Safranbolu’ya bir
kez yıllarca önce gitmiştim. Ama o zamandan aklımda sadece büyük bir arkadaş
grubuyla gittiğimiz için kaldığımız konağın bizim tarafımızdan kapatılması,
koca tepsi ev baklavasının mideye indirilmesi, taş sokaklar ve nefis lokum tadımları
kalmış... İyi ki kuzenim vesile oldu da bir kez daha gittim Safranbolu’ya. Onun
doğum gününü kutladık orada bu kez.
|
Yemeniler... |
|
Leziz Lokumlar... |
|
Safranbolu sokakları |
Sabah erkenden
yola çıktık ve yolda Anıl’ın bizler için hazırladığı harika sandiviçleri güzel
bir çay eşliğinde mideye indirdik. Tatları da en az görüntüleri kadar güzeldi:) Öğlene doğru vardık Safranbolu’ya. Yol,
eskiden gittiğime göre çok daha rahat geldi bana. Hele Bolu tüneliyle epey de
kısalmış gibi göründü.
|
Leziz Sandiviçlerimiz |
Safranbolu
denilince akla hemen safran ve lokum geliyor. Biz de kalacağımız Kahveciler
Konağı’na yerleşir yerleşmez kendimizi Safranbolu sokaklarına attık. Önce
çarşısını gördük, sonra güzel bir öğle yemeği yedik. Yediğimiz kebap ve bükmenin
tadını pek beğendik. Bu arada çarşıda hediyelik eşyaların yanısıra adım başı
karşımıza çıkan lokum tadımları da neşemize neşe kattı. Ama benim derdim bu
çeşit çeşit lokumları sade değil de güzel bir kahveyle birlikte yiyebilmekti.
Benim en hoşuma giden özel fıstıkla yapılmış olanıyla bir Safranbolu klasiği
olan safranlı lokum oldu. Bu arada ertesi gün bir akıllılık edip bu
tadımlıklardan birkaç tane alıp, kahve içmeye “Boncuk Kahve”de oturduğumuzda,
lokumları güzel bir kahve eşliğinde
yemeyi başardım:) Safranbolu’da
ne görülür derseniz, sokaklarında ve çarşısında gezerek değişik konakları
görmenin dışında Hıdırlık Tepesi’ne çıkmak da güzel bir seçenek olabilir. Buradan
Safranbolu manzarasını seyretmek de çok
keyifli...
|
Kazım Usta hayatı özetlemiş.... |
|
Hıdırlık'tan Safranbolu |
|
Kahve Keyfi |
|
Kahveciler Konağı |
Kaldığımız
Kahveciler Konağı da mekan ve işletme olarak hoşumuza gitti. Gerçekten otantik
döşenmiş, ahşap kokusunu içinize çekebileceğiniz, tertemiz çarşafları olan bir
mekan. Ancak, odalardaki tuvaletler o kadar garip planlanmış ki, benim gibi
uzun boylu olmayan biri bile tuvaleti kullanmakta bir hayli zorlanıyor. Laz aklı
diyeceğim ama olduğumuz yer doğu karadeniz değil, bir de kardenizli olduğum
için ucu bana dokunacak:) Sonuç olarak sadece kötü planlama demeyi tercih
ediyorum... Bir de Safranbolu’nun hamamı meşhurmuş diye duymuştuk, ben gitmedim
ama gidenler bayağı mutlu döndüler hamam sefasından.
|
Yenice |
|
Yenice |
Safranbolu gezimizin son gününde biraz civarı gezelim dedik ve Yenice’ye uğradık.
Buradaki bir köy ziyaretinin ardından açık havada yediğimiz alabalık, ziyafet
gibi geldi bize. Sonrasında da artık dönüş yolculuğumuz için geri sayıma hazırdık.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder