12 Ağustos 2013 Pazartesi

CAPRI Adası



Capri Adası, İtalya’nın güneyinde Napoli’den feribotla yaklaşık 1 saatte ulaşabileceğiniz bir ada. Biz de, Napoli’ye uçakla ulaştıktan 15 dakika sonra limandaydık ve biletlerimizi alıp 14:40 feribotuna binerek Capri Adası’na doğru yola çıktık. Feribot dediğime bakmayın; aslında ada ve anakara arasında, aynı Çeşme- Sakız Adası arasında işleyen motorlara benzeyen motorlar bunlar...

Capri Liman

Capri

Capri'ye yanaşırken...
  

Motorla adaya ulaştıktan sonra, valizimizi otelimizin porterlerlerine bırakıp, yaya olarak fünikülere bindik ve yukarda Capri’nin merkezindeki otelimize ulaştık. Bagajlarımız ise ayrı bir yolla otele ulaşmıştı ve otele vardığımızda bizi bekliyordu:) Otele yerleştikten sonra önce Capri’yi sonra da biraz daha yukardaki Anacapri’yi gezmeye başladık.

Finiküler girişi

Finikülerden manzara

Finikülerle Capri Merkeze doğru çıkıyoruz

Piazetta



Capri’de oteller genelde butik otel tarzında. Burası zenginlerin uğrak yeri olduğundan, fazlaca alışveriş imkanı var ama hersey bir o kadar pahalı. Bu bölgede özellikle ayağınıza göre yapılabilen deri sandaletler ve keten elbiseler çok ünlü. Bir de Capriwatch markalı bir saat satılıyor adanın dört bir tarafındaki takı mağazalarında.

Sandaletler

Capri Watch Reklamı



Adada 2 gün geçirmek aslında havasını görmek için yeterli. Denize girmek için Marina Piccolo’ya ya da adanın diğer tarafındaki sahile inebilirsiniz. Yalnız hem Capri’de hem de bu bölgedeki diğer yerlerde kumsallı bir sahil yok, onun yerine Antalya’nın merkezindeki gibi dağlık bir yerden iskele ile denize girilebiliyor. Bizim gittiğimiz Ağustos ayı da hem çok sıcak hem de çok kalabalık bir dönem. O yüzden size tavsiyem, Capri’ye Mayıs-Haziran ya da Eylül-Ekim arası gitmeniz...

Butik Oteller

Capri



Gelelim adada neler yapılabileceğine; öncelikle mutlaka ünlü Bounocore Gelateria’da henüz pişmiş ılık kornetlerde çeşit çeşit dondurmalardan seçip ağzınıza layık bir dondurma ziyafeti çekin kendinize... Limandan binilen fünikülerden indiğinizde birkaç adımda karşınıza gelen Piazetta Meydanı’nda vakit geçirin, belki limoncello belki de limon slush ya da cafe freddo’nuzu yudumlayın... Adanın arka tarafında 1 Euro verilerek girilen  Augustus Gardens’ten manzara bir harika. Buradan Krupp yolunu kullanarak Marina Piccolo’ya da inebilirsiniz ama çıkmanın cesaret istediğini söylemek gerek:)

Lemon Slush

Augustus Gardens'tan manzara
Augustus Gardens Giriş



Augustus Gardens

Capri

Krupp Yolu

 

Capri’den daha üst taraftaki Ana Capri’ye minibüslerle ya da üstü açık ve tenteli taksilerle ulaşmanız mümkün. Yalnız minibüsler 1,80 Euro’ya çıkmasına rağmen bizdeki minibüslerden daha kalabalık ve havasız ve ne yazık ki klimaları da yok. O yüzden gidişte minibüslerden nasibimizi adıktan sonra, dönüşte taksiyi kullandık. Taksilerde mutlaka binmeden fiyatta anlaşmak gerek, genelde  Capri-Ana Capri arasında 20 Euro alıyorlar. Ana Capri’de de mutlaka tarihi merkezi ve Villa San Michele’i görün. Buradan da manzaranın bir harika olduğunu söylemem gerek sanırım.

Anacapri

Anacapri

Anacapri

Villa San Michele

Anacapri'den Manzara



Eğer zamanınız varsa Grotta Azzura (adını buradaki suyun renginden alan Mavi Mağara)’ya tekne ile gidin. Buna bir alternatif olarak limandan 12 Euro’ya adanın çevresinde dolaşabileceğiniz tekne turu alabilirsiniz.


Capri adası özellikle Temmuz ve Ağustos aylarında çok kalabalık oluyor, daracık sokaklarında yürümek sıcağın da etkisiyle bayağı zorluyor insanı. O yüzden Temmuz Ağustos ayları dışında bir zamanda gelmek hem fiyat hem de rahatlık açısından daha iyi bir fikir gibi geldi bana...

Capri'de gün batımı



Her şeye rağman Capri görülesi bir yer. Zenginliği ve kalabalığı ile biraz Mykonos’u çağrıştırdığını söyleyebilirim. Tabi Mykonos’taki eğlence katsayısı  ve şekli Capri’den hayli farklı:)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder