’inin Fransızca da konuştuğu söylenen
tipik bir Alman kasabası burası.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder