Rothenburg, Almanya’da ve Hollanda da yer alan çok sayıda
Rothenburg şehirlerinden biri. Romantik rotada yer alan bu şehri, diğerleriyle
karıştırmamak için tam adıyla yani Rothenburg
ob der Tauber (Tauber’in üzerindeki Rothenburg) şeklinde anmakta fayda var.
Rothenburg, kelime anlamıyla kırmızı kale demek. Adını da bir rivayete göre
evlerinin kırmızı tonlarındaki değişik yapılı kiremitlerinden alıyormuş.
|
Rothenburg Evleri |
Sabah saatlerinde Nürnberg’den bindiğimiz trenle iki aktarma
yaparak 1.5 saatte Rothenburg’a
ulaşıyoruz.Tren bileti ise gidiş-dönüş 10 Euro civarında.Tren istasyonu iyi
korunmuş bu orta çağ şehrinin merkezine oldukça yakın. İstasyondan çıkıp sola
doğru Ansbacher Strasse üzerinden
devam edip şehri çevreleyen surların kapılarından biri olan Röder Kapısı’ndan bu şirin şehre
giriyoruz. Hemen kapının önünden başlayan Rödergasse
bizi şehrin kalbi Markplatz’a
götürüyor. Markplatz’daki en önemli
yapılar, Rathaus (Belediye Binası),
turizm ofisinin de yer aldığı Eski Şehir Konseyi’nin Tavernası olarak anılan
bina, Tarihi Kasa binası ve Kulesi.
Eski Şehir Tavernası olarak bilinen binada eskiden şehir konseyi üyeleri
sosyalleşir ve bolca bira içerlermiş. Biz de bu meydandaki turizm ofisine
uğrayıp şehir haritasını alıyor ve saat 14:00’de İngilizce bir yürüyüş turu
olduğunu öğreniyoruz. Bu tura katılmak için hala vaktimiz var. O zamana kadar
biraz da şehri kendimiz geziyoruz. Eğer yolunuz noel döneminde Rothenburg’a
düşerse bu turu almanızı tavsiye ederim. Rehberimiz Harry konusuna çok hakim ve
başka yerlerde duyamayacağımız bilgileri bize çok güzel bir dille anlatıyor.
|
Ansbacher Strasse |
|
Röder Kapısı |
|
Rothenburg Sokakları |
|
Rathaus ve Kulesi |
|
Eski Şehir Konseyi Taverna Binası |
|
Röder Geçidi |
Yürüyüş turumuzu beklerken biz de önce Markplatz yakınındaki St.Jacobs
Kilisesi’ne uğruyor sonra da kilisesinin de bulunduğu Kirchplatz’ı gezip Oberer Schmiedgasse üzerinden ilerleyip Rothenburg’un en manzaralı bölgelerinden
biri olan Plönlein’e ulaşıyoruz.
Buraya gelen herkes gibi Rothenburg’un
kartpostal niteliğindeki fotoğraflarından çekmeyi de ihmal etmiyoruz. Plönlein’ın
sonlandığı noktada ise Siebers Kulesi
var.
|
St.Jacobs Kilisesi |
|
Plönlein |
|
Plönlein |
Plönlein’dan sonra
yürüyüş turumuza katılmak üzere tekrar Rathaus’a
doğru ilerliyoruz. Yol üzerindeki Schneeball
(yani Kartopu) adı verilen bu yöreye özgü büyük yuvarlak içi boş bir
bisküviye benzeyen ve bademli, karamelli, çikolatalı gibi çok çeşitli tatları
olan tatlıyı denemek için Schmiedgasse üzerindeki
Diller adlı fırına giriyoruz. Hem
kahve eşliğinde tatlının tadına bakıyor hem de biraz ısınıp soluklanıyoruz. Schneeballe’nin ücreti çeşidine göre 2.5
Euro ile 3.5 Euro arasında değişiyor.
|
Diller |
|
"Diller"de "Schneeballe" yapımı... |
|
Schneeballe (Kartopu Tatlıları) |
Daha sonra Rathaus’un önünden başlayacak 90 dakikalık
turumuza katılmak üzere tekrar Markplatz’dayız.
Gündüz turunun yanı sıra bir de her gün 20:00’de yapılan “Gece Turu” varmış. Eğer
şehirde konaklıyorsanız bu turu almanızı da tavsiye ederim. Gündüz turunun
fiyatı Almanca tur için 7 Euro, İngilizce tur içinse 8 Euro. Gece turu da 8
Euro’ymuş.
|
Rothenburg Evleri... |
|
Herngasse |
Eskiden matbaanın olmadığı dönemlerde esnaf, mağazalarının
üzerinde isim yazmak yerine yaptığı işi anlatan semboller kullanırmış. Harry
bize çoğu hala korunmuş olarak birçok mağazanın üzerinde isimleriyle birlikte
duran tabelaları anlatıyor. Özellikle Davut yıldızına benzeyen sembolün şehirde
aslında bira imalathaneleri için kullanıldığını anlatıyor. Rothenburg sokaklarında dolaşıyor ve şirin
evlerini fotoğraflıyoruz. Yürürken kaldırımlara gömülü kare pirinç plakalar
dikkatimizi çekiyor. Bu pirinç plakaların, Nazi döneminden önce, çakılı bulundukları
yerde yaşayan ve sonra kendilerinden
haber alınamayan ya da ölen/zarar gören isimlere ait plakalar olduğunu
öğreniyoruz.
|
Pirinç plakalardan bir örnek |
|
Rothenburg |
Tur sırasında uğradığımız diğer bir nokta da şehir surları
oluyor. İsteyenlerin 1200 Euro karşılığında isimlerini surlara
yazdırmasının mümkün olduğunu öğreniyoruz. Bu paralar şehrin geliştirilmesi
için kullanılıyormuş. Rothenburg etrafındaki
2.5 km.lik surlar üzerinden yaya olarak da dolaşmak mümkün. Bu turu en iyi
yapabileceğiniz nokta da Klosterweth
ile başlayan ve Burggarten (yani Kale
Bahçesi) arasındaki bölge. Buradan şehre adını veren kırmızı damları en net
şekilde gözlemlemek ve fotoğraflamak mümkün.
Bu iki noktanın arasında yer alan Imperial
Town Museum (Şehir Müzesi) de
zamanınız varsa ziyaret edebileceğiniz başka bir yer.
|
Surlar |
|
Surlardan Rothenburg... |
|
Surlardan Rothenburg... |
|
Burggarten |
|
Surlar üzerinde kule |
Son olarak Rothenburg şehrin ruhuna uygun olarak bir de Noel
Müzesine ev sahipliği yapıyor. Müze, Markplatz’a açılan Herngasse üzerinde.
Kathe Wohlfahrt adındaki mağazanın içinden girilen müzeye daha gitmeden
mağazanın içindeki ışıklı noel süsleri içinde kaybolunuyormuş. Şahsen noel
süslemeleriyle renkli ışıklarının gözüme hitap etmesi dışında pek bir ilgim
olmadığı için müzeyi ziyaret etmedim ama mağazanın gayet renkli olduğunu
söylemeliyim. Mağazada fotoğraf çekmek yasak olduğundan yazıya bu mağazanın
fotoğraflarını ekleyemiyorum:(
Yolunuz düşerse canlı olarak görmenizi tavsiye ederim.
|
Noel Müzesi |
|
Kathe Wohlfahrt |
Günübirlik geldiğimiz Rothenburg
turumuzu, hava erken karardığından ve
aktarmalarla uzunca bir yolculuk bizi beklediğinden sonlandırıyor ve tren
istasyonuna doğru geldiğimiz yoldan geri dönüyoruz. Yol üstünde hemen Rödergasse’nin başlangıcındaki Röder Geçidi’nin sağındaki Stadtgraben Caddesi üzerindeki üçüncü ev
olan 700 yıllık “Old Craftsmen' House” (Eski Esnaf Evi ve Müzesi)’ni de görerek
trenimize binip Nürnberg’e doğru dönüş yoluna çıkıyoruz.
|
Old Craftsmen' House |