17 Nisan 2013 Çarşamba

ESKİŞEHİR



Eskişehir’e son yıllarda üç kere gittim. İlki, yanılmıyorsam bir 19 Mayıs tatiliydi ve iki gün kalmıştım, son ikisinde ise Ankara’dan günübirlik hızlı trenle olmuştu yolculuğum. İşin ilginç tarafı İstanbul’dan giderken de hızlı tren olmasa da normal trenle yapmıştık yolculuğu...Yani Eskişehir treni çağrıştırıyor bana...

Eskişehir

Eskişehir

Odunpazarında kahve keyfi...
 

Şelapark'tan Eskişehir

Çocukluğumuzda İstanbul’dan Antalya’ya otobüsle giderken Eskişehir’den geçerdi yolumuz. Tabi o zamandan bu zamana çok şey değişmiş. Koskoca bir şehir oluvermiş Eskişehir. Bir de bana tam bir üniversite şehri izlenimi bıraktı her gittiğimde. Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’in çok büyük katkısı olduğunu söylüyor Eskişehirliler ve benim gördüğüm kadarıyla onu çok seviyorlar. Gerçekten de üniversite kampüsüne gittiğimde de kendimi yurtdışında bir üniversitede gerçek bir “kampüs” e gitmiş gibi hissettim. Biliyorsunuz şimdilerde bir bina yapıp adına üniversite demek moda, ama burası gerçekten kimliği olan bir üniversite izlenimi bıraktı bende...

Porsuk'ta iskele

Odunpazarı Cam Müzesi


Porsuk'ta gezi teknesi

Porsuk çayı
 
Eskişehir’de görülebilecek çok yer var ama bana sorarsanız Porsuk’ta tekne turu almayı ihmal etmeyin, bir de Odunpazarı’nı ziyaret edin mutlaka. Odunpazarı'nda öncelikle yeni açılan OMM (Odunpazarı Modern Müze) ve ilginiz varsa Balmumu Müzesi şehrin olmazsa olmazlarından. Modern Müzeye hayran kaldığımı itiraf etmeliyim. OMM'ye giriş 20 TL. Kafesi de ayrıca oturup soluklanmak ve biraz ısınmak için güzel bir nokta. Ayrıca yine Odunpazarı'nın sokaklarına dalarak bu bölgedeki Ahşap Eserler Galerisi'ni, Kurşunlu Külliyesi içindeki Lületaşı Galerisi'ni, Kurtuluş Müzesi'ni, Cumhuriyet Tarihi Müzesi'ni görmeden dönmemek gerek.

OMM

Odunpazarı

Ahşap Eserler Galerisi

Ahşap Eserler Galerisi

Odunpazarı

OMM

OMM

OMM

OMM

Odunpazarı

Odunpazarı

Çibörek

Bir de unutmadan, Türkiye’nin ilk yerli otomobili olan “Devrim”de Eskişehir'de... 

Devrim

  
Eskişehir , aynı zamanda sahip olduğu parklarla da adını son yıllarda sıkça söz ettiriyor. Eskişehir gezilecek yerler listesinde yer alan en önemli parkların başında Sazova Bilim, Sanat ve Kültür Parkı geliyor. Bu park içinde bulunan ve Disneyland’ın şatosunu andıran Masal Şatosu, bire bir ölçülerindeki Korsan Gemisi ve Yapay Gölet parkta keyifli vakit geçirebilirsiniz. Bu parkta bilimle ilgili bana göre fazla bir şey yok ama fikir olarak güzel düşünülmüş ve çocuklu aileler için de hoşça vakit geçirilebilecek bir yermiş gibi geldi bana. Son olarak görülmesini tavsiye edebileceğim bir yer de Şelale Park. Burası şehri kuş bakışı gören bir noktada inşa edilmiş ve içinde yapay bir şelale var. Buradan Eskişehir’i seyretmek benim hoşuma gitti doğrusu.  Bu şehir, geniş caddeleri, alışveriş merkezleri, parklarıyla bende gerçekten bir büyükşehir izlenimi bıraktı.
Korsan Gemisi - Sazova


Gezi treni - Sazova



Şelalepark

Buraya kadar gelmişken ne yemeliyiz diye sorarsanız bir Eskişehir klasiği olan “çibörek” yemeden dönmeyin derim. Çiböreği güzel yapan birkaç yer varmış şehirde, biz bunlardan biri olan Papağan’da yedik çiböreğimizi. Tavsiye eder miyim derseniz, denemeye değer derim. Ama son gittiğimde Odunpazarı'ndaki Kırım Tatar Çibörek Evi'nde yediğim börek favorim oldu.Bir de benim bu son sefer yaptığım gibi kış aylarında yolunuz Eskişehir'e düşerse iki şubesi olan Karakedi'de boza tatmayı ihmal etmeyin. Ve de yine tren garı'na çok yakın bir noktada çarşıda Varuna Gezgin Kafe'de kısa bir mola verebilirsiniz.

Ha unutmadan, Küba gezimde heykellerini gördüğüm Jimenez’in, bu şehirde de heykellerinin olduğunu söylemeliyim sanırım. Yani Küba’nın Camagüey şehriyle heykel kardeşliği yapıyor Eskişehir… Dünya ne kadar küçük değil mi!!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder