Capri Adası,
İtalya’nın güneyinde Napoli’den feribotla yaklaşık 1 saatte ulaşabileceğiniz
bir ada. Biz de, Napoli’ye uçakla ulaştıktan 15 dakika sonra limandaydık ve
biletlerimizi alıp 14:40 feribotuna binerek Capri Adası’na doğru yola çıktık.
Feribot dediğime bakmayın; aslında ada ve anakara arasında, aynı Çeşme- Sakız
Adası arasında işleyen motorlara benzeyen motorlar bunlar...
|
Capri Liman |
|
Capri |
|
Capri'ye yanaşırken... |
Motorla adaya
ulaştıktan sonra, valizimizi otelimizin porterlerlerine bırakıp, yaya olarak
fünikülere bindik ve yukarda Capri’nin merkezindeki otelimize ulaştık.
Bagajlarımız ise ayrı bir yolla otele ulaşmıştı ve otele vardığımızda bizi
bekliyordu:) Otele
yerleştikten sonra önce Capri’yi
sonra da biraz daha yukardaki Anacapri’yi
gezmeye başladık.
|
Finiküler girişi |
|
Finikülerden manzara |
|
Finikülerle Capri Merkeze doğru çıkıyoruz |
|
Piazetta |
Capri’de oteller genelde butik otel tarzında. Burası zenginlerin uğrak yeri olduğundan, fazlaca alışveriş imkanı var ama hersey bir o kadar pahalı. Bu bölgede
özellikle ayağınıza göre yapılabilen deri sandaletler ve keten elbiseler çok
ünlü. Bir de Capriwatch markalı bir
saat satılıyor adanın dört bir tarafındaki takı mağazalarında.
|
Sandaletler |
|
Capri Watch Reklamı |
Adada 2 gün
geçirmek aslında havasını görmek için yeterli. Denize girmek için Marina Piccolo’ya ya da adanın diğer
tarafındaki sahile inebilirsiniz. Yalnız hem Capri’de hem de bu bölgedeki diğer
yerlerde kumsallı bir sahil yok, onun yerine Antalya’nın merkezindeki gibi
dağlık bir yerden iskele ile denize girilebiliyor. Bizim gittiğimiz Ağustos ayı
da hem çok sıcak hem de çok kalabalık bir dönem. O yüzden size tavsiyem, Capri’ye
Mayıs-Haziran ya da Eylül-Ekim arası gitmeniz...
|
Butik Oteller |
|
Capri |
Gelelim adada
neler yapılabileceğine; öncelikle mutlaka ünlü Bounocore Gelateria’da henüz pişmiş ılık kornetlerde çeşit çeşit
dondurmalardan seçip ağzınıza layık bir dondurma ziyafeti çekin kendinize... Limandan
binilen fünikülerden indiğinizde birkaç adımda karşınıza gelen Piazetta Meydanı’nda vakit geçirin,
belki limoncello belki de limon slush ya da cafe freddo’nuzu yudumlayın... Adanın arka tarafında 1 Euro verilerek
girilen Augustus Gardens’ten manzara bir harika. Buradan Krupp yolunu kullanarak Marina
Piccolo’ya da inebilirsiniz ama çıkmanın cesaret istediğini söylemek gerek:)
|
Lemon Slush |
|
Augustus Gardens'tan manzara |
|
Augustus Gardens Giriş |
|
Augustus Gardens |
|
Capri |
|
Krupp Yolu |
Capri’den daha
üst taraftaki Ana Capri’ye minibüslerle ya da üstü açık ve tenteli taksilerle
ulaşmanız mümkün. Yalnız minibüsler 1,80 Euro’ya çıkmasına rağmen bizdeki minibüslerden
daha kalabalık ve havasız ve ne yazık ki klimaları da yok. O yüzden gidişte minibüslerden
nasibimizi adıktan sonra, dönüşte taksiyi kullandık. Taksilerde mutlaka
binmeden fiyatta anlaşmak gerek, genelde
Capri-Ana Capri arasında 20 Euro alıyorlar. Ana Capri’de de mutlaka tarihi
merkezi ve Villa San Michele’i görün. Buradan da manzaranın bir harika olduğunu
söylemem gerek sanırım.
|
Anacapri |
|
Anacapri |
|
Anacapri |
|
Villa San Michele |
|
Anacapri'den Manzara |
Eğer zamanınız
varsa Grotta Azzura (adını buradaki suyun
renginden alan Mavi Mağara)’ya tekne ile gidin. Buna bir alternatif olarak
limandan 12 Euro’ya adanın çevresinde dolaşabileceğiniz tekne turu
alabilirsiniz.
Capri adası
özellikle Temmuz ve Ağustos aylarında çok kalabalık oluyor, daracık
sokaklarında yürümek sıcağın da etkisiyle bayağı zorluyor insanı. O yüzden
Temmuz Ağustos ayları dışında bir zamanda gelmek hem fiyat hem de rahatlık
açısından daha iyi bir fikir gibi geldi bana...
|
Capri'de gün batımı |
Her şeye rağman
Capri görülesi bir yer. Zenginliği ve kalabalığı ile biraz Mykonos’u
çağrıştırdığını söyleyebilirim. Tabi Mykonos’taki eğlence katsayısı ve şekli Capri’den hayli farklı:)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder