İsmini, kıyısında
bulunduğu Zürih Gölü’nden alan Zürih, aynı zamanda iki milyona yaklaşan
nüfusuyla İsviçre’nin en büyük şehri. Türkiye’den sık düzenlenen uçak
seferleriyle yaklaşık 2.5 saatte şehir merkezine 10 dakika uzaklıktaki Kloten Havalimanına ulaşılıyor.
Havalimanından şehir merkezine ulaşım neredeyse her 10 dakikada bir yapılan ve
en fazla 15 dakika süren tren seferleri ile çok pratik. Bu yolculuğun ücreti
ise 6.80 İsviçre Frangı.
|
Limmat |
|
Zürih Gölü |
Biz de öğleden sonra ulaştığımız
havalimanına varışımızdan yaklaşık 1 saat sonra şehir merkezindeki
otelimizdeyiz. Eşyalarımızı bırakıp şehri tanımaya başlıyoruz hemen. Zürih’de
şehir merkezi yaya olarak gezilebilecek büyüklükte. Şehrin kuzeydoğusunda biraz
tırmanılarak çıkılan Dolder ve Obertrass Bölgeleri ise daha çok
zenginlerin yaşadığı ve şehrin belli noktalarından füniküler ile çıkılabilen
noktalar. Bu bölgelere toplu taşıma
araçlarını kullanarak gidebileceğiniz gibi bizim yaptığımız gibi hemen ana tren
istasyonunun yanındaki Sihlquai
Otobüs Park’ından kalkan tur otobüsleri ile de gezebilirsiniz. 2,5 saatlik
rehberli turlar hem bu bölgeleri hem de Zürih Gölü’nün şehir merkezinden biraz
daha güneybatısında kalan bölümünü görmek ve Altstadt (yani Eski Şehir)
sokaklarında rehber eşliğinde gezmek için iyi bir alternatif. Bu turun ücreti
34 CHF. Ancak dilerseniz günlük ya da 2 günlük toplu taşıma
biletleriyle de şehrin neredeyse her yerine hizmet veren otobüs ve
tramvaylarıyla da şehri gezmek ve daha uzak noktalara gitmek mümkün.
|
Limmat |
Özellikle füniküler ile
çıkılan ve şehri kuşbakışı gören Dolder’deki Grand Hotel çok meşhurmuş. Burada oda fiyatları 500 CHF’den
başlayıp 18000 CHF’ye kadar çıkıyormuş ve bu otel özellikle Arap milyarderler
tarafından çok rağbet görüyormuş. Zürih’e
yolunuz düşerse mutlaka füniküler ile şehri yukarıdan gören bu bölgelere çıkın
derim. FİFA Genel Merkezi ve Zürih’in meşhur hayvanat bahçesi de bu bölgede yer
alıyor. Ayrıca Zürih Üniversitesi’nin tarihi kampüsü de şehir merkezini bu
yüksek bölgelere bağlayan yol üzerinde yer alıyor. 1833 yılında kurulan Zürih
Üniversitesi, İsviçre’nin en büyük üniversitesiymiş ve tıp fakültesi de
özellikle organ nakli ve kanser tedavisi alanında isim yapmış bir merkezmiş.
|
Füniküler |
|
Dodler Grand Hotel |
Zürih, şehre adını veren
gölün kuzey noktasında kurulmuş bir şehir. Göle açılan Limmat Nehri ile Zürih Gölü’nün birleştiği noktada yer alan Quaibrücken (köprüsü)nün hemen yanındaki
Burkliplatz’dan kalkan teknelerle göl
turu yapmak mümkün. Bu tekne turunun ücreti ise 13.80 CHF.
Ancak bu fiyat 80 dakika süren küçük tur için geçerli, farklı uzunluktaki
turlar için farklı fiyatlar var. Biletler tekneden de alınabiliyor.
|
Göl Turu |
|
Göl Turu |
Şehir merkezinde
görülecek yapıların çoğunluğu birbirine çok yakın noktalarda ve hemen hepsi Altstadt
yani Eski Şehir bölgesinde. Şehrin en önemli caddesi olan Bahnhofstrasse de ana tren istasyonunda başlayıp Burkliplatz’a
kadar devam eden ve üzerinde tramvayların işlediği bir yaya yolu. Bu cadde
üzerinde pek çok alışveriş mağazası yer alıyor.
|
Bahnhofstrasse |
Bahnhofstrasse’den herhangi
bir sokaktan içeri girip nehre doğru devam edilince de eski şehre ulaşılıyor.
Eski şehirdeki en önemli yapılar ise, Fraumünster
Kilisesi ve hemen bu kiliseden bir köprüyle geçilen Limmat Nehri’nin karşı yakasında yer alan Grossmünster Kilisesi, Fraumünster’in
biraz daha kuzeyinde yer alan ve saat kulesiyle meşhur St.Peters Kilisesi, yine Limmat
Gölü kenarında yer alan Wasserkirche
(Su Kilisesi) ve göl kenarındaki Opera Binası olarak sıralanabilir.
|
Münsterbrücke |
|
Grossmünster |
|
Fraumünster & St.Peterskirche |
Bahnhofstrasse’den nehre doğru devam eden sokaklardan biri olan Augustinergasse, eski şehrin
en şirin sokaklarından biri ve devamında Münzplatz
Meydanı adındaki şirin meydana ulaşılıyor. Münzplatz’dan
tekrar Bahnhofstrasse’ye geri dönüp
biraz ilerleyince karşımıza Paradeplatz
çıkıyor. Fraumünster Kilisesi de
hemen bu meydandan nehre doğru devam ettiğimizde bizi karşılıyor. Nehir
üzerinde pek çok köprü var. Bunlardan en bilinenleri ise hemen gölle nehrin
birleştiği noktadaki Quaibrücken ile
şehrin iki ana kilisesi arasında yer alan Münsterbrücke.
|
Augustinergasse |
|
Eski Şehir (Altstadt) |
Eski Şehir bölgesinde
görülmesi gereken diğer bir nokta da Lindenhof
(Ihlamur Avlusu olarak tercüme edilebilir).
Burası eski şehri ve Limmat Nehri’ni
yukarıdan gören küçük bir park. Lindenhof’a
giderken geçilen Rennweg de yine
küçük mağazaların bulunduğu bir alışveriş caddesi ve yaya yolu.
|
Lindenhof'tan Limmat |
|
Lindenhof |
Bir de Bahnhofstrasse’nin batı yönünde yer alan
ve eski kale duvarlarının bir kesimini oluşturan Schanzengraben’den kanal manzarası izlemek mümkün. Burası şehrin
turistik merkezinden biraz daha uzakta daha az bilinen bir nokta ve oldukça
sakin.
|
Schanzengraben |
Gelelim Zürih’te ne
yenilir konusuna... İsviçre mutfağına hakim yiyecek, çoğu yerde bulabileceğiniz
fondue ve raclette. Her ikisinin de ana maddesi peynir ve eritilerek çeşitli
katkı maddeleri eklenerek hazırlanıyor. Ayrıca bratwurst denilen sosisin de değişik et ürünlerinden yapılmışı olsa
da satılanların çoğunluğu domuz eti eklenerek yapılıyor. Bahnhofstrasse’de Paradeplatz’a yakın bir noktada yer alan
Zeughauskeller tipik İsviçre
yemekleri ile ünlü tarihi bir restoran. Burada bir çeşit patates omleti diye
niteleyebileceğim “rösti”, bratwurst ya da şinitzelin tadına
bakabilir ya da zengin menüsünden seçeceğiniz farklı bir yemek
deneyebilirsiniz. Ana yemekler 20-40 İsviçre Frangı aralığında. Ayrıca İsviçre’nin
çok katlı mağazası Manor’un teras
katında yer alan Manora restoran da
daha hesaplı yemek isterseniz uğrayabileceğiniz bir yer. Burası self-servis bir
restoran ve yemek için pek çok alternatif sunuyor. Makaron, Zürih’te luxemburgerli adıyla biliniyor ve en iyi yapan yerlerden biri de Bahnhofstrasse’de iki, ana tren
istasyonunda bir şubesine rastladığım Sprüngli.
Burada makaronun pek çok çeşidine rastlamak mümkün. Ve tabi çikolata, Zürih’in
ve İsviçre’nin olmazsa olmazı...
|
Sprüngli |
|
Zeughauskeller |
Sanırım Zürih’i çikolata
ve saat cenneti olarak niteleyebiliriz. Alışverişin merkezi konumundaki Bahnhofstrasse’de en az giyim mağazası
kadar çikolata ve saat satan mağazaya ve markaya rastlamak mümkün.
Son olarak, Zürih’e
yolunuz düşerse ve doğal turlardan zevk alıyorsanız, Rigi Dağı turu almanızı öneririm.
Bu tur, bütün gün süren bir tur. Sabah saatlerinde Zürih’ten yola çıkarak önce
karayolu sonra da meşhur tırmanış treni ile dağın oldukça yüksek bir noktasına
çıkıldıktan sonra aynı yolla inilip, bu kez Luzern’e tekne ile devam ederek
sonrasında karayoluyla Zürih’e dönülüyor. Rehberli yapılan bu turun indirimsiz bedeli
ise 129 CHF.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder