Batı Karadeniz’in şirin ili Sinop’a, hem karayoluyla hem de havayoluyla
ulaşım mümkün. Biz de ,THY’nin tarifeli seferiyle
50 dakikalık kısa bir yolculuk sonrası sabah saatlerinde Sinop’a
ulaşıyoruz. Havalimanı şehir merkezine oldukça yakın. THY’nin limana inen her
uçağı karşılayan servisi ile şehre kişi başı 5 TL vererek ulaşım mümkün. Aynı
şekilde şehir merkezinden benzer şekilde havalimanına da ulaşılıyor. Eğer
havalimanından taksi ile şehir merkezine ulaşmak isterseniz de 20-25 TL
civarında bir ücret ödeniyor.
|
Sinop |
Sinop’a sabah saatlerinde ulaşır ulaşmaz bahsettiğim servis
ile şehir merkezindeki otelimize uğruyor ve günden
faydalanmak için eşyalarımızı otele bırakır bırakmaz şehri tanımak üzere yola
düşüyoruz. Karadeniz’e uzanan bir yarımada olan şehir merkezinin başlangıcında
yer alan Tarihi Cezaevi, ilk ziyaret
noktamız oluyor. Sinop Kalesinin iç kale olarak adlandırılan bölümünde yer
alan Kale'nin, cezaevi olarak kullanımı 1500lü yıllara dayanıyormuş, hatta Evliya
Çelebi’nin Seyahatname’sinde de bahsi geçiyormuş. Burası uzun yıllar aralarında
Sabahattin Ali, Zekeriya Sertel , Burhan Felek gibi pek çok ismi barındırmış.
1997 yılında kapatıldıktan sonra da 1999’dan bu yana müze olarak hizmet
veriyormuş. Edip Akbayram’ın hepimizin kulaklarında hoş bir seda bırakan yorumuyla
seslendirdiği “Aldırma Gönül” adlı
eserin güftesi Sabahattin Ali tarafından burada yazılmış. Müzeye giriş için 5TL
ödeniyor, ancak müzekart ile ücretsiz gezilebiliyor. Kapatıldıktan sonra müzeye
çevrilen cezaevinde ayrıca pek çok dizi çekimi de yapılmış.
|
Tarihi Cezaevi |
|
Tarihi Cezaevi |
|
Tarihi Cezaevi |
|
Tarihi Cezaevi |
|
Tarihi Cezaevi |
|
Cezaevinde Film Seti |
Müzeden sonraki durağımız, bu kez yarımadanın güney kısmında
yer alan Sinop Kalesi oluyor. Kale ücretsiz gezilebiliyor. Şehrin eski bölümü
olan ve Tersane olarak adlandırılan sahil kesiminin bir tarafında Sinop Kalesi, diğer yönünde ise aslında yine
kalenin bir bölümü olan Tarihi Sinop Cezaevi yer alıyor. Kale ve Cezaevi
arasındaki bölümde deniz kenarında pek çok çay bahçesi de mevcut. Renk renk
balıkçı teknelerinin hemen yanıbaşında yer alan bu kafelerde zevkle çay ya da
kahvenizi yudumlamayı da ihmal etmeyin.
|
Kaleden Eski Şehir & Tersane Bölgesi |
|
Kale'den Yeni Mahalle |
Kale ve Cezaevi dışında Sinop’ta görülmesi gereken yerler
arasında Etnografya Müzesi ve buranın hemen yanındaki Arkeoloji Müzesi var.
Buralara da giriş 5 TL, ancak müzekartıyla ücretsiz gezmek mümkün.
|
Etnografya Müzesi |
|
Etnografya Müzesi |
Yine şehir merkezinde yer alan Alaattin Cami ve hemen bu
caminin kuzey kapısı çıkışında yer alan Pervane Medresesi Sinop’a gelmişken
görülmesi gereken yerlerden. Alaattin Keykubat'ın adını taşıyan bu caminin, Selçukluların 1214'de şehri fethinden hemen sonra yapıldığı sanılıyormuş. Alaattin Camisinin, enine planı ve geniş avlusuyla erken dönem islam cami özelliği taşıdığı biliniyor. Pervane Medresesi ise, adını Selçuklu Veziri Muiniddin
Süleyman Pervane’den alıyormuş. Hali hazırda
burada hediyelik eşya satan dükkanlar ile Kahveci Baba adında bir kahveci yer
alıyor. Burada kumda yapıldığı söylenen kahve pişiriliyor ama biz gittiğimizde
kum değil içerdeki kahve makinesinde pişirilen ve İzmir’den geldiğini öğrendiğimiz
dibek kahvesi ikram edildi:)
|
Alaattin Cami |
|
Alaattin Cami |
|
Pervane Medresesi |
Şehri kuşbakışı görebileceğiniz bir nokta da Şahin Tepesi,
ancak buraya araçla çıkmak gerekiyor çünkü hayli yokuşlu bir yolu var. Ancak
Şahin Tepesi’ne çıktığınızda şehrin harika manzarasına gölge düşüren neredeyse
çöplüğe dönmüş bir manzara karşıladı bizi. Bende biraz hayalkırıklığı uyandıran Şahin Tepesi, yine de şehri kuşbakışı
izlemek için en ideal nokta...
|
Şahin Tepesi'nden Sinop |
Sinop şehir merkezi yarım günde rahatça gezilebilecek şirin
bir şehir. Ancak çevresinde karayoluyla gidip görülebilecek pek çok yer var.
Bunlardan en yakın ve bilinenleri şehir merkezinin kuzeybatısında yer alan Akliman,
Hamsilos Koyu ve Türkiye’nin en kuzey ucu İnceburun. Hamsilos Koyu, Türkiye’nin buzul aşındırması
ile kendiliğinden oluşmuş tek fiyordu olma özelliğini taşıyormuş. Bu bölgede doğa yürüyüşleri de yapmak
mümkün. Ayrıca Hamsilos Koyu’nun fil
kafasını andıran şekli, geçmişte savaş gemilerinin burada gizlenmesine imkan
vermiş.
|
Akliman |
|
Hamsilos Koyu |
|
İnceburun |
|
İnceburun |
|
İnceburun |
Bunun dışında şehir merkezi dışında yer alan Erfelek Tatlıca
Şelaleri, Akgöl , Sarıkum Göleti, Karakum Plajı Sinop’a yolunuz düşerse ve
zamanınız varsa görülmesi gereken yerlerden...Karakum Plajı merkeze oldukça
yakın ve şehrin güneyinde kalenin dışında kalan yeni bölümünde yer alıyor.
Gelelim Sinop’ta ne yenilir konusuna; tavsiye üzerine gittiğimiz Teyze’nin Yeri’nde Sinop mantısı yiyoruz
ve çok da memnun kalıyoruz. Sinop’a gelmişken mutlaka deneyin derim. Hayli
büyük bir porsiyon olan mantının porsiyon fiyatı 17.5 TL. Sinop Mantısı’nda
yoğurt yerine mantı üzerine ceviz konuluyor ve hayli ince bir hamuru var. Yeri
de kaleyi geçerek ulaşılan Yeni Mahalle bölümünde, Barış Manço Parkı’nı geçip
ulaşılan Gazi Caddesi üzerinde...
|
Barış Manço Parkı |
|
Sinop Mantısı |
Bir de, bu balıkçı şehrinde, balık en önemli yiyeceklerden.
Hemen otelimiz yanında kale ve Tarihi Cezaevi arasında yer alan Kurtuluş
Caddesi üzerinde yer alan Okyanus Balıkçılık
hem taze balık satın alabileceğiniz hem de restoranında uygun fiyatlı lezzetli balık
yiyebileceğiniz güzel bir mekan.
Kısacası Sinop, doğal güzellikleri ile de görülmesi gereken
şirin bir sahil kentimiz. Şehir merkezinde ve çevresinde yer alan balıkçı
tekneleri de şehrin sembolü olmuş ve ahşaptan yapılan maket tekneler pekçok
hediyelik eşya satan dükkan vitrinini süslüyor. Ulaşımı da gayet kolay olan bu
güzel şehri mutlaka görülecek yerler listenize alın derim.
|
Tekne maketi |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder