İşte vizesiz
gidilebilecek bir ülke ve şehir daha:) Vizesiz olmasının yanında hem doğuyu hem
batıyı içinde barındıran bir şehir burası.
|
Place de l'Etoile |
Beyrut ve
civarını gezmek için, Baalbek’e gitmeyeceksiniz iki gün yeterli, eğer Baalbek’i de görmek istiyorsanız
seyahate bir gün daha eklemeniz daha mantıklı. Beyrut’a her gün uçakla çok
rahat bir şekilde ulaşmak mümkün. Yalnız şehir içinde taksi kullanımı biraz
sorunlu ve binmeden önce mutlaka pazarlık yapmanız gerekiyor. Bu yüzden
havalimanı-otel transferinizi önceden ayarlamak daha rahat bir seçenek
olabilir.
Kalmak için hem
El Hamra bölgesinde hem de “downtown” denen şehir merkezine yakın oteller
mevcut. Biz, şehir merkezinde 4 yıldızlı bir zincir otelde kaldık ve bu bölgede
kalmak aslında gerçekten de doğru bir tercihmiş. El Hamra Bölgesi, bizim
Mahmutpaşa'ya benzeyen daha çok
otantik pazarın olduğu bir bölge. Bundan dolayı
akşamları dışarı çıkıp yemek yemek ve Beyrut’un gece hayatını da görmek
istiyorsanız pek doğru bir seçenek değil.
|
Hasar görmüş bir bina renove ediliyor |
|
Downtown oteller bölgesi |
“Place de l’Etoile” denen şehir merkezi, araç girmeyen
ve ismini gerçekten yıldıza benzeyen 5 koldan gelen yolun bir meydanda
birleşmesinden alan bir yer. Etrafında birçok dükkan ve restoran mevcut. Şehrin bu bölgesi asıl hareketli yeri. Bu
bölgedeki Gemmayzeh Caddesi üzerinde çok sayıda lüks mağaza ve butik var. Yine
bu bölgede açık hava alışveriş merkezi olan “Beirut Souks” ilginizi çekebilir.
|
Gemmayzeh caddesi civarı |
|
Downtown |
|
Muhammed El Emin Camii |
|
Roma kalıntıları |
|
Downtown |
Biz ilk günümüzü
şehri yürüyerek gezmeye ayırdık. El Hamra tarafında aklınıza gelebilecek her
türlü yiyecek, baharat, tatlı satan dükkanlar ve oryantal malzemeler
satan giyim dükkanları mevcut. Beyrut’ta da mutlaka görülmesi gereken yerler
arasında hala büyük saygı duydukları her şekilde hissedilen Hariri’nin onuruna
yapılan anıt mezar (ancak hali hazırda anıt, büyük bir çadır içinde duran mozole şeklinde, bir anıt mezar yapılarak
başka bir yere taşınması planlanıyormuş), Muhammed El Emin Camii, St. George
Katedrali, İzmir’in Kordon’una benzeyen Beyrut Kordon boyu (Corniche) ve
buradan göreceğiniz “Güvercin Kayaları”nı sayabilirim. Buradaki Beyrut Amerikan
Üniversitesi ‘nin uluslararası ünü olduğunu da öğrendik.
|
Hariri'nin Anıt Mezarı |
Bu şehirde yaşanılan onca bombalamadan sonra
bile bazı bölgelerindeki ışıltı gözümüze çarpıyor. Bazı yerlerde ise bombaların
etkisi hala görülüyor. Çok şık bir binanın yanında bombalardan ve mermilerden
yarısı ya da tamamı hasar görmüş başka bir binayı görebiliyorsunuz... Açıkçası, şehri gezerken gördüğümüz bu
tezat bizi çok etkiledi.
Beyrut’un
civarında da görülecek yerler var. Biz de bir günümüzü bu işe ayırdık. Şoförlü
bir taksi kiralayarak önce Trablus’a
(burada da bir Trablus olduğunu buraya gidince öğrendik), sonra da Byblos ve
Jeita Mağarası’na gittik. Byblos çok şirin bir sahil kasabası ve limanda balık
yiyebileceğiniz güzel restoranlar var. Biz daha yola çıkmadan adını duyduğumuz
Pepe’s de yemek yedik ve çok da memnun kaldık. Jeita Mağarası ise başlı başına insanı çok etkileyen bir yer. Ne yazık
ki mağarada, belli bölgelerde resim çekimine izin verilmiyor, o yüzden burayı
anlatmak yerine, yolunuz Beyrut’a düşerse
mutlaka Jeita’yı görmelisiniz diyebilirim ancak. Son durağımız ise Harissa
oldu. Buraya çıkmak için belli saatlerde uzun teleferik kuyruğu olabiliyor, o
yüzden özellikle tatil günlerinde buraya gitmek pek doğru bir karar değil. Öte
yandan Harissa’dan Beyrut manzarası bir harika:) Buraya teleferikle olduğu gibi arabayla
da çıkmak mümkün ve tepede bir kilise var.
|
Harissa |
|
Harissa'ya çıkarken... |
|
Teleferikten manzara |
|
Tripoli (Trablus) |
Beyrut’ta sadece
gündüz değil gece hayatını da dilerseniz dolu dolu yaşamak mümkün. İlk gece daha
gitmeden ününü duyduğumuz Buddha Bar’da yemek yedik. Son gecemizde ise otelimize
çok yakın bir balıkçıda yemek yedikten sonra yine otelin yanı başında yer alan ve
adını daha önce de duyduğumuz “Music Hall”de zaman geçirmeye karar verdik.
Buradaki eğlence İstanbul’dakinin bir benzeri. Tek farkı henüz sigara yasağı
gelmediği için birkaç saat içinde sigara dumanından göz gözü görmüyor ve
dönünce üstünüz başınızı baştan aşağı yıkamanız gerekiyor:) Yaş almamızdan mıdır yoksa sigara
dumanından mıdır bilinmez, çok geç saatlere kalmadan buradan ayrılmayı tercih
ediyoruz ama Beyrut’un gece hayatının en az gündüz hayatı kadar renkli olduğuna
kanaat getiriyoruz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder