25 Mart 2013 Pazartesi

ZAGREB


Zagreb aslında Balkanlar'a gitmiş olmama rağmen uğrama fırsatı bulamadığım şehirdi ve bilet fiyatları da kampanyaya girince gitmek için iyi bir fırsat olacağını düşündüm. Hemen bir arkadaşımın aklını çeldim, hepi topu 3 günlük bir gezi olduğundan uzun süreli izin almak da gerekmiyordu ne de olsa...Uzun bir haftasonu yani..Ucuz uçak biletlerimize bir de otel rezervasyonu ekledik ve hazırdık artık bu kısa yolculuk için...




Zagreb’e hergün THY’nın tarifeli seferi mevcut. Biz de bir Cumartesi günü yola çıktık ve kısa bir yolculuktan sonra vardık Zagreb’e. Bu arada benim gittiğim dönemde Schengen vizesi yoktu Hırvatistan için. O yüzden vize konusunu da pas geçmiştik ama 1 Nisan 2013 itibariyle artık Hırvatistan’ın herhangi bir şehrine gitmek isterseniz Schengen vizesi almanız gerekiyor.

Otelimiz
 

Gelelim Zagreb’e; küçük bir havalimanı var bu şehirde ve havalimanı ile şehrin arası pek de uzak sayılmaz. Taksiyle rahatça ulaşabileceğiniz gibi her yarım saatte havalimanından kalkan “shuttle” otobüslerle çok ucuz bir fiyata şehir merkezine gidebiliyorsunuz. Biz shuttle kullanmayı tercih ettik.  Kalacağımız Sheraton Otel tam şehrin merkezinde, o yüzden şehri gezmek bizim için pek zor olmadı. Zagreb’te, günlük ya da birkaç günlük “Zagreb Card” alarak bütün toplu taşıma araçlarına binmek mümkün. Biz de havalimanından bu kartlardan edindik. İşin güzel tarafı bu kartı ne zaman aldığınız önemli değil, ilk kullanımda zaman çalışmaya başlıyor.

Görülecekler
 

Öğleden sonra otele  vardığımızda hemen yürüyerek şehir merkezine doğru yola çıktık. İlk durağımız “Ban Josip Jelacic ” Meydanı oldu. Buradaki bir kafede kahvemiz ile birlikte meşhur olduğunu duyduğumuz pastalardan tattık.  Buradan da daha yukarıda bir meydanda bulunan Meryem Katedrali’ni (The Cathedral of Assumption of the Blesses Virgin Mary) ziyaret ettik. 

Meydana giden cadde


Ban Jelacic Meydanı

Katedral

Burası geniş bir meydanda ve etrafında çeşitli hatıra eşyaları da satın alabileceğiniz çok sayıda butik var. Buradan tekrar şehir merkezine gidip önce St. Mark’s Kilisesi’ni, sabahları bir açıkhava pazarı haline gelen Dolac Market’in kapanmış halini ve El Sanatları Müzesi’ni (Arts & Crafts Museum) ziyaret ettik. Bu yürüyüşle finikülerin üst tarafına ulaşmış olduk ve buradan şehrin gün batarken ki görüntüsünün harika olduğunu söylemek gerek sanırım.

Sokaklar

St. Mark Kilisesi

Akşam Yemeği mekanımız

Zaman epey ilerlediğinden güzel bir akşam yemeği yemek için önceden kararlaştırdığımız bir restorana uğradık. Otele vardığımızda saat bayağı ilerlemiş, biz de bayağı yorulmuştuk gezmekten.


Zagrep'de gün batarken

Finiküler

Meydana yürürken...
 

Sabah güzel bir kahvaltının ardından yanımıza Zagreb kartlarımızı da alarak şehir turumuza başladık. İlk durağımız finiküleri kullanarak gittiğimiz ismi bize çok ilginç gelen “Kırık Kalpler Müzesi” (Museum of Broken Relationships) oldu. Sanat Müzesi, Teknik Müze ve “The Croatian Museum Naive Art” müzelerini de ziyaret ederek öğle yemeğimizi şehir merkezindeki “İvica i Marica” (yani Hansel & Gretel) adlı yerel bir restoranda yedik. 

Cafe TavaKava- kahvaltı mekanımız

Dolac market

Hansel & Gretel

Museum of Broken Relationships

Barlar Sokağı

Buradan da şehrin sokaklarındaki gezimize devam ettik. Bu şehirde bir müze bolluğu olduğunu görmemek mümkün değil ama bu müzeler birkaçı hariç çok ufak çaplı yerler...

Kahvaltımızı beklerken

Ertesi gün Maksimyr Park ve şehrin yakınındaki göllerden birini ziyaret etmek üzere nerdeyse şehrin her noktasına giden tramvaydan faydalandık. 

Göl manzarası

Tramvaydan görünüm



Eee kısa zaman çabuk geçiyor tabi, son günümüzde uçağımız öncesinde sabah açılışı ile birlikte soluğu “Mimara Müzesi”de aldık. Burada sergilenen eserlerin beni çok etkilediğini ve bu müzeyi beklediğimden çok daha başarılı bulduğumu söylemeden geçemeyeceğim. 

Artık Zagreb’e veda zamanı geliyor...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder