Lucca’dan sabah saatlerinde yola çıkıp Floransa’dan aktarma
yaparak öğlen saatlerinde Siena’ya varıyoruz. Tren bileti için kişi başı 14
Euro ödüyoruz. Tren istasyonu Siena merkezinden 2 km. kadar uzaklıkta ama
istasyon içinden çıkılan küçük bir alışveriş merkezinin içinden geçerek
ulaştığımız Viale Vittorio Emanuele 2
Caddesi, Siena’nın kuzey kapılarından biri olan Porta Camollia’ya getiriyor bizi. Eğer alışveriş merkezinin
içindeki geçişi kullanmak istemez ve tren istasyonundan taksi ile gelmek
isterseniz 20 Euro civarı bir ücret ödeniyor.
|
Siena |
|
Siena |
|
Siena |
Biz Porta Camollia’dan
geçerek sırasıyla Via di Camollia, Via dei Montanini ve Banchi Soppa üzerinden dümdüz
ilerleyerek Campo Meydanı’na ulaşıyoruz. Kalacağımız aile işletmesi de
ulaştığımız Piazza del Campo (Campo
Meydanı) ile Duomo’nun arasında yer alıyor. Hızlı bir şekilde eşyalarımızı
otelimize bıraktıktan sonra zaman kaybetmemek için soluğu tekrar Campo Meydanı’nda alıyoruz. Burası Siena’nın
kalbi diyebileceğim bir yer. Eğimli bir yelpaze şeklinde genişleyen bir yapısı
var ve geniş tarafında da Palazzo
Pubblico (Halk Sarayı) yer alıyor. Bu bina, günümüzde belediye sarayı
olarak kullanılıyormuş. Burada yer alan çan kulesi de (Torre del Mangia) 100 metrelik yüksekliğiyle İtalya’nın en yüksek 2.kulesiymiş.
Meydandaki taşlar, şehrin geçmişteki yönetiminden sorumlu dokuz konseyi
temsilen farklı şekilde düzenlenerek farklı bir görüntü verilmiş. Meydanın kısa
tarafında Fonte Gaia denilen
heykellerle süslü bir çeşme yer alıyor. Bu meydanda yılda iki defa Palio at yarışları düzenleniyormuş ve bu
yarışlara bilet bulmak hayli zormuş. Meydana bağlı pek çok farklı sokak var.
Bunlardan Palazzo Pubblico’nun
arkasına doğru açılan dar sokaklardan ilerleyince karşımıza haftanın belirli
günleri pazarın kurulduğu Piazza del Mercato
çıkıyor. Burası da görülmeye değer bir meydan.
|
Piazza del Campo |
|
Piazza del Campo |
|
Piazza del Mercato |
|
Piazza del Campo |
|
Piazza del Mercato |
Bu bölgeyi gördükten sonra bu kez rotamızı Duomo’ya doğru çeviriyoruz. Hafif bir tırmanışla ulaştığımız Piazza di Duomo’da, Katedralin yanısıra
Vaftizhane ve Museo dell’Opera yer
alıyor. Duomo yani Siena Katedrali’ne girmek için sezona göre değişen bir fiyat tarifesi
mevcut. Bizim gittiğimiz dönemde sadece Katedral için 7 Euro ödemek
gerekiyordu. Bu biletle katedralin içindeki kütüphaneye de girilebiliyor.
Kütüphanenin yer seramikleri ve tavan işlemeleri de en az katedral kadar görülmeye
değer.
|
Duomo - Siena Katedrali |
|
Kütüphane |
|
Kütüphane - yer döşemeleri |
Duomo Meydanı’nın
hemen yakınlarında eskiden hastane olarak kullanılırken şimdilerde resim ve
heykel sergileri için kullanılan Santa
Maria della Scala yer alıyor. Ayrıca Siena’nın kuzeydoğu noktasında yer
alan San Francesco Kilisesi’ni de
gördükten sonra tuğla yapılı binaları ve dar sokaklarıyla bambaşka bir havası
olan Siena turumuzu da tamamlamış oluyoruz.
|
Dükkanlar... |
|
Siena |
Unutmadan bahsedeyim, eğer Siena’ya otobüsle gelir ya da
otobüsle Siena’dan bir yere gitmek isterseniz otobüsler, Via dei Montanini’ye
paralel bir cadde olan Via Tozzi’nin
açıldığı Piazza Gramsci’den
kalkıyor. Biletleri ise burada yer alan NH otelinin hemen önündeki merdivenden
inerek ulaştığınız yeraltındaki bilet merkezinden alabilirsiniz. Biz de ertesi gün Siena’dan San Gimignano’ya
gitmek için buradan hareket eden otobüsleri kullanıyoruz.
|
Piazza Gramsci |
|
Bilet gişelerine inen merdiven |
Son olarak gelelim Siena’dan neler yenilebileceğine... Piazza del Mercato’daki Papei adlı restoranda yediğimiz yemekten
hayli memnun kaldık. Siena, tüm İtalya gibi aç kalmanızın mümkün olmayacağı bir
yer. Pek çok restoran alternatifi mevcut. Özellikle öğle yemekleri için özel
menüler var. Akşam yemekleri de genelde 19:00’dan sonra başlıyor. Daha
öncesinde yemek isterseniz ancak ufak kafe veya barlarda şarap, çay, kahve ve atıştırmalık birşeyler yemek mümkün oluyor.
Neredeyse tüm restoranlarda kendi üretimleri olan bölgesel şaraplarından
tadabiliyorsunuz. Toskana üzümlerinden yapılmış Chianti Bölgesi şarapları
denemeye değer. Papei ‘den başka Duomo
ile Piazza del Campo meydanı
arasındaki yolda 4 Cantoni adlı restoranda da yemek yedik ve buradan da hayli memnun kaldık.
Siena, tuğla yapılı binaları ve taş kaplı dar
sokaklarıyla daha ilk görüşte tam bir ortaçağ şehrini andırıyor diyebilirim.
Siena'nın yokuşlu ara sokakları, Beyoğlu'na çıkan Tom Tom Kaptan sokak'ın yokuşlu ara yollarına benziyor.
YanıtlaSil