4 Ocak 2016 Pazartesi

HEIDELBERG



Almanya’nın güneybatısında yer alan ve Neckar nehrinin iki yakaya ayırdığı Heidelberg, aynı zamanda Almanya’nın en romantik şehri olarak da biliniyor. Bu özelliği ile de kuzeyde Würzburg ile başlayıp güneyde Füssen şehrinde sonlanan  Almanya’nın Romantik Yol’unun en önemli şehirlerinden biri...

Heidelberg

Altstadt
 

Türkiye’den uçakla direkt ulaşım mümkün olmadığından, biz de daha güneyde yer alan Baden Baden şehrini ziyaret etmişken, Karlsruhe’de aktarma yaparak 1,5 saatte ulaşıyoruz. Bizim kaldığımız Baden Baden’dan Heidelberg’e ulaşmak için gidiş-dönüş 15 Euro ödüyoruz. Tren istasyonu yani Hauptbahnhof , şehrin biraz dışında olduğundan hemen tren istasyonundaki turizm ofisinden bilgi alıp,  tramvayla Bismarck-platz’a üç durak ilerleyerek 10 dakikada ulaşıyoruz. Eğer şehre bizim yaptığımız gibi  trenle gelirseniz şehir içinde bir günlük toplu taşıma araçlarına da ücretsiz binebiliyorsunuz. 

Hauptbahnhof çevresi...

Bismarck-platz
 

Bismarck-platz aynı zamanda sadece Heidelberg’in değil, Avrupa’nın da en uzun yaya yolu olan Hauptstrasse’nin başlangıç noktası. Altstadt olarak bilinen Eski Şehir de bu cadde etrafında kurulmuş. Cadde üzerinde birçok dükkan, kafe restoran, mağaza mevcut. Aynı zamanda Almanya’nın en eski üniversitesi olan Heidelberg Üniversitesi’nin de bir kampüsü bu cadde üzerinde.  Bismarck Meydanı’ndan ilerleyerek sırasıyla önce ÜniversitatplatzMarktplatz ve Karlsplatz’a ulaşıyoruz. 

Hauptstrasse

Kornmarkt

Heilliggeistkirche

Marktplatz
 

Markplatz’daki en önemli yapı Heilliggeistkirche. Bu meydanın hemen arkasından devam ederek de Alte Brücke de denilen Karl-Theodor Köprüsü’ne ulaşılıyor. Ancak biz köprüye gitmeyi biraz erteleyerek hava kararmadan meşhur Heidelberg kalesine çıkabilmek için Markplatz ve Karlsplatz arasında kalan Kornmarkt’a giderek kaleye çıkan finikülere biniyoruz.

Kornmarkt - Finiküler İstasyonu

Finikülerden...
 

Finiküler  yani Bergbahn, Heidelberg kalesinden sonra 2 ayrı durakla hizmet veriyor. Finikülerin en alt durağı Kornmarkt ile kaleye giriş yapılan Heidelberg Schloss durakları arasında daha modern kabinler çalışırken,  Königstuhlbahn ve daha yukardaki Molkenkurbahn da daha nostaljik bir finiküler hizmet veriyormuş. Biz zamansızlıktan ne yazık ki ancak kaleye kadar olan bölümü görebildik.  Kornmarkt’ta bulunan bilet ofisinden kale girişini de içeren bileti 6 Euro karşılığında alarak ilk durak olan Schloss’ta inerek Heidelberg’in alamet-i farikalarından biri olan Heidelberg Kalesi’ni görmek şart. Buradan kuşbakışı Heidelberg manzarasının da görülmeye değer olduğunu söylememe gerek yok sanırım. Kalede aynı zamanda 220.000 litrelik kapasitesiyle dünyanın en büyük şarap fıçısı ile Ecza Müzesi görülmeye değer diğer noktalar. Biz de buraları görüp Heidelberg’in sisli de olsa harika kuşbakışı manzarasını fotoğrafladıktan sonra bu kez Alte Brücke’yi (Eski Köprü) görmek üzere aşağı iniyoruz.

Heidelberg Kalesi

Heidelberg Kalesi

Heidelberg Kalesi

Heidelberg Kalesi

Heidelberg Kalesi

Heidelberg Kalesi

Kaleden "Alte Brücke" ve "Philosphenweg"...



Alte Brücke’nin hemen başlangıç noktasında Brückenaffe denilen maymun heykeli en çok ziyaret edilen ve önünde fotoğraf çektirilen noktalardan biri. Köprüyü geçer geçmez biraz tırmanarak Philosophenweg (Filozofların Yolu) denilen orman içi yolundan ilerleyerek Neuenheim denilen yeni şehir tarafına ulaşmak mümkün.  Philosophenweg ismini, Romantik dönemde buradan ilham alan pekçok felsefeci ve profesörden alıyormuş ve buradan Heidelberg’in eski şehrine bakmak başka bir güzel oluyormuş. Ancak bu yola ulaşmak için biraz tırmanmak gerekiyor.  Ne yazık ki hem zamansızlıktan hem de mevsimden dolayı bu yolu ancak köprüden fotoğraflamakla yetiniyoruz.  Aynı şekilde köprüden geçerek sahile paralel yürüyerek de araçların da geçtiği Theodor-Heuss Köprüsü’nün sağ  tarafında kalan Neuenheim’a ulaşılıyor. 

Neuenheim'a uzanan sahil yolu

Alte Brücke


Brückenaffe

Alte Brücke'den sisli Heidelberg

Markplatz'dan köprüye uzanan "Steingasse" sokağı

Steingasse

Alte Brücke
 
Heidelberg Üniversitesi tıp ve eczacılık alanında Avrupa’nın en iyi üniversitelerinden biriymiş.  Altstadt tarafındaki Kampüs, sosyal ağırlıklı birimleri barındırırken, Neuenheim Bölgesi’ndeki Kampüs’te tıp ve eczacılık brimleri yer alıyormuş. 

Heidelberg’de buraya özgü ne yenilir derseniz bu bölgede ve tüm Almanya’da meşhur olan ApfelStrudel  (Elmalı, hamurlu bir tatlı) ile erikli turta, çeşit çeşit biralar ve hafif tadıyla riesling şarabı ve patates çorbasını tavsiye edebilirim.


Hauptstrasse üzerinde 1886’dan beri hizmet veren Stohauer’s güzel bir kafe. Bir de kalenin içinde yer alan kafede riesling şarabının tadına bakabilirsiniz, hem de dünyanın en büyük şarap fıçısının yanıbaşında:)   Yemek için de Hauptstrasse üzerinde pek çok alternatif mevcut. Biz, bu cadde üzerinde daha çok gençlerin uğrak yeri olduğunu gördüğümüz  Extrablatt adlı bir mekanda akşam yemeğimizi yedik ve oldukça memnun kaldık.

Dünyanın en büyük şarap fıçısı:)

Diyebilirim ki, bize sisli yüzünü göstermesine rağmen Heidelberg, namına yaraşır derecede masalsı bir kent.  Aralık ayı, soğuk ve sisli olsa da kurulan noel marketleri sayesinde de gayet renkli ve canlı. Bir daha yolum düşer mi bilemem ama eminim bahar ve yaz da ayrı bir güzel oluyordur Heidelberg’de...

3 yorum:

  1. Esra cığım seyahat notlarını okuyunca Heidelberg e gitmiş gibi oldum. Fırsat olursa senin notların ile gezmeyi düşünüyorum.


    Sevgiler .GÜLDEM

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkürler. Beğendiğinize çok sevindim. Sevgiler:)

      Sil
  2. Gerçekten masal gibi.

    YanıtlaSil