15 Ekim 2017 Pazar

Saat ve Çikolata'nın Başkenti: ZÜRİH


İsmini, kıyısında bulunduğu Zürih Gölü’nden alan Zürih, aynı zamanda iki milyona yaklaşan nüfusuyla İsviçre’nin en büyük şehri. Türkiye’den sık düzenlenen uçak seferleriyle yaklaşık 2.5 saatte şehir merkezine 10 dakika uzaklıktaki Kloten Havalimanına ulaşılıyor. Havalimanından şehir merkezine ulaşım neredeyse her 10 dakikada bir yapılan ve en fazla 15 dakika süren tren seferleri ile çok pratik. Bu yolculuğun ücreti ise 6.80 İsviçre Frangı.

Limmat


Zürih Gölü
 

Biz de öğleden sonra ulaştığımız havalimanına varışımızdan yaklaşık 1 saat sonra şehir merkezindeki otelimizdeyiz. Eşyalarımızı bırakıp şehri tanımaya başlıyoruz hemen. Zürih’de şehir merkezi yaya olarak gezilebilecek büyüklükte. Şehrin kuzeydoğusunda biraz tırmanılarak çıkılan Dolder ve Obertrass Bölgeleri ise daha çok zenginlerin yaşadığı ve şehrin belli noktalarından füniküler ile çıkılabilen noktalar. Bu bölgelere toplu taşıma araçlarını kullanarak gidebileceğiniz gibi bizim yaptığımız gibi hemen ana tren istasyonunun yanındaki Sihlquai Otobüs Park’ından kalkan tur otobüsleri ile de gezebilirsiniz. 2,5 saatlik rehberli turlar hem bu bölgeleri hem de Zürih Gölü’nün şehir merkezinden biraz daha güneybatısında kalan bölümünü görmek ve Altstadt (yani Eski Şehir) sokaklarında rehber eşliğinde gezmek için iyi bir alternatif. Bu turun ücreti 34 CHF. Ancak dilerseniz günlük ya da 2 günlük toplu taşıma biletleriyle de şehrin neredeyse her yerine hizmet veren otobüs ve tramvaylarıyla da şehri gezmek ve daha uzak noktalara gitmek mümkün.

Limmat
 

Özellikle füniküler ile çıkılan ve şehri kuşbakışı gören Dolder’deki Grand Hotel çok meşhurmuş. Burada oda fiyatları 500 CHF’den başlayıp 18000 CHF’ye kadar çıkıyormuş ve bu otel özellikle Arap milyarderler tarafından çok rağbet görüyormuş. Zürih’e yolunuz düşerse mutlaka füniküler ile şehri yukarıdan gören bu bölgelere çıkın derim. FİFA Genel Merkezi ve Zürih’in meşhur hayvanat bahçesi de bu bölgede yer alıyor. Ayrıca Zürih Üniversitesi’nin tarihi kampüsü de şehir merkezini bu yüksek bölgelere bağlayan yol üzerinde yer alıyor. 1833 yılında kurulan Zürih Üniversitesi, İsviçre’nin en büyük üniversitesiymiş ve tıp fakültesi de özellikle organ nakli ve kanser tedavisi alanında isim yapmış bir merkezmiş. 

Füniküler

Dodler Grand Hotel
 

Zürih, şehre adını veren gölün kuzey noktasında kurulmuş bir şehir. Göle açılan Limmat Nehri ile Zürih Gölü’nün birleştiği noktada yer alan Quaibrücken (köprüsü)nün hemen yanındaki Burkliplatz’dan kalkan teknelerle göl turu yapmak mümkün. Bu tekne turunun ücreti ise 13.80 CHF. Ancak bu fiyat 80 dakika süren küçük tur için geçerli, farklı uzunluktaki turlar için farklı fiyatlar var. Biletler tekneden de alınabiliyor. 

Göl Turu
Göl Turu
 

Şehir merkezinde görülecek yapıların çoğunluğu birbirine çok yakın noktalarda ve hemen hepsi Altstadt yani Eski Şehir bölgesinde. Şehrin en önemli caddesi olan Bahnhofstrasse de ana tren istasyonunda başlayıp Burkliplatz’a kadar devam eden ve üzerinde tramvayların işlediği bir yaya yolu. Bu cadde üzerinde pek çok alışveriş mağazası yer alıyor. 

Bahnhofstrasse
  
Bahnhofstrasse’den herhangi bir sokaktan içeri girip nehre doğru devam edilince de eski şehre ulaşılıyor. Eski şehirdeki en önemli yapılar ise, Fraumünster Kilisesi ve hemen bu kiliseden bir köprüyle geçilen Limmat Nehri’nin karşı yakasında yer alan Grossmünster Kilisesi, Fraumünster’in biraz daha kuzeyinde yer alan ve saat kulesiyle meşhur St.Peters Kilisesi, yine Limmat Gölü kenarında yer alan Wasserkirche (Su Kilisesi) ve göl kenarındaki Opera Binası olarak sıralanabilir.

Münsterbrücke

Grossmünster

Fraumünster & St.Peterskirche
 

Bahnhofstrasse’den nehre doğru devam eden sokaklardan biri olan Augustinergasse, eski şehrin en şirin sokaklarından biri ve devamında Münzplatz Meydanı adındaki şirin meydana ulaşılıyor. Münzplatz’dan tekrar Bahnhofstrasse’ye geri dönüp biraz ilerleyince karşımıza Paradeplatz çıkıyor. Fraumünster Kilisesi de hemen bu meydandan nehre doğru devam ettiğimizde bizi karşılıyor. Nehir üzerinde pek çok köprü var. Bunlardan en bilinenleri ise hemen gölle nehrin birleştiği noktadaki Quaibrücken ile şehrin iki ana kilisesi arasında yer alan Münsterbrücke

Augustinergasse

Eski Şehir (Altstadt)
 

Eski Şehir bölgesinde görülmesi gereken diğer bir nokta da Lindenhof  (Ihlamur Avlusu olarak tercüme edilebilir). Burası eski şehri ve Limmat Nehri’ni yukarıdan gören küçük bir park. Lindenhof’a giderken geçilen Rennweg de yine küçük mağazaların bulunduğu bir alışveriş caddesi ve yaya yolu.

Lindenhof'tan Limmat

Lindenhof
 

Bir de Bahnhofstrasse’nin batı yönünde yer alan ve eski kale duvarlarının bir kesimini oluşturan Schanzengraben’den kanal manzarası izlemek mümkün. Burası şehrin turistik merkezinden biraz daha uzakta daha az bilinen bir nokta ve oldukça sakin. 

Schanzengraben


Gelelim Zürih’te ne yenilir konusuna... İsviçre mutfağına hakim yiyecek, çoğu yerde bulabileceğiniz fondue ve raclette. Her ikisinin de ana maddesi peynir ve eritilerek çeşitli katkı maddeleri eklenerek hazırlanıyor. Ayrıca bratwurst denilen sosisin de değişik et ürünlerinden yapılmışı olsa da satılanların çoğunluğu domuz eti eklenerek yapılıyor. Bahnhofstrasse’de  Paradeplatz’a yakın bir noktada yer alan Zeughauskeller tipik İsviçre yemekleri ile ünlü tarihi bir restoran. Burada bir çeşit patates omleti diye niteleyebileceğim “rösti”, bratwurst ya da şinitzelin tadına bakabilir ya da zengin menüsünden seçeceğiniz farklı bir yemek deneyebilirsiniz. Ana yemekler 20-40 İsviçre Frangı aralığında. Ayrıca İsviçre’nin çok katlı mağazası Manor’un teras katında yer alan Manora restoran da daha hesaplı yemek isterseniz uğrayabileceğiniz bir yer. Burası self-servis bir restoran ve yemek için pek çok alternatif sunuyor.  Makaron, Zürih’te luxemburgerli adıyla biliniyor ve en iyi yapan yerlerden biri de Bahnhofstrasse’de iki, ana tren istasyonunda bir şubesine rastladığım Sprüngli. Burada makaronun pek çok çeşidine rastlamak mümkün. Ve tabi çikolata, Zürih’in ve İsviçre’nin olmazsa olmazı... 

Sprüngli

Zeughauskeller
 

Sanırım Zürih’i çikolata ve saat cenneti olarak niteleyebiliriz. Alışverişin merkezi konumundaki Bahnhofstrasse’de en az giyim mağazası kadar çikolata ve saat satan mağazaya ve markaya rastlamak mümkün.

Son olarak, Zürih’e yolunuz düşerse ve doğal turlardan zevk alıyorsanız, Rigi Dağı turu almanızı öneririm. Bu tur, bütün gün süren bir tur. Sabah saatlerinde Zürih’ten yola çıkarak önce karayolu sonra da meşhur tırmanış treni ile dağın oldukça yüksek bir noktasına çıkıldıktan sonra aynı yolla inilip, bu kez Luzern’e tekne ile devam ederek sonrasında karayoluyla Zürih’e dönülüyor. Rehberli yapılan bu turun indirimsiz bedeli ise 129 CHF.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder