30 Ocak 2019 Çarşamba

MORDOĞAN ve KARABURUN



Antik çağlardaki adı Mimas olan Mordoğan Köyü, Karaburun’a çok yakın bir mevkide yer alıyor. Havalimanından yaklaşık 1 saatte ulaştığımız Mordoğan, aynı zamanda nergis çiçeğinin de ana yurdu sayılıyormuş. Her yıl aralık ayından şubat sonuna kadar Mordoğan ile Karaburun arasındaki tarlaların beyaz ve sarı renkteki nergislerle süslü olduğu söylenir. Ancak biz gittiğimizde henüz nergisler tam açmadığından Karaburun’un Yeni Liman bölgesinde açılan ufak pazarı dışında fazlaca bir nergis görme şansımız olmadı. Ancak orada gördüğümüz nergisler bile hem görüntüsü hem de kokusu ile bizleri büyüledi. 

Nergis pazarı

Nergis pazarı

Yeni Liman


Ege Üniversitesinin yaptığı bir araştırmaya göre Karaburun ve Mordoğan’daki 650 dönümlük alanda yılda yaklaşık 25 milyon nergis çiçeği yetiştiriliyormuş. Kış çiçeklerinden biri olan ve bu sebeple de soğuğa dayanıklı olan nergis, ocak ayının sonundan mart ayına kadar çiçek açıyormuş. Çin inanışına göre nergis çiçeklerinin yeni yılın ilk günlerinde açması o yılın bereketli olacağı anlamına geliyormuş.

Hazır yeri gelmişken biraz da nergisin adının geldiği Narkissos efsanesinden bahsedelim. Efsane bu ya, dünyanın en güzel erkeği Narkissos Karaburun’da yaşarmış ve civarda yaşayan bütün kızlar hatta periler bile ona aşıkmış. Ondan yüz bulamayan perilerden biri Tanrı Zeus’a gidip onu cezalandırmasını istemiş. Zeus da onun isteğini kabul edip “Başkalarını sevmeyen kendini sevsin” diyerek Narkissos’u kendini aşırı beğenir hale getirmiş. Bir gün kendi aksini suda gören Narkissos yine kendine bakarken düştüğü gölde ölünce düştüğü yerde nergis çiçekleri çıkmış. Periler de rengi ve kokusuyla çok beğendikleri bu çiçeğe nergis adını vermişler.

Nergisin hikayesinden sonra biraz da Mordoğan’da göreceklerinizden bahsedelim. Aslında Karaburun’un bir mahallesi olan Mordoğan, taş evleri ve 14.yüzyılda inşa edilen Ayşe Kadın Camii ile biliniyor. Kesme taş kullanılarak tek kubbeli inşa edilen camii, Ayşe isimli genç bir kızın ölürken son arzusu olan “çeyizimi satın, cami yaptırın” vasiyeti üzerine annesi tarafından yaptırılmış. Buranın en önemli özelliği Ayşe Kadın’ın çeyizlerindeki nakışlarından yola çıkılarak kubbesine nakşedilmiş resimler. Ancak ne yazık ki bu boyamalar nemden dolayı biraz hasar görmüş durumda. Bir de caminin hemen yanında Müesser Aktaş adlı emekli bir öğretmenin eskiden kendi okuduğu okulda kendi çabalarıyla bir araya getirdiği küçük Etnografya Müzesi’ni  de görmeden geçmeyin derim. 

Mordoğan

Ayşe Kadın Cami

Ayşe Kadın Cami

Mordoğan

Mordoğan

Müze

Müze

Müze

Müze

Müze

Müze

Mordoğan


Mordoğan’dan sonraki durağımız önce Karaburun Yeni Liman Bölgesi sonra da Karaburun sahili oluyor. Buradaki balık lokantalarının birinde balık yiyerek yapılması gerekenleri tamamlayıp yolumuza Urla’ya doğru devam ediyoruz.
Karaburun

Karaburun

Karaburun

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder