Saint- Remy, Arles’ten
25 km. uzaklıkta şirin bir kasaba. Bu güzergahta da St.Remy’e çok yakın Baux
kasabası var. Arles’ten öğlen saatlerinde yola çıkararak ilk olarak hemen
yakındaki Fontvielle kasabasında
(daha doğrusu köyünde) mola veriyoruz. Burası gerçekten terk edilmiş bir köy
izlenimi veriyor. Etrafta pek insan yok. Sadece köy meydanında açık bulduğumuz
bir restoranda yemeğimizi yiyor ve turist ofisine uğrayarak bölge ile ilgili
bilgi alıyor ve haritalar ediniyoruz.
|
Fontvielle |
|
Les Baux |
|
Boksit |
|
Fontvielle |
|
St. Remy- Fontaine aux dauphins |
Bu kadar küçük
bir yerde, köy meydanında yediğimiz yemekten, servisin ağırlığı dışında hayli
memnun kalıyoruz. Turist ofisinden öğrendiğimize göre bu bölgede meşhur “Mistral” rüzgarlarından faydalanılarak
inşa edilmiş yel değirmenleri varmış. Biz de bunlardan birini ziyaret ettikten sonra
Les Baux’a doğru yolumuza devam
ediyoruz.
|
Yeldeğirmeni |
15 dakika sonra
Baux’a ulaşıyoruz. Baux dağ üzerinde
vadiye yüksekten gören çok güzel manzaralı ufacık bir köy. Köyün en önemli
özelliği boksitin ilk defa buradan çıkarılmasıymış. Köye girer girmez de
bu madenden yapılı bir kaya kitlesini görüyoruz. Baux’a araçla ulaştıktan sonra
5€ vererek arabanızı otoparka park edip köyü yürüyerek gezmeniz gerekiyor. Köyün
içine araba girmesi yasak, zaten öyle arabaların girebileceği bir yol da yok. Burası kale içinde
yapılmış küçük sokaklardan oluşan bir yer. İtalya’nın Positano’sunu, Antalya Kaleiçi’nin sokaklarını ve Mardin’in
dar sokaklarını hatırlattı bana. Etrafta hepsi çok güzel ve zevkli birçok
hediyelik eşya satan dükkan var. Tüm bunların ana teması yine lavanta ve
şekerleme. Bir saat içinde burayı gezip St.
Remy’e doğru yolumuza devam ediyoruz.
|
Şekerlemeler:) |
|
Herşey şeker üzerine... |
|
Baux'dan manzara |
|
Baux'da hediyelik eşya dükkanı |
|
Baux |
|
Baux ve lavanta |
|
Biraz daha şeker isteyen?? |
St. Remy, Baux’a
göre daha büyükçe bir kasaba.Arabamızı Place
de la Republique’deki açık otoparka bırakıp kasabayı keşfetmeye başlıyoruz.
Vardığımızda akşamüzeri olduğundan turist ofisinin kapanma saatine ancak
yetişiyor ve bir harita edinmeyi başarıyoruz.
Burası da bir saatte rahatlıkla dolaşılabilecek bir kasaba. Boulevard Victor Hugo üzerindeki St. Paul kapısından girip Place Pelissier’deki Mairie (City Hall) ve Fontaine aux Dauphins (Yunuslar Çeşmesi)’ni görüyoruz. Buradan
tekrar şehir kapılarından birinin dışına çıkarak Bolulevard Mirabeau üzerindeki
Florame mağazasından doğal
yağlar satın alıyoruz.
|
Saint Remy- Place Pelissier |
|
Saint Remy Sokakları |
Şehir merkezini çevreleyen
ana caddeyi takip ederek bu kez Boulevard
Gambetta üstündeki Porte du Trou kapısından tekrar merkeze
giriyoruz. Burada bizi Fontaine
Nostradamus (Nostradamus Çeşmesi) karşılıyor. Meşhur kahin Nostradamus burada doğmuş ve bundan
dolayı da onun adına bir çeşme yapılmış. Çeşmeden devam ederek Place Favier’e ulaşıp tekrar Place Pelissier’e geliyor ve burada da
biraz soluklanıp Av.de la Resistance caddesinden devam ederek Boulevard Marceau’da arabamızı
bıraktığımız Place de la Republique
Meydanı’nda turumuzu sonlandırıyoruz.
|
Saint Remy - Place Pelissier |
|
Saint Remy |
Artık uzun bir günün
sonunda Arles’daki otelimize dönme
vakti.
|
Arles'e dönüş yolumuzda gün batarken... |
|
Arabamız... |
Teşekkürler, sayemde seyahat damarım depreşti.
YanıtlaSil