San Diego,
Amerika’nın batı yakasının en güney noktalarından biri. Meksika’ya sınırı
olduğu için de bolca İspanyolca duyduğunuz bir yer burası.
İlk olarak yanılmıyorsam
2004 yılıydı, San Francisco gezimizin bir bölümünde, San Francisco’dan uçakla
yaklaşık 1 saatlik bir yolculuktan sonra San Diego’ya ulaşmıştık. Havalimanından
şehre ulaşım çok kolay ve toplu taşıma yani Metro
Bus kullanarak şehir merkezine rahatça ulaşabiliyorsunuz. Bu kez de kara yoluyla San Francisco'dan başlayan kara yolu yolculuğumuz sonunda ulaşıyoruz bu şirin Amerikan şehrine.
San Diego, bizdeki
Ege ve Akdeniz şehirlerine benzeyen sıcak bir şehir. Şehri gezmenin en pratik ve ucuz yollarından
biri eğer aracınız yoksa trolley... San Diego’da mavi,
kırmızı, turuncu ve yeşil olmak üzere 4 ayrı trolley hattı var ve bunlarla
çok rahat şehrin her noktasına ulaşabiliyorsunuz. Daha uzak yerlere gitmek içinse aracınız varsa işiniz çok daha kolay.
San Diego'da görülmesi gereken yerlerin başında Coronado Adası geliyor. Adanın ferry ile ulaşımı mümkün olduğu gibi kara yoluyla da bir köprü ile kısa sürede adadayız. Biz de aracımızla Ada'ya vardıktan sonra önce ferry iskelesinin olduğu bölümden San Diego'nun şehir manzarasını izleyip sonra biraz zengin adanın güzel evleri ve sokaklarını dolaşarak meşhur Coronado Oteli'ne gidiyoruz.
Adadan sonra San Diego'da görülmesi gereken ve şehir merkezinin biraz dışında kalan Imperial Beach'e uğruyoruz. Imperial Beach'in arka tarafından Meksika'nın Tijuana şehrini de uzaktan görmek mümkün.
Imperial Beach'ten aracımızla devam ederek Point Lama'ya ulaşıyoruz. Buraya yolunuz düşerse Point Lama Seafood adlı restoranda deniz ürünlerinin tadına bakmanızı şiddetle tavsiye ederim. Self-servis olan restoranda limana karşı oturarak çok zevkli bir yemek yeme şansını kaçırmayın derim.
Buradan sonra da önce askeri mezarlığı görüp (ki buradan okyanus ve körfez manzarası da bir harika) Cabrillo Ulusal Anıtı olarak bilinen Park'a gidiyoruz. Buradan gel-git olaylarının sonucunda oluşan havuzları da gözlemlemek mümkünmüş. Ancak orada olduğumuz dönemde deniz yükseldiği için havuzları göremiyoruz.
Şehrin biraz dışındaki görülmesi gereken yerleri tamamladıktan sonra San Diego'nun olmazsa olmazı Old Town'da alıyoruz soluğu. Burada çok “tarihi” sayılmasa da eski binaları görmek ve o zamanlarda halkın nasıl yaşadığını hissetmek için o dönemden kalma ev, okul ve binalarda dolaşabilir, kendinizi bir film setinde gibi hissedebilirsiniz:) Biz de kısa bir turun ardından Old Town Mexican Cafe'de "happy hour"da güzel bir sohbetin eşliğinde harika margaritaların tadına bakarak günümüzü sonlandırıyoruz.
San Diego'daki son günümüzü Seaport Village denen okyanus kıyısındaki turistik mekanda açıyoruz. Burada alışveriş yapabileceğiniz dükkanların yanı sıra yemek için de birçok alternatif mevcut. Buradan, Big Bay diye adlandırılan körfezi ve Coronado Köprüsü’nün manzarasını seyretmenizi öneririm. Biz yakalayamadık ama her Pazar, East Plaza Gazebo denen bölümünde ücretsiz konserler oluyormuş.
Hemen Seaport'a yakın USS Midway uçak gemisi müzesi ziyaret ettikten sonra dünyanın en büyük hayvanat bahçelerinden biri olan San Diego Hayvanat Bahçesi’ne ve 15 büyük müzeye de ev sahipliği yapan Balbao Park’ta aldık soluğu. Burası gerçekten gezilmesi, görülmesi gereken bir yer. Park içinde yer alan bahçeler, müzeler ve sanat galerileri ayrıca görülmeye değer. Park içinde yer alan The Prado Restoran da tavsiye edeceğim harika bir Meksika Restoranı...
Akşama doğru, otelimizin de çok yakınında olduğu Gaslamp Quarter’daydık. Nispeten tarihi sayılabilecek bu yerin önce sokaklarını dolaşıp son gecemizde buradaki bar ve restoranların çoğunda olduğu üzere bir happy hour ile ödüllendirdik. Burası “Victorian” stili binalarla yüksek binaların bir arada olduğu daha çok restoran ve gece kulüplerinin olduğu 16 blok büyüklüğünde bir alan.
Coronado'dan San Diego manzarası... |
Coronado |
Coronado |
Coronado Oteli |
Coronado Oteli |
Coronado |
Coronado |
Adadan sonra San Diego'da görülmesi gereken ve şehir merkezinin biraz dışında kalan Imperial Beach'e uğruyoruz. Imperial Beach'in arka tarafından Meksika'nın Tijuana şehrini de uzaktan görmek mümkün.
Imperial Beach |
Imperial Beach |
Imperial Beach |
Imperial Beach'ten aracımızla devam ederek Point Lama'ya ulaşıyoruz. Buraya yolunuz düşerse Point Lama Seafood adlı restoranda deniz ürünlerinin tadına bakmanızı şiddetle tavsiye ederim. Self-servis olan restoranda limana karşı oturarak çok zevkli bir yemek yeme şansını kaçırmayın derim.
Point Lama Seafood |
Point Lama Seafood |
Buradan sonra da önce askeri mezarlığı görüp (ki buradan okyanus ve körfez manzarası da bir harika) Cabrillo Ulusal Anıtı olarak bilinen Park'a gidiyoruz. Buradan gel-git olaylarının sonucunda oluşan havuzları da gözlemlemek mümkünmüş. Ancak orada olduğumuz dönemde deniz yükseldiği için havuzları göremiyoruz.
Askeri Mezarlık |
Cabrillo Ulusal Parkı |
Cabrillo Ulusal Parkı |
Şehrin biraz dışındaki görülmesi gereken yerleri tamamladıktan sonra San Diego'nun olmazsa olmazı Old Town'da alıyoruz soluğu. Burada çok “tarihi” sayılmasa da eski binaları görmek ve o zamanlarda halkın nasıl yaşadığını hissetmek için o dönemden kalma ev, okul ve binalarda dolaşabilir, kendinizi bir film setinde gibi hissedebilirsiniz:) Biz de kısa bir turun ardından Old Town Mexican Cafe'de "happy hour"da güzel bir sohbetin eşliğinde harika margaritaların tadına bakarak günümüzü sonlandırıyoruz.
Old Town |
Old Town |
Old Town |
Old Town |
San Diego'daki son günümüzü Seaport Village denen okyanus kıyısındaki turistik mekanda açıyoruz. Burada alışveriş yapabileceğiniz dükkanların yanı sıra yemek için de birçok alternatif mevcut. Buradan, Big Bay diye adlandırılan körfezi ve Coronado Köprüsü’nün manzarasını seyretmenizi öneririm. Biz yakalayamadık ama her Pazar, East Plaza Gazebo denen bölümünde ücretsiz konserler oluyormuş.
Seaport |
Seaport |
Seaport |
San Diego |
Hemen Seaport'a yakın USS Midway uçak gemisi müzesi ziyaret ettikten sonra dünyanın en büyük hayvanat bahçelerinden biri olan San Diego Hayvanat Bahçesi’ne ve 15 büyük müzeye de ev sahipliği yapan Balbao Park’ta aldık soluğu. Burası gerçekten gezilmesi, görülmesi gereken bir yer. Park içinde yer alan bahçeler, müzeler ve sanat galerileri ayrıca görülmeye değer. Park içinde yer alan The Prado Restoran da tavsiye edeceğim harika bir Meksika Restoranı...
USS Midway |
USS Midway |
USS Midway |
Prado |
Balbao Park |
Balbao Park |
Akşama doğru, otelimizin de çok yakınında olduğu Gaslamp Quarter’daydık. Nispeten tarihi sayılabilecek bu yerin önce sokaklarını dolaşıp son gecemizde buradaki bar ve restoranların çoğunda olduğu üzere bir happy hour ile ödüllendirdik. Burası “Victorian” stili binalarla yüksek binaların bir arada olduğu daha çok restoran ve gece kulüplerinin olduğu 16 blok büyüklüğünde bir alan.
San Diego Amerika ile Meksika sınırını çizen şehirlerden biri. Eğer ilginizi çekerse Trolley’nin mavi hattı Tijuana’ya yani Meksika sınırına kadar
gidiyor ve buradan da çok rahat bir şekilde karşı tarafa
geçebiliyorsunuz. Ancak dönüş için aynı rahatlık söz konusu değil, Amerika
sınırında ciddi bir pasaport kontrolünden geçmeyi göze almanız gerek:)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder